13.Bölüm:İyi Ki

16 1 3
                                    

"Sena ne oldu burada? Kapı neden açık?"

Annemin sesiyle hepimiz ona doğru baktık. Bir şey fark etmemesi için kendimi hızlıca toplayıp ayağa kalktım.

"Arkadaşlarım buradan geçiyorlarmış beni de almak istemişler şimdi gelmişlerdi ondan kapı açık kalmış annecim."

"Anladım kızım. Siz de hoş geldiniz çocuklar." Dedi ve birkaç eşya alıp dışarıya geri çıktı.

Annem çıktıktan sonra ben ve Zeynep mutfağa girip hepimize birer kahve hazırlayıp içtik.

"Hadi Sena kalk üstünü değiştir gidiyoruz." Dedi Emre.

"Benim gerçekten dışarıya çıkmaya halim yok. Ayrıca siz nasıl oldu da Berke'nin burada olduğunu öğrendiniz ve hepiniz aynı anda geldiniz?" dedim ve ilk konuşmaya başlayan Zeynep oldu.

"Ben sizin evden 2 sokak aşağıdaki markete annemle beraber gelmiştim. Marketten çıktıktan sonra durağın orada Berkeyi gördüm. İlk yanıldığımı sandım çünkü 2 aydır hiç görmemiştik ve haber almamıştık. Daha sonra merak ettim ve anneme size geleceğimi söyleyip yanından ayrıldım. Aynı zamanda Batuhan ve Emre'ye de haber verdim. Onlar da yolda gelirken Cenk ile karşılaşmışlar ve hepsi gelmişler. Sizin eve doğru yürüdüğünü görünce hepimiz endişelendik. Daha sonra bağrışmaları duyunca dayanamayıp içeriye girdik. İyi ki de girmişiz."

Zeynep'in ağzından çıkanları sırasıyla idrak etmeye çalışırken aklıma bir anda Berke geldi ve nerede, ne halde olduğunu fazlasıyla merak ediyordum.

"Berke nerede?" diye sordum Cenk'in suratına bakarak.

"Sena bu halde Berkeyi düşünme artık. Neler yaşattı sana hala daha Berke diyorsun. Kendine gel artık!" dedi Cenk. Sert ve tepkili bir şekilde uyarmıştı beni. Tek Cenk değil hepsi iyiliğimi istiyordu biliyordum.

"Özür dilerim hepinizden." Dedim ağlamaklı bir sesle. Canım yanıyordu, yorgundum ve halsizdim. Tek istediğim derin bir uykuya dalmaktı.

"Saçmala Sena ne özürü. Hadi dağıtalım şu acı dolu havayı. Kalkıp hazırlanıyorsun ve hepimiz dışarıya çıkıyoruz."

"Zeynep gerçekten halim yok. Anla beni lütfen." Dedim çaresiz bir sesle.

"Sen gelmezsen biz de burada kalırız o zaman. Seni bu durumda yalnız bırakamayız." Dedi Cenk. Anlamsız ve bir o kadar da yorgun bir halde başımla onayladım.

Yaklaşık 2 saat boyunca beraber sohbet ettik. Havam onlar sayesinde değişmişti. Birilerinin yanımda olduğunu hissetmek bana çok şey katmıştı. Belli bir süre sonra Emre ve Batuhan gitmişti. Zeynep, ben ve Cenk kalmıştık.

"Senacım iyi misin biraz daha?"

"İyiyim Zeynep. Sayenizde." Dedim ve ikisine bakarak içtenlikle gülümsedim.

"Kendini sakın yalnız hissetme. Biz hep buradayız Sena." Dedi Cenk. Az konuşup öz konuşuyordu. Kendimi bir kez daha yalnız hissetmediğimin farkına vardım ve içten bir şekilde teşekkür ettim.

"Annem mesaj attı. Beni almaya gelmiş ben kalkayım." Dedi Zeynep ve oturduğu yerden kalktı. Zeynep'in hareketlenmesiyle beraber Cenk ve bende ayağa kalktık ve Zeynep'i kapıdan uğurladık.

Zeynep gittikten sonra evde resmen ölüm sessizliği olmuştu. Benim zaten konuşmaya halim yoktu. Cenk de arada bana bakıp sonra gözlerini kaçırıyordu. Tam konu açmaya yeltendiğim sırada Cenk benden önce davrandı.

"Sena gerçekten biraz daha iyi misin?"

"İyiyim Cenk. Gerçekten hepinize ne kadar çok teşekkür etsem az."

"Teşekkür edilecek bir şey yok kim olsa aynı şeyi yapardı. Ben sadece en başından beri senin iyi olmanı istiyorum. Berke'nin ne kadar tehlikeli biri olduğunu sana hep anlatmaya çalıştım ama sen beni dinlemedin." Dedi ve gözlerini benden kaçırdı.

Beni çok defa uyarmaya çalışmıştı ama ben her defasında ya terslemiştim ya da inanmamıştım. Haklıydı. Her zerresinde haklıydı. Berke'nin bana faydası değil zararı vardı.

"Cenk ne diyeceğimi bilmiyorum. Seni hep tersledim ya da inanmadım. Gerçekten çok özür dilerim. Resmen kör olmuşum farkında değilmişim. Gerçekten çok özür dilerim." Dedim ve ağlamaya başladım. Göğsümde bir ağırlık vardı. Göz kapaklarım kapanmamak için direniyordu.

"Şşş... ağlayıp ikimizi de üzme daha fazla lütfen Sena." Dedi yalvarırcasına.

"Yapamıyorum Cenk. Gözümün önünde ban kötü gelen şeyi göremiyorum. Bu kadar aptal olmamalıydım." Dedim ağlamam şiddetlenirken.

"Hepsini beraber aşacağız Sena. Ben senin yanındayım bunu bil yeter. O şerefsizin sana bu saatten sonra daha fazla zarar vermesine izin vermeyeceğim." Dedi ve yanıma oturup beni sıkıca kollarının arasına aldı. Hiçbir şey yapmadan hıçkıra hıçkıra ağlayıp ben de onun kolları arasına sığındım. Bana bunca zamandır doğru yolu göstermeye çalışan kişiye değil de beni hep kötü yola iten kişiye inanmıştım. İçimdeki pişmanlık duygusu Cenk'in bana her yakın olduğu an sürekli artıyordu.

"Gözlerini kapat ve uyumaya çalış. Sen uyuyunca sessizce gideceğim." Dedi güven verici sesiyle.

Sadece başımla onu onayladım ve kollarının arasında gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bıraktım.

Bal Göz (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin