Don't shoot me +18

Ben kazandım +18

Namjoon Kim Taehyung'un karşısında olduğuna inanamıyordu. Adam onun mekanını basmıştı ve Namjoon zamanında yetişmese bütün adamları bok yoluna can vereceklerdi.

Namjoon V ismiyle tanınan mafyayı inceledi. Seokjin'in haber vermesiyle Namjoon neredeyse bütün adamlarını toplayıp V ve korumalarını bir çemberin içine almıştı. Artık onun için yolun sonuydu. Kim Namjoon'un eline düşen bir adam sağ çıkamazdı. Özellikle onun olana göz diken bir adam.
Zannettiğinden çok daha genç bir adamdı. V ismi uzun zamandır sokaklardaydı. Alpha en azından kendisinden çok daha yaşlı birini beklemişti.
"Kim Namjoon sonunda tanıştık."
Adamın gerçekten kalın bir sesi vardı. Namjoon onun gözünün ne kadar kara olduğunu görebiliyordu. Namjoon'a ait bir mekanı basmak için gerçekten delirmiş olabilirdi bir insan ancak. Ölüm fermanını şu an itibaren imzalamış bulunuyordu bu adam. Namjoon için hava hoştu.
Namjoon silahını onun beynine doğrulttu.
"Çok yazık uzun sürmeyecek."
Ve ateşledi.

Kurşun adamın kafatasının içinden girdi. Tam olarak adamın anlının ortasında bir delik oluştu.
Ama yere düşmedi. Kanamadı bile. Biraz önce açılan kurşun yarası göz açıp kapayana kadar kapandı.

"Tahmin etmeliydim"

Bu adamın bu kadar genç gözükmesinin bir sebebi vardı. O bir vampirdi. Ve kurşunlar ona işlemeyecekti. Namjoon onu ancak kurt formunda, tam bir dolunay ışığının altında öldürebilirdi.
Bu çok kötü bir haberdi. Namjoon sıradan bir alpha kurt değildi, gümüş kurtlar soyundan geliyordu. Bu da kurt formunda onu kurşun geçirmez kılıyordu. Normal bir kurttan çok daha güçlüydü. Çenesi ile avını kolayca parçalayabilirdi. Bütün aphalar dönüşemezdi, dönüşebilmek için eski kurt soyuna dayanmanız gerekirdi. Fakat Namjoon'un da zayıf noktası vardı. Vampir zehri onu öldürebilirdi.

"Buraya boşu boşuna, elim boş geldiğimi düşünmedin öyle değil mi karabaş?"

Yüzyıllardır devam eden vampir ve kurtların birbirine olan nefreti tabiki V ile neden düşman olduklarını açıklıyordu.

"Her zaman merak etmişimdir, ölümsüz bir vampirin kafasını kestiğimde ne olur?"

Namjoon adamlarına geri çekilmelerini söyledi. Bir vampire karşı hiç bir şanaları yoktu ve Namjoon önlenebilecekken, kimsenin gereksiz yere can vermesini istemezdi.

"Gövdesinden yeni bir kafa mı çıkar yoksa kafası ile gövdesi iki ayrı beden olarak hayatlarına devam mı eder? Bunu test etmeye ne dersin V?"

Vampir dişlerini göstererek tıslayan adam ona doğru bir adım atınca Namjoon pençelerini çıkardı.
Gümüş kurt olduğu için insan bedeninde de kurt özelliklerine taşıyabiliyordu. Yarı formundayken bir vampir kadar güçlü olmasa da normal bir kurttan daha güçlüydü.

"Senin kanının son damlasına kadar kuruttuğumda son nefesini verirken cevabı kulağına fısıldarım. Meraklı bir şekilde öbür dünyaya gitmeni istemeyiz öyle değil mi?"

Vampirler kendilerini kurtlardan çok daha üstün görüyorlardı. Kurtları barbar, cahil ve kaba buluyorlardı. Kendileri ise elit kesimdi.
Namjoon onlardan nefret etmesinin bir sebebi de burunlarının yukarda olmasıydı.
Vampirlerin soyu tükenmek üzerindeydi. Avcı kurt birliği diye bir birim vardı, ve her dolunay saklanan vampirleri bulup parçalıyorlardı.

"Ne için geldin Kim Taehyung? Senin gibi yaşlı bunaklarla kaybedecek vaktim yok. Yoksa bana canını bağışlamam için yalvarmaya mı geldin?"

Namjoon bu adamın kaç yüz yıl yaşında olduğunu merak etti.

"Hoşt köpek. Karşında bir asil var."

Namjoon pençelerini adamın boynuna geçirmek için davranacaktı ki telefonu çalmaya başladı.
Büyük ihtimalle hayatı kurtulmuştu. Çünkü bir vampire saldırmak neredeyse her zaman ölümcül bir hata kabul edilirdi.
Aramanın "Bebeğim" den geldiğini gördü. Şimdi telefonu açıp bu vampirin ilgisini Yoongi üzerine çekmeyi elbette istemiyordu. O yüzden aramayı sonlandırdı. Fakat onun yüz ifadesinin değiştiğini gören vampir seslice güldü.