10 vote
"Cehenemdi burası içimi yakan bir cehennem kurtulmak istedikçe içine çeken bir cehennem!"
Birinin kolumu dürtmesi ile gözlerimi açmıştım. karşımda Jin hyung vardı.
"Umay, hadi kalk"
Başımı sallayıp oturur bir biçime gelmiştim. kendimi çok uyuşuk hissediyordum. dışarıda ki bütün algılarım kapanmıştı yerdeki çimlere bakıyordum tam bakıyor sayılmazdım aslında neye baktığımı daha yeni görüyordum. Neredeydim ki ben? şu an oda ilgilendirmiyordu beni kafama bir şey çarpması ile acı ile inlemiştim kafamı diğer tarafa çevirdiğim de suga'nın yerde oturmuş, bana sinirle baktığını görmüştüm. ne bakıyor lan zaten ona tripliyim tamirci dedi bana! ayakkabısını çıkarıp kafam'a atmıştı resmen içine türk anası girmiş resmen!
Sinirle; "Ne yaptığını zannediyorsun? Hyung " demiştim.
"ben kalktıysam sende kalkacaksın!"
"Ben kalkmıştım zaten!"
" Ben baktığımda fare'nin biri ayakta uyukluyordu."
"Öyle mi?"
"Öyle!"
"Öküz " sesizce söylemiştim, büyüğüm olduğu için ağzımı tutmalıydım.
"maymun!"
Beni duymuş, aman duysun çokta umrumda!
"Ayı"
"çekirge "
Jin "daha devam edecek misiniz? Dediğinde hızlıca başımızı sallyarak "evet " demiştik.
"Saçmalamayında kalkın, nerede olduğumuzu bilmiyoruz.
"Hyung ormandayız işte birazdan bay park gelir."
"Yoongi! bir etrafına bak o ormandamıyız?"
İki elini beline yerleştirmiş konuşuyordu
Dediklerinden sonra etrafa bakmaya başlamıştım. Bir ormandaydık doğruydu ama etrafta mor yapraklı ağaçlar vardı çok değişikti...
"Hyung biz neredeyiz?"
"bilmiyorum, o yüzükleri taktıktan sonra buraya düşmüşüz gözümü açtığımda hepiniz yatıyordunuz."
Hızla elimi cebime götürüp telefonuma bakmıştım, kapalıydı
Şimdi ne yapacaktık biz neredeydik?
Suga bağırarak "o yüzükleri yakmayacaktık, onun sonucu bunlar!" Demişti.
Jin mahçupça başını yere eğmiş düşünüyordu.
Rm "olan oldu şimdi kavga etmek yerine ne yapacağımızı düşünelim." Dediğinde başımı sallayarak ona hakvermiştim.
"Yapacak tek şey çıkışı bulmak gibi hyung, ama burası çok güzel çıkışı boşverelim."
"Evet, ileride bir şelale var çok güzel"
"Tae, hadi oraya gidelim?"
"Ben açım, sabahta doğru düzgün bir şey yememiştim."
"Bende açım."
"Yemek yok ki ne yiyeceksiniz?"
Herkez birbirine bakarken, çantamdaki poğaçalar aklıma geldi. iyide onlar benim ben kahvaltı bile yapmadım.
"Kan şekerim düşüyor.bayılacağım galiba"
"Pufff benim birkaç şekerli poğaçam var. "
Bunu demem ile Jin ve jungkook kocaman açtıkları gözleri ile bana koşmaya başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕷𝖎𝖋𝖊 𝕿𝖗𝖎𝖆𝖓𝖌𝖑𝖊 "𝖑𝖆𝖇𝖎𝖗𝖊𝖓𝖙" 𝐾𝑖𝑚 𝑆𝑒𝑜𝑘𝑗𝑖𝑛
Fanfiction[TAMAMLANDI] Bir grup genç vardı; geçmişleri bir olan, yaraları aynı yerden kaynayıp aynı yerden sarılan bir grup genç. Onlar çoğu zaman üzgün olduklarını göstermez her şeyi şakaya vururlardı ama geçmişleri böyle değildi. Ya geçmiş kapanmamışsa? Lif...
