"Belki yaktım ama benden beraberinde yandım."
İyi okumalar!
Naz'dan
Endişeliydim. Umay giderken hiç iyi gözükmüyordu arkadaşımı tanırım, sık sık mutluymuş gibi davranır ama hiçbir zaman tam olarak mutlu olamaz. Keşke onu kötülüklerden koruyabilseydim.
"Naz, burda ne yapıyorsun?"
Bu sefer tae'yi yanımdan kovmak yerine sesimi çıkartmamıştım.
Zaten kovsamda gitmezdi hep böyleydik ben onu kovmaya çalışırdım zarar görmesin, üzülmesin isterdim o ise yanımda asla gitmezdi."Bir sorun mu var?"
"Himm himm"
Elbisesinin kirlenmesini umursamadan yanıma oturmuştu.
"Bana anlatabilirsin."
"Prensim neden sizi kovmama rağmen sürekli yanıma geliyorsunuz? Siz prensiniz bende hizmetçi. Üzülürüm, mutlu olurum bunlar sizi neden ilgilendirir ki?"
O yanımdan ayrılmadıkça duygularıma söz geçiremezdim ki
Bir imkansıza aşık olmak insanın canını daha fazla yakıyordu ben prenses değildim ki bir şansım olsun prenses olsaydım bile Umay'ın katlandığı şeylere katlanabilir miydim? Umay güçlüydü kendisi hariç sevdiği herkesi korurdu bense kendimi bile zor korur çabucak kırılırdım."Bana tae diye hitap et demiştim."
"Bir prens'e adı ile hitap etmek idam nedenidir bilmezmisiniz?"
"Bari yanımızda kimse yokken tae de?"
"Hiç beklemediğimiz bir anda kraliçe hazretleri sizin yanınızda beni gördüğü zaman ne olur?"
Ellerini yumruk yaparak kararlı duruşu ile karşı dağlara bakmıştı.
"Bir şey yapamaz."
"Sizde bende onun neler yapacağını biliyoruz o yüzden daha fazla yan yana durmayalım."
Koyu kahverengi gözlerini karşı dağlardan çekip bana baktığında istemsizce yutkunmuştum. Koyu hareleri alev alevdi bana her baktığınıda kalbimi yakıyor, yıkıyor, yok ediyordu.
"İstesemde senden uzak kalamam ki denemediğimi zannediyorsun ilk karşılaşmamızda kafamdan aşağı un'u boca ettikten sonra istemsizce kendimi hep senin yanında buldum. Kaçmaya çalıştım ama olmadı."
Ne demek istiyor? Ben şu an dediği hiç bir şey'i duymak istemiyorum. Bu kadar dürüst olmamalıydı.
"Anlamadım?"
Gayette güzel anlamıştım.
"Doğruyu söylememi ister misin?"
"Ha-hayır."
Hayır çünkü bunu duymaya hiç hazır değilim. Hiç bir zamanda duymak istemiyordum o zaman kaçamazdım.
"O halde anlat bakalım ne oldu."
"Of ne dersem diyeyim gitmeyeceksiniz değil mi?"
"I-ıı"
Kafasını iki yana sallayarak tatlı bir şekilde gülümsediğinde gülümsememek için kendimi zor tutmuştum. O böyleydi işte kendine has saflığı ile mükemmel biriydi.
"Umay için endişeleniyorum. Buraya gelmeden önce mutsuzdu ama benimle konuşurdu. Şimdi Umay'ı göremiyorum bile kendi başına kim bilir nelere katlanıyordur."
Tae sıkıntı içinde derin bir nefes alarak yeniden bakışlarını karşı dağ'a çevirmişti.
"Umay çok güçlü. Seokjin Hyung ile bizim yapmaya korktuğumuz şeyleri yapacaklar çünkü o ikisi beraber güçlü tekken yaralılar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕷𝖎𝖋𝖊 𝕿𝖗𝖎𝖆𝖓𝖌𝖑𝖊 "𝖑𝖆𝖇𝖎𝖗𝖊𝖓𝖙" 𝐾𝑖𝑚 𝑆𝑒𝑜𝑘𝑗𝑖𝑛
Fanfiction[TAMAMLANDI] Bir grup genç vardı; geçmişleri bir olan, yaraları aynı yerden kaynayıp aynı yerden sarılan bir grup genç. Onlar çoğu zaman üzgün olduklarını göstermez her şeyi şakaya vururlardı ama geçmişleri böyle değildi. Ya geçmiş kapanmamışsa? Lif...