Sound Of Him (TaeKook) TR

Çıkmaz Yol

Sarayın arka bahçesinde meleğim bacaklarımın üstünde uzanıyordu.Bebeğim bir yandan üzüm yiyor bir yandan da bana yedirmeye çalışıyordu.Sabahtandır kaç kilo üzüm yedi bilmiyordum.Fazla yeme dediğimdeyse ağlıyordu.O kadar tatlıydı ki hamile halinin de eski hali gibi tatlı olabileceğini tahmin etmemiştim.Fazlasıyla kaprisli ve alıngan geçiyordu bu süreç.Ama bu bebek gibi tavırlar fazlasıyla yakışıyordu.Ben halimden fazlasıyla memnundum.Eğilip dudaklarından öptüğümde kızmıştı. "Majesteleri yapmayın amaa,şuan dışarıdayız edepli olmalıyız"Haklıydı ama ne yapabilirdim ki elimde değildi.Birbuçuk aydır bu haldeydik ve hiç şikayetçi değildim.Tuhaf olansa Xiaojun'un devamlı gelip Tae'mi sorması ve ilgilenmesiydi.

Evet haftaya eşim olacaktı Xiaojun'un eşim olacak kişiyle ilgilenmesi de normal bir vaziyetti fakat eğer şüphelerim doğruysa Yuta için geliyordu.Ancak Yuta buz gibi soğuktu,kardeşim ile geçinebileceğini zannetmiyordum.Bunu sevgilime sormalıydım. "Güzelim?" Başını kaldırıp "Buyrun majesteleri?" Benimle bu şekilde konuşmasını istemiyordum ama.Devamlı "Siz sevgilim bile olsanız benden yaşça büyüksünüz.Eğer sizinle samimi bir şekilde konuşursam.Babanızın yanında ağzımdan kaçırırım diye korkuyorum." Diyordu.Çok akıllıydı benim meleğim çok.Babam demişken.Henüz tebrik etmeye vakti olmadı çünkü iki haftadır müttefikleriyle görüşmek için diğer hanedanlıkları ziyaret ediyordu.Yazdığı mektupta düğün için hazırlık yapılmasını,geldiğinde ise düğünümüzü gerçekleştireceğini yazmıştı.Çok mutluydum.Biliyordum babam bana asla kıyamazdı.

Eğilip saçlarından öptüm bu sefer. "Sence Xiaojun'un sık sık seni ziyaret etmesi ne anlama geliyor?" Benim saf sevgilim böyle şeyleri pek bilmezdi,ancak yine de sormak istemiştim. "Bilmiyorum majesteleri zannediyorum ki size olan sevgisindendir.Siz değer verdiğiniz için benimle ilgileniyordur belki de" Muhakkak değer veriyordur fakat ben yine  de Yuta'ya yaklaşmak için geldiğini düşünüyordum.Bunları daha sonra düşüncektim.Bu günlerde kafamı kurcalayan başka bir konu vardı.Namjoon...

Onu bu günlerde durgun görüyordum.Bu hali canımı sıkıyordu.Muhtemelen Jin ile devamlı kavga ediyordu.Derin bir nefes alıp etrafa baktığımda Jin ve Namjoon'un yine kavga eder gibi konuştuklarına şahit oldum.Karışmak bana düşmezdi ancak bir lider olarak aralarındaki meseleyi çözmelerine yardımcı olmalıydım." Chanyeol bana Jin ve Namjoon'u çağır" dediğimde hiç cevap vermeden koşarak onları yanıma çağırdı.İkisi de apar topar yanıma geldi.Başlarını eğip "Emrinizdeyiz majesteleri!" Dediklerinde "Oturun!" İkisi de şaşkınca bakıyordu bana "Nedir mesele? Ne zaman görsem münakaşa içerisindesiniz!" Jin'in her halinden belliydi ki ağlamıştı.Meselenin ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordum ama Namjoon 'un artık bu çıkmazdan kurtulması lazımdı.
"Jin seninle daha sonra görüşeceğim beni eşinle yalnız bırak lütfen!" Meleğimin de saçlarından öpüp Yuta'ya onu götürmesini söyledim.İkimizin başbaşa konuşması daha doğruydu. "Evet Namjoon dinliyorum" Başını eğip "Efendim yine konu Hoseok artık baş edemiyorum.Bebeğimi bile doğru düzgün sevemiyorum.Eşim Jin devamlı kavga çıkarıyor ve her seferinde Hoseok'u aşağılıyor.Hoseok ise her zaman susardı.Lakin son günlerde fazlasıyla durgun.Ona rağmen Jin yakasını bırakmıyor.Bilmiyorum majesteleri gerçek ne yapacağımı bilmiyorum" dedi ellerini iki yana açarak.Mevzu öylesine derindi ki benim de aklım almıyordu.

"Namjoon,Jin ve Hoseok'a nasıl acı çektirdiğinin farkındasın değil mi? Görmüyor musun ne kadar mutsuz olduklarını.Bak sen iyi bir adamsın bunu biliyorum.Sevenin de çok bunun da bilincindeyim.Lakin ikisi arasında bir seçim yapmalısın" Derin bir nefes alıp verdi  " Böyle düşündüğünüz için teşekkür ederim majesteleri. Ancak Hoseok'a aşık olmasam bile o benim eşim. Ve o da özünde çok iyi biri.Yıllardır evliyiz.Onu nasıl öylece kovabilirim ki?" Haklıydı fakat
"Böyle yaparak üçünüzün de hayatını mahvettiğinin farkında değil misin?Sırf seninle evli olduğu için anne olamıyor.Onun geleceğiyle oynuyorsun,buna hakkın yok" Bu durumda yaşamayı kimse haketmezdi.Ancak bu muvzuyu açıklığa kavuşturmazsa bu kavgaları ve huzursuzlukları asla bitmeyecekti.