Her okul günü olduğu gibi bugün de çalan alarmla yatağımdan kalktım ve sırıtmaya başladım. Normalde okula gitmemek için can atardım ama artık her şey daha başkaydı. Dün geceden beri Berke ile yaşadıklarımız aklımdan çıkmıyordu ve bu benim sürekli gülmeme sebep oluyordu. Bir an önce okula gidip onu görmek istiyordum. Her şey bu kadar kısa süre içerisinde nasıl gelişti hala daha anlayamamıştım ama aşk denen o güzel duygunun tadını artık ben de biliyordum.
"Günaydın annecim."
"Günaydın bal göz." dedi annem ve ben yeniden sırıtmaya başladım. Annemin bana "Bal göz" demesi tekrardan Berkeyi anımsattı.
"Bir şey mi oldu kızım?"
"Ne olmuş annecim?"
"Sırıtıyorsunda o yüzden sordum."
"Önemli bir şey yok anne merak etme"
"Tamam kızım. Hadi kahvaltını yap bir an önce servisin gelir şimdi."
Annemin sözünü dinleyip kahvaltımı yaptım. Servis geldiğinde aşağıya inip bindim ve Eylül'ün yanına oturdum ve onun soru sorarmışcasına bakan gözlerine maruz kaldım.
"Evet Sena seni dinliyorum."
"Neden ki?"
"Berke" diyerek bana dik dik baktı. Kahretsin! Ben Eylül'ü unutmuştum.
"Eylül biz sevgiliyiz." ağzımdan şak diye çıktı ve o an ben bile kendimi inanamadım.
"Ne!"
"Kızım sessiz olsana herkes duyacak!"
"Sena sen şaka mı yapıyorsun?"
"Hayır Eylül ciddiyim ve bu olayı kimsenin bilmesini istemiyorum. Özellikle de Asya'nın. "
"Tamam Sena."
Eylül'ün soğuk tavrına ve sert bakışlarına anlam verememiştim. Tam tersi benim mutluluğuma ortak olur diye düşünmüştüm ama her şeyi ona anlatmadığım için kızgın olabileceğini düşündüm ve tavrını sonradan normal bir şekilde karşıladım.
Servis okulun önünde durduğunda Eylül bu sefer benden önce indi ve beni beklemeden okula girdi. Daha sonra ben de bir şey demeden onun arkasından okula doğru ilerledim ve sınıfıma girdim. Çantamı sınıfa bıraktıktan sonra Ece'nin bana kapıdan seslenmesiyle ona döndüm.
"Sena seni kapıda bekleyen birisi var."
Aklımdan ilk geçen kişi Berkeydi ve ben yine sırıtışıma engel olamadım.
"Hemen geliyorum." Dedim ve kapıya doğru ilerledim. Koridora çıktığımda ise karşılaştığım kişi Berke değil Cenk oldu.
"Nasılsın güzellik?"
"Cenk senin ne işin var burada?"
"Seni görmeye geldim."
Bu çocuk beni delirtmeye çalışıyordu.
Ha birde Berkeyi
"Benden uzak dur Cenk!"
"Bu saatten sonra artık o çok zor güzelim."
"Ne demek bu?"
"Ben sana çoktan yandım demek." Diyerek elini omzuma attı ve ben o şokla ne yapacağımı bilemedim.
"Berke ikimizi böyle görürse senin için hiç iyi olmaz." dedim bir anda ve Cenk'in surat ifadesi değişti.
"Sena sen o çocukla sevgili misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Göz (Tamamlandı)
Teen FictionAşkın gözünüzü kör ettiğine şahit oldunuz mu ? Aşık olduğunuz için ailenizi , arkadaşlarınızı, hayatınızı kaybettiniz mi ? Saplantılı aşkın nasıl hastalık boyutuna dönüştüğüne şahit olmaya hazır mısınız? "Gözlerini gördüm ve başladı hikayem"