Omegayı görmemin üzerinden nerdeyse üç ay geçmiş olmasına rağmen,ben hala içimdeki sıkıntıyı atamamış,cariyelirimi bile istememiştim bir daha.Eylül ayında olmamıza rağmen ne dışarı çıkmak ne de eğitimlere katılmak istiyordum.Babam her sorduğunda "Hiçbirşeyim yok" deyip geçiştiriyordum.Gerçekten de yoktu.Ne diyebilirdim ki,bu düştüğüm durumun bir açıklaması yoktu.Bu gün,kardeşim Çin'deki eğitimini tamamlamış Kore'ye dönüyordu.Bu kardeşim üvey annem ve babamdan olmaydı.Açıkçası onu doğru dürüst hatırlamıyordum.Birlikte büyümüş olsak dahi ben Alfa olduğum için sürekli ağır eğitimlerden geçiyor kardeşlerimi hiç denecek kadar az tanıyordum.Ancak birbirimize bağlıydık.Diğer Alfa kardeşim o zamanlar küçüktü ve eğitimlere katılmıyordu bu yüzden birbirlerini daha sık görmüş ve daha fazla tanıyorlardı birbirlerini.Omega kardeşim,tahminimce ben dört yaşlarındayken doğumuştu.Onu en son gördüğümde de henüz ergenlik çağındaydım.Çinliler de bizim gibi sıkı bir asker eğitiminden yanaydı ve üvey annem,o henüz onbir veya oniki yaşlarındayken Çin'e yollamış ve eğitimini tamamlayana kadar gelmesine izin vermemişti.
Babam da üvey annemle aynı fikirdeydi.Sonuçta o bir Omegaydı ve bir prensti.Sıkı bir eğitimden geçip kendini muhafaza edebilmesi lazımdı.Bana kalırsa burda olması onun için daha iyi olurdu.Neticede Kore'nin askerlik eğitimi ve savunma sistemi de gayet iyiydi,tabii bu annesinin kararıydı beni ilgilendirmezdi.Belki de bir Omega olduğu için onu uzaklaştırmak istiyor,görmek istemiyordu.Babam Omega,Alfa diye ayırmaz severdi bizi.
Babam sanki düğün olacakmış gibi bütün hazırlıkları yapmış kardeşimin dönmesini bekliyordu dört gözle .Bende hem merak ediyor ve özlüyordum.Babam her çocuğuna ayrı bir ilgi ve şefkat ile yaklaşırbir dediğimizi iki etmezdi.
Derken sesler duyulmaya ve kutlamalar yapılmaya başlanmıştı bu kardeşimin buraya vardığının habercisiydi.Babam bahçeye inmem için hizmetlileri yollamıştı.Açıkçası bende heyecanlıydım uzun zamandır görüşmüyor sadece bir kaç mektupla haberleşmiştik.
Bahçeye indiğimde büyük bir eğlence karşıladı beni .Nerdeyse bütün halk burdaydı ve prenslerinin dönüşlerini kutluyorlardı.Büyük kapıya bakıyor heyecanla kardeşimi görmeyi bekliyordum ki at arabası görünmüştü kapıdan.Ben ve babam birbirimize bakıp gülümsedik.İşte geliyordu güzeller güzeli kardeşim.Uzun boyu,karbeyazı teni,simsiyah gece rengi gözleri hiç değişmemişti.Yine çok güzel ve çok naifti.Simsiyah saçlarını da uzatmış asaletine asalet,güzelliğine güzellik katmıştı. Kırmızı ve beyaz hanbokun içinde bir kuğu gibi ydi.İncecik belini sıkan altın işlemeli kemeriyle tam bir yüce omega edasındaydı.Kardeşim tıpkı üvey anneme benziyordu,onun kadar güzel ve narindi.
Bu kadar kalabalığı en son üvey annem ikinci kez hamile kaldığında görmüştüm .Kazanlarca yemekler pişirilip yüzlerce işçi çalışıyordu.Bu gün fazladan işçi alımı bile yapılmıştı.Babamın evlatlarına olan sevgisi paha biçilemezdi.Diğer kardeşim de Şuan Londra'daydı İngilizce dili eğitimi için ve yakında dönecekti. Xiaojun henüz 19 yaşında olmasına rağmen alfa olduğu için,omega abisinden önce dövüş eğitimlerini tamamlamıştı bile.
O doğduğu zaman da yine böyle kalabalık ve gürültülüydü saray.Onun doğduğu zamanı hayal meyal hatırlıyordum.Gidip görmek istiyordum kardeşimi,çok merak ediyordum.Lakin öz annem öylesine hastaydı ki,sevinemiyordum.Henüz altı yaşındaydım ve hep annemin dizinin dibindeydim.Ben doruktan sonra ölümcül bir hastalığa kapılmış ve odadan çıkamayacak kadar bitkindi.Bense hep onun yanında duruyor,sanki odadan çıkarsam onu kaybedecek gibi hissediyordum.Öleceğini biliyor ve bunu kabullenmiyordum.Korkuyordum...
Korktuğum başıma gelmiş ben daha 11 yaşındayken annemi kaybetmiştim.O dönemlerde çok yıkılmış ve içime kapanmıştım.Odamdan çıkmıyor kimseyle konuşmuyordum.Babam benim için endişelenmiş ve kendime gelmem için binbir yola başvurmuştu.Kızgılık dönemime girdiğimde artık 14 yaşındaydım ve eğitimlerimin başlaması için geç bile kalmıştım .Bu süreçte Yüzbaşı Min ve Chanyeol bana destek olmuştu.Sonra onu Generalliğe atamıştı babam.Benden dört yaş büyüktü ama birlikte büyümüştük,ben,Chanyeol ve Alfa Min Yoongi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sound Of Him (TaeKook) TR
Fanfiction"Tanrı bütün güzellikleri ona bağışlamıştı,fakat gözlerini almıştı güzel omeganın" Kısaca; Prens Jeonguk gözleri görmeyen bir hizmetliye aşık olur.Ona kavuşmak için bakalım neler atlatacak. Prens-Alfa:Jeon Jeonguk Prens-Omega:Kim Taehyung Bu arada...