Sound Of Him (TaeKook) TR

Kızgınlık(M)

Smut🔥

Aklımdakini yapıp yapmamak arasında karasızdım.Onu inciteceğim gerçeği beynimi yoruyor,kanım çekiliyordu.Lakin bunu ben yapmayıp bu halde dışarı çıkmasına izin verirsem eğer,dışarıdaki Alfalara yem olabilirdi.Ben bütün gün eğitimdeyim,o ise sarayda.Ona ne yapılacağını kestiremezdim.Evet Jimin'e emanetti fakat,bir anlık boşluğunda herşey olabilirdi.Benim gibi güçlü bir Alfa bile direnmekte zorlanıyorsa,basit bir Alfa hayli hayli yenilebilirdi.Bu koku karşısında dayanmak,kendine hakim olmak bir hayli zordu.Bu yoğun çilek kokusu mest ediyordu insanı.Dayanmak hakikaten güçtü. Muhafızlara odadan çıkmayacağımı,kimsenin beni rahatsız etmemesini bildirdim.

Üzerindekilere uzandığımda ne yapacağımın o da lfarkındaydı.Lakin kızgınlığın etkisinde olduğundan dolayı itiraz edemiyordu.Bu hali beni fazlasıyla üzüyordu.Bu yaptığım şeyin isteği doğrultusunda olmasını isterdim.Lakin bu şartlarda biraz mümkün değil gibiydi.Zaten kızgınlıkta zorlama olmaz kurdu ister bedeni itaat ederdi.Fakat kızgınlığında herşeyi kabul eden türler,kızgınlık geçtiğinde,yani kendilerine geldiklerinde büyük bir pişmanlık duyarlar.Hepsi değil ama çoğundan fazlası bu şekilde davranırdı.Kendine geldiğinde pişman olmasını istemiyordum.O benim sevdiğim adamdı.Onu kullanıyormuş gibi gözükmek istemiyordum.Onu arzuladığımı inkar edemem.Bunun kızgınlıkla bir ilgisi yoktu .Lakin bunu bir fırsat olarak değil de onu iyileştirmek için yapıyordum.

O bunu anlayışla karşılar mıydı bilmiyorum fakat umarım,benden nefret etmezdi.Çünkü bunu kaldırabileceğimi sahiden zannetmiyorum.Bir prens olduğum için belki korkusundan,benden nefret ettiğini alenen söylemezdi,lakin hareketleri bunu her şekilde belli edecekti.Bunun yaşanmaması için elimden geleni yapacağımdan şüphem yoktu.

Bir kaç düğmesini usulca açıp,eteklerinden tuttum ve incitmemek adına yavaşça çıkardım.Saçları alnına dokulmuş.güzel gözlerini gizlemişti.İpekten yumuşak saç tutamlarını gözlerini görmek adına geri çektim.Tepkisizdi.Herşeyini bana teslim etmiş gibiydi.Utancını bastırmak adına yorganı üstümüze çektim.Gerçeği zaten görmüyordu,utanılacak birşey yoktu lakin,Omegalar böyledir,görmeseler bile içgüdülerine göre hareket ederler.Özellikle bu kişi Taehyung olunca vaziyet bambaşkaydı.O normalde de fazlasıyla utangaç bir yapıya sahiptir.Rahat etmesi için elimden ne geliyorsa yapacaktım.Ancak,saçlarını bile öpmeye tereddüt ederken,şimdi kızgınlığını geçirmesine nasıl yardımcı olacaktım.Hayatımda hiçbirşeye,veyahut hiçkimseye karşı bu kadar hassas davranmamıştım.Neydi onu bu denli özel kılan bilmiyorum.Lakin kurdum devrede değilken bile bu kadar özen göstermem tuhaftı açıkçası.

Üzerine ağırlığımı vermeden yerleştiğimde refleks olarak elleri omzuma tutundu.Elleri sımsıcaktı,bedenimin de ondan aşağı kalır yanı yoktu. "Efendim"dedi.Korkmuştum beni geri itecek diye çok korkmuştum.Fakat beklediğim şey olmadı "S-siz de ç-çok sıcaksınız,sizin de mi ateşiniz var" Doğrusu bunu söylemesini beklemiyordum. Ona burunlarımız değecek kadar yaklaşıp "Evet meleğim" Gözlerim sus çizgisine kaydı,lakin onu öpmem için erkendi.Evvela alıştırmam gerekiyordu.Dudaklarını es geçip boynuna dayadım burnumu.Buram buram çilek kokusu beni başka diyarlara sürüklemeye başlamıştı bile.

Elinde olmadan feromonlarının iki katını salgılıyordu minik meleğim.Kulağına yaklaşıp "İstiyor musun bebeğim?Bundan emin misin?" deyiverdim.Başını olumlu anlamda sallayarak cevapladı. "Öyleyse,canını yakarsam ısır beni ki,daha dikkatli olayım hm?" Yeniden başını salladı.Göğüslerimiz birbirine değiyorken,konuşacak durumda olduğunu zannetmiyordum.Boynuna bir öpücek verdiğimde mırıldandı.Şu an yavru kediyi andırıyordu hareketleri.Teninden hiç ayrılmadan saçlarına kadar sürükledim burnumu ve mis gibi çilek bahçesi kokan saçlarına daldırdım.Her telini tek tek sabaha öpmek isterdim.Fakat şuan bunun için vaktim yoktu.Yavaş yavaş inip alnını,sırasıyla burnunu ve yanaklarını incitmemeye özen gösterek öptüm.Sıra dudağındaydı lakin kıyamamış es geçmiştim gene.