Keyifli okumalar!
🍁
Saat dokuz sularında müjde babasının gelmesiyle kızlara veda ederek evden ayrılırken, elif metin beyin isteği ile bir türk kahvesi pişirmiş ve teslim ettikten sonra hirayı öperek odasına geçmişti. Seneye üniversite sınavına gireceğinden bu yıldan hazırlanmaya başlamıştı. Onun da gitmesiyle hira odasına çekilmek yerine mutfağa geçti. Dakikalar önce müjdenin kurulduğu sandalyeye bu defa o otururken gözleri ellerinde emanet duran akıllı telefondaydı. Tam olarak ne yapacağını bilemediğinden öylece elindekine bakması biraz komik duruyordu. Saniyeler dakikaları devirirken genç kız müjdenin desenlerle koyduğu şifreyi çizerek telefonu açtı. Zaten kızların baktığı boş galeriye girip, kurcaladı. Çıktı. Bu defa müziklere girdi. O da boştu. Çıktı. Telefonun her uygulamasına girdikten sonra gözleri Youtube yazan uygulamaya takıldı. Bu uygulamanın ismini çoğu zaman duyduğundan aşina idi.
Oraya girdi.
Girdiği gibi de bir çiftin yakın pozdan çektikleri öpüşme sahnesine denk geldi. Hira, bir an ne yapacağını bilemediğinden kıpkırmızı kesilirken hızla uygulamadan çıktı.
'Bazı insanlar için ne kadar kolay.' Diye düşündü.
Bazı insanlar için ilkler ne kadar kolay harcanıyordu. Bazı insanlar için utanılması gereken şeyler ne kadar kolay icra ediliyordu. Aslında bazı insanlarda haya duygusu yoktu.
Hira, ekranı yan düğmeye basarak kapattı. Tam yerinden kalkacağı zaman mutfağı mesaj sesi doldurdu. Genç kız, irkildi. Gözleri ani bir şaşkınlıkla elindeki telefona kaydığında gerisin geri kalktığı yere çöktü. Telefonu tereddüt ederek açtığında gerçekten de mesaj geldiğini gördü. Mesajlara girdi. Orada baharın isminden başka isim göremezken kızın ne yazdığını merak etti.
Mesajı açtı.
Bahar
"Merhaba yenge. Ben bahar, tanıdın mı?"
Hira okur okumaz istemsizce güldü. Zaten kendi isminin ve numarasının olduğunu söyleyen kızın bu şekilde kendini tanıtması biraz şapşalca bir hareketti. Hiç acele etmeden mesaj yazmaya koyulurken, alışkın olmadığından parmakları klavye üzerinde yavaş hareket ediyordu. E harfi nerde, a harfi nerde, peki t harfi nerde diye diye gözleri klavyede gezinirken sonunda mesaj atabildi.
Hira
"Evet, tanıdım. Bir şey mi oldu?"
Kendisinin aksine bahar hızla mesaj attı. Sanki bahar, genç kızın ne cavap vereceğini önceden biliyormuş gibiydi. galiba gerçekten de öyleydi.
Bahar
"Tabi ki de tanıyacaksın! Sonuçta ben bugüne bugün senin görümcen oluyorum değil mi? Ve evet, bir şey oldu. Hem de çok önemli bir şey."
Hira'nın okuduklarıyla kaşları indi. Görümce kelimesinden çok 'Önemli' kelimesi onu biraz endişeyle karışık meraka sürüklerken, parmaklarını klavyede gezdirip yeni bir mesaj attı.
Hira
"Kötü bir şey yoktur inşallah. Ne oldu?"
Cevap hemen geldi.
Bahar
"Hani ben sana telefondan kimsenin haberi yok eğer ailem bunu öğrenirse bana kızar dedim ya. Hah işte, ben sana telefonu gizli gizli verdiğimi sanırken abim bizi görmüş! Birkaç dakika önce beni köşeye sıkıştırdı! Bana eğer seninle konuştuğumu ailen öğrenirse nişanına gelmeyeceğimi söyledi! İnanabiliyor musun?! Bana dedi, kız kardeşine dedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oluru Var mı?
Teen FictionHira arkasından müjdenin şaşkın serzenişini duydu. "Gördüğünü keşke bize de söylesen!" Bu sırada terminale doğru ilerleyen alper yiğit tanıdık sesi duyunca önce adımları durdu sonra şaşkınca arkasına baktı. İşte o an ona deli gibi koşan hirayı gördü...