Kızıl saçlı masum bir omega ve büyük kötü kurdun hikayesi.
Belki biraz daha karışık ve biraz daha aşk dolu.
Anlayacağınız, avcı ava giderken avlanıyor.
Hem de öyle bir avlanıyor ki...
+18 smut sahneler içerir
#1 Namgi
#1 Omega
#1 Mpreg
TAMAMLANDI
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Namjoon Yoongi'nin sevimli beresine gülümseyerek baktı. Çenesinin altında duran siyah maskesi onun dolgun yanaklarını daha çok ortaya çıkarmıştı şu an inanılmaz şirin duruyordu. Alpha bebeğinin yanaklarını ısırmak istedi fakat Yoongi onun elini çekiştirerek ilerlemeye zorladı.
"Namjoon yaşlı amcalar gibi yavaş yürümesene."
Sahilde yürüş yapabilmek için İncheon'a getirmşti Namjoon omegasını. Yoongi Daegu doğumlu olmasına rağmen denizi hep çok sevmişti kıyıya vuran dalgalar ona huzur veriyordu. Namjoon'un karakterini hırçın bir denize benzetti. Öfkesinde etrafını yıkıp sökebilirdi belki ama sakinliği insana güven veriyordu.
Yoongi parmaklarını geçirdiği alphasının elini sıkıca tutarak ıslak kumlarda yürümeye devam etti. Hava soğuk olduğu için sahil bomboştu. "Deniz kabukları toplayalım mı?" Namjoon bebeğinin heyecanlı haline sevgiyle baktı. Yoongi beresini çıkartıp çantasına koydu. Onun rüzgarla birlikte uçuşan saçlarını izlemek çok güzeldi. "Olur en çok deniz kabuğu bulan diğerine blowjob verir?" Yoongi onu kumlara itti. Namjoon poposunun üzerine düşsede omegasını dizlerinden tutup onun da kendisi ile birlikte düşmesini sağladı. Fakat Yoongi sinirini alamamıştı, avucuna geçirdiği bir avuç kumu Namjoon'un yüzüne attı. Alphası gülerek onu kumlara yapıştırdı. "Namjoon her yerim çamur olacak kalk üstümden!" Namjoon abartmayarak Yoongi'nin üzerinden kalktı ve elini omegasına uzattı. Bebeği elini tutarak ayağa kalktı, üstünde ki kumları silkelemeye başladı. "Aklın sürekli bacak aranda Namjoon!" Namjoon kahkaha atıp Yoongi'nin çenesine parmağıyla vurdu. "Diyene bak."
Birlikte yürümeye devam ederken bir yandan da deniz kabukları aramaya başladılar. Namjoon güzel bir tane bulduğunda Yoongi'ye uzattı. "Senin için." Yoongi sanki ona elmas bir yüzük verilmiş gibi gözleri kaybolana kadar kısarak en sevimli gülümsemelerinden birini bahşetti ona. "Çok güzel."
Ayakkabılarını çıkardıkları için Namjoon ıslak kumu hissedebiliyordu. Bir gün hava sıcakken Yoongi'yi denize getirmeyi aklına koydu. Bu şekilde üşütmesinden korkmuyor değildi. Rüzgar sert bir şekilde esmese de kendini belli ediyordu. Geleceği düşünmek ilk defa Namjoon'a huzursuzluk vermedi. Yoongi'yi terk etmeyi artık aklının ucundan bile geçirmiyordu. Bir şekilde ailesinin ölümünü kabullenmesi ve kendi hayatına devam etmesi gerekiyordu. Ne olursa olsun, hayat kaldığı yerden devam edecekti. Ve Namjoon ilk kez mutluluğu yakalamışken bencil olmak pahasına ondan vaz geçmeye niyeti yoktu.
