15.BÖLÜM: "Ankara"

1.2K 142 21
                                    

Oyalanmadan bölüme geçin.

Şimdiden yazım yanlışları için özür dilerim. 🥰

Keyifli okumalar!

Bölüm şarkısı

Perdenin Ardındakiler

"Beni kendinden kurtar"

🌸🌺

Çok kaybeder insan.

Yeryüzünde belki de en çok o kaybeder.

Ailesini kaybeder,

Malını kaybeder,

Kendini, kaybeder.

O kadar kaybederki kaybedişleri en büyüğü olarak yansır gözüne. En acıtanı, en can yakanı batar yüreğine. Çünkü sabredemiyordur. Çünkü o kaybededişine  dayanamıyordur. Ruhu, acısıyla baş edemez de kahrolur gider.

Çok kahrolmuştur insan.

Çok acımış, çok acıtmıştır...

Genç kız hiç acıtmadı. Hira, bir kalbi kırmaktan bile korkan bir kızdı. Onun bu korkularına rağmen en çok o acımıştı.

Bir zamanlar, henüz annesi varken, yoklukla, sonra aynı yoklukla annesinin ölümüyle, sonra o ölümle çok sevdiği okulundan alınmasına kadar bir acımaydı bu.

Şimdi de daha ilk görüşünde yüreğinin tahtına oturan adamın acısına acımıştı.

Dedik ya insan çok kaybeder diye, şüphesiz hira da çok kaybetmişti.

Kaldırıldığı hastanenin odasında bilinçsizce, "Alper..." derken  neredeyse bir gün geçirmiş, kaybedişleri rüyalarını süslüyordu.

Hem de ne süs...

Odadaki tek koltukta boynu tutulmuş bir şekilde uyumaya çalışan elif, refakatçisi olduğu ablasının sesine uyandı.

İki büklüm oturuşunu bozup hızla hiranın yanına adımladı. Artık alıştığı seslenişlerle elif, ablasının haline iç çekerek baktı. Ablasının o halini gördükten sonra göz yaşlarının da etkisiyle gözleri şişmişti. Herhalinden çok ağladığı belliydi.

Hira'yı izlerken telefonu çaldı. Bir yandan  oğullarıyla ilgilenen soylu ailesi bir yandan da kendinden geçmiş gelinlerinin halini saat başı arayıp soruyordu.

Bir saat başı daha gelmişti.

"Alo?" Dedi elif sesini kısık tutmaya çalışarak.

Hatta çatlak, oldukça yorgun çıkan bir ses duyuldu.

"Benim elif kızım."

Alper yiğit'in annesi Nazlı hanım...

Elif, ablasına kısa bir bakış attıktan sonra, "Çok geçmiş olsun nazlı teyze." Diye mırıldandı. Ne denir bilmiyordu doğrusu.

Evladı can çekişen bir anneye ne denir, elif bilmiyordu.

Nazlı hanım kırıklaşan bir sesle, "Sağol kızım. İ-inşallah geçmiş olur." Dediğinde elif üzülerek, "Durumu nasıl?" Diye sordu.

Nazlı hanım, bitkin sesinin el verdiğince, "Ameliyattan çıktı. Dinlensin diye odasına aldılar ama i-ikinci bir ameliyata girecek yavrum." Dedi.

Elif durumun ciddiliğini 'ikinci ameliyat' cümlesini duyduğu zaman anladı.

Oluru Var mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin