37. Zehir

121 57 163
                                    

Oy vermeyi unutmayın iyi okumalar~

"prensesim karşıya bakınız."

Gözlerimi devirerek kollarımı düz tutup karşıya baktım.
Bugün herkesin beklediği düğün günüydü durun bir daha göz devireyim hah oldu. Kat kat elbise giydirilmekte cabasıydı şimdiden piştim! başımda ondan fazla insan var kimisi makyajimla ilgileniyor kimiside saçımı yapıyordu. Sonunda geri çekildiklerinde karşımda duran aynadan kendimi süzdüğümde güzel olduğunu görmüştüm içime giydiğim kırmızı içlik ile üzerimde ki beyaz sarı işlemeli kıyafet bana çok yakışmıştı.

Başımda ki altın taç kulaklarımda ki kocaman küpeler sanki beni havalımı göstermişti...

"Ayy çok güzel oldun."

"Sen daha güzelsin naz."

"Hiçte bile Maria prensesimiz çok güzel oldu değil mi?"

"Şuana kadar gördüğüm en güzel prenses... "

"Ya yapmayın utanıyorum."

"Utanıncada çok güzel oluyor değil mi? Maria "

"Öyle öyle"

İkisininde omuzuna hafifçe vurarak yanaklarımı avucumun içine almıştım.

"Yalnız prensesim artık kraliçede olabilirsiniz."

Maria'nın cümlesi üzerine gülen suratım durgunlaşmıştı.

" Bu halimden memnunum Maria daha fazlasını ne yapayım ki"

"Aaa prens Jin kral olacak yakında o zaman prenses olarak kalmazsınız ki"

Çatık kaşlarım ile aynada ki yansımamı izlerken kapı tıklatılmıştı içeri hizmetlilerden biri girerek heycanla jin'in buraya geldiğini içerde ki herkesin dışarı çıkmasını söylemişti. bende ayaklanarak dışarı çıkıyordun ki Maria ve naz gülerek beni durdurmuşlardı.

"Siz nereye prensesim."

"Tabi ki dışarı"

Odada ki hizmetliler bu halime gülmüşlerdi.

" Biz çıkıyoruz siz değil prensesim"

"Ama herkes dışarı dediniz?"

"Siz hariç herkes oldu mu?"

"Uf tamam."

Hepsi beraber gülerek dışarı çıktıklarında arkalarında somurtan ben pencereden yapılan etkinlikleri izlemeye başlamıştım.

Oyunlar oynanıp yemekler yendikten sonra nikah için tören olacaktı. Ufff bu işler çok saçma ben evlenmek için hazır değilim ki hem sevdiğim biri ile bile evlenmiyordum.

Kapı tıklatıldıktan sonra yavaşça açılmıştı. Kafamı çevirerek gelen kişiye baktığımda bu seokjindi kırmızı altın işlemeli hanbok'u ona çok yakışmıştı.

Birkaç dakika birbirimizi süzdükten sonra ilk konuşan o olmuştu.

"Sonunda evleniyoruz ha?"

"Sanırım."

"Mutlu gözükmüyorsun."

"Normal değil mi? Bu kadar zorluk arasında sırf ben yaşayayım diye benimle evleniyorsun ki bu senin isteğinle bile değil kral istediği için kendimi nasıl iyi hissedebilirim?"

Gülümseyerek karşıma geçerek ellerimi tutmuştu.

"Seninle evlenmek istenmediğimi kim söyledi prensesim? Zekisin, bana yardım ediyorsun hemde sana ihanet ettiğim halde üstelik benimle birlikte olacağını söyledin şimdi neden seninle evlenmek istemeyeyim?"

𝕷𝖎𝖋𝖊 𝕿𝖗𝖎𝖆𝖓𝖌𝖑𝖊 "𝖑𝖆𝖇𝖎𝖗𝖊𝖓𝖙" 𝐾𝑖𝑚 𝑆𝑒𝑜𝑘𝑗𝑖𝑛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin