Gitmesen olmaz mı?

5.5K 377 30
                                    



Duyduklarımla kalbime oklar saplanmış gibi hissetmiştim.Bu kadar güzelliğinin karşılığında Tanrı gözlerini almayı layık görmüştü belli ki.Ona fazla görmüş olmalı ki bir kusur bırakmıştı üzerinde. "Kadın,oğlunu ve damadını 15 yıl önce yaşanan Japonya'da çıkan isyanda kaybetmiş.Zavallı kadına kalan tek hatıra gözleri doğuştan görmeyen torunuymuş.Onu da alıp Kore'ye yerleşmiş.Küçücük kulübe gibi bir evde yaşıyor geçimini başkalarının pirinç tarlalarında çalışarak sağlıyormuş.Ama torunu iş görmüyor ve babaanesinin ilgisine muhtaç olduğu için kimse maaşını doğru dürüst vermiyormuş....." derin bir nefes çekip ağır ağır verdi. "Ve daha bunun gibi bir sürü şey.Kadın torununa karşı çok ilgili hep gözünün önünde tutmak zorunda ve merak etmeyin efendim onları burda tutacağım" .Takıldığım şey ise "Ve daha bir sürü şey" demesiydi.Daha ne olabilirdi ki kadının başına daha neler gelecekti. "Onun hakkında daha çok bilgi sahibi olmak istiyorum" deyip yanından ayrıldım.

Biraz düşünmem gerekiyordu.Düşünüp bir sonuca varır mıydım bilmiyorum ama yalnız kalmak şuan için en iyisiydi.
Halâ aklım almıyordu.Bu kadar güzel gözlere sahip biri nasıl kör olabilirdi.
Yine kiraz ağaçlarının gölgesinde oturuyordum,gün batmış,hava kararmıştı.Artık saraya dönme vaktiydi.Yıllardır göremediğim kardeşim Çin'den dönmüştü,bense kendimle iç savaş halinde dünyadan kopmuş gibiydim.

Saraya döndüğümde halâ kalabalıktı her yer,bu eğlence sabaha kadar sürerdi tahminimce,geç kalmamda bir sorun olmazdı.Yine arka kapıdan girmek zorundaydım çünkü ön kapıdan girersem dikkat çekebilirdim.Mutfağın arka kapısından girecektim ki kapının önünde gördüğüm kişiyle aklım durmuştu.Mutfağın dış kapısında oturumuş,iki eli de bacağının arasında öylece yeri izliyordu.Bu soğukta bu ince giysilerle neden dışardaydı.Konuşmak istedim ama ne diyecektim ki.Ayak seslerimi duymuş olmalı ki dehşetle gözlerini sesin geldiği yere çevirip, duvara yaslı olan oturağa iyice tutundu .Kör olduğu için harşeyden korkuyordu ya da başından kötü bir durum geçmişti de ondan böyle her an hazır olda bekliyordu.

Sonunda diyecek bir şey bulmuştum. "Bu soğukta neden dışardasın omega!"
Kim olduğumu anlamıştı çünkü hemen ayağa kalktı.Soğuktan mı? Yoksa korkudan mı titriyordu? Bilmiyordum.Tek bildiğim onu gördüğüm an kalbimin teklemesiydi.Peki ya benim olduğumu hissettiği an o da böyle hissediyor muydu diye düşündüm.Ama bu masum halleri ile onun dünyadan habersiz olduğu gün gibi ortadaydı. "B-ben babaanneme ayak bağı olmak istemedim..." dedi çekinerek.Tanrım!Bu ses ,bu koku ,bu merhamet bekleyen halleri eritiyordu iliğimi kemiğimi.Sesini duyunca afallıyordum.Beni neden bu kadar güçsüz düşürüyordu.

"O zaman içerde otur !" İstemsizce sert çıkıyordu sesim.Hislerim ile söylediklerim bir değildi.Nasıl hareket edeceğimi,ne söyleyeceğimi bile şaşırıyordum. "Ama içerideki noonalar dışarıda beklememi söyle- " Korkutmuştum onu,yine ağlamaya başlamıştı,ağlatmıştım onu.O ağlayınca afalladım,ellerimi cebimden çıkarıp yanına gitmek istedim ama hayır ona daha fazla yakınlaşamıyordum.Buraya doğru gelen iki muhafız beni görünce nerdeyse yerlere kadar eğildiler.Baş selamı verip "Aşçı başı ve Baş Uşağı çağırın derhal!" Dedim öfkemi bastırmaya çalışıp.Hızlıca selam verip içeri geçtiler.Yaklaşık bir ya da iki dakika sonra,hizmetçilerin baş uşağı ve aşçı başı önümde eğildiler.

Onlara kızgındım,bu cılız bedeniyle onu bu soğukta dışarıda tutmuşlardı. "İkiniz!" Birbirlerine bakıp ellerini önlerinde birleştirip başlarını kaldırmadan konuştular."Emredin Majesteleri" Sakinleşmeye çalışıp derin bir nefes aldım o sırada General Chanyeol da gelmişti.Ne oluyor der gibi bir bana bir de karşımdakilere baktı. "Bu omegaya dışarıda beklemesini siz mi söylediniz?!" İkisi tekrar birbirine bakıp başını hayır anlamında sağa sola salladı.Başımı yukarı kaldırıp gözlerimi devirdim. "Sizden başka yetkili var mı mutfakta?" Bir cevap vermediler "Yok değil mi?"hala başları eğik beni dinliyorlardı "Demekki iyi yönetemiyorsunuz kii,başkalarının da sözü geçmiş" Chanyeol'e bakıp "Bunların yerine başka birilerini bulun ! " dedim.Konu bu masum omegaysa başkalarına ne olduğu umrumda değildi.Sonra hızlı adımarla içeri doğru adımladım,tekrar durup,omegayı gösterip "Bu omegayada oturabilmesi için bir oda tahsis edin!" Son kez bakıp içeri girdim.

 Sound Of Him (TaeKook) TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin