Sound Of Him (TaeKook) TR

Zehir

Taehyung fincanı dudaklarına götürdüğünde "Majesteleri bu çay zehirli!" Deyip bır hışımla elinden almıştı. Minhyuk sinirle ayağa kalkıp "Ne yaptığını zannediyorsun köle!" Taehyung'da zor da olsa ayaklanmıştı. "Yuta ne diyorsun?Bu ağır bir itham.Eğer gerçeklik payı yoksa bu defa Majesteleri affetmez biliyorsun.Yuta kendinden emindi.Japonya'dayken bir çok bitki ve zehirli bitkilerin eğitimini almıştı.Anneannesi bitki konusunda fazlaca bilgiliydi.Öyle ki zehri kokusundan bile tanıyordu.Tabii Yuta'da onunla birlikte büyüdüğü için nasibini almıştı."Eminim Majesteleri yalvarırım bana güvenin ve içmeyin!" Taehyung,Minhyuk'un onu neden zehirlemek isteyebileceğini bilmiyordu.
Daha doğrusu böyle birşey beklemiyordu.Evet Jeonguk döndüğünden beri Taehyung'a soğuk davranıyordu lakin,nihayetinde Taehyung ikizlerine gebeydi.Onları ve Taehyung'u öldürmek isteyecek kadar ne yapmış olabilirdi.Doğmadan ölmeyi hangi bebek hakederdi.

Öte yandan da Yuta sahibine çok sadıktı.Ona neden yalan söyleyecekti.Veyahutta eğer bu bir yalan ise ölüm ile cezalandırılacağını bilmiyor muydu?Böyle bir şeye cesaret edebilir miydi?Zannetmiyordu Taehyung.Yuta'yı çok seviyor ve ziyadesiyle güceniyordu.O sahibinin yüzünü kara çıkarmazdı.

Korkuyla bakıyordu etrafına.Az sonra Baş Alfa gelmişti.Sinir küpüne dönmüştü.Muhafızlar duyduğu şeylerle önce Jimin'e gutmişlerdi.Jimin'de Baş Alfaya haber vermişti.Zaten Minhyuk'u bitirecek bahaneler arıyorken kısmet Jimin'in ayağına gelmiş ve bunu elbette ki tepmemişti.Kral Jeon eşiyle birlikte çarşıyı teftiş etmeye gitmişti.Şimdilik görev Baş Alfa Jeonguk'taydı.

"Ne oluyor burda?" Yuta bu gün cesurdu efendisine karşı "Majesteleri bağışlayın ama.Kuzeniniz Minhyuk'un getirdiği çay zehirli.Baş Omegamızı öldürmeye çalışıyor"
Jeonguk duyduklarına inanamıyordu. "Ne saçmalıyorsun?Ne dediğinin farkında mısın?" Minhyuk'u gerçekten tanıyan biri gözlerindeki korkuyu görebilirdi.Ancak o gözyaşlarıyla gizlemeye niyetliydi.Elleriyle ağzını kapatıp,gözyaşlarına boğuldu.

"Yalan söylüyor Jaonguk Yemin ederim yalan söylüyor!" Yarıladığı fincanı gösterip "Bak! Bak işte! Bende içtim bu çaydan.Eğer zehirli ise neden halâ yaşıyorum?" Jeonguk derin bir nefes aldı.
"Yuta!" Yuta'ya seslendiğinre önce korkmuş ama sonra kendine olan güveniyle elleri önünde birleşik "Emredin Majesteleri!" Dedi tok sesiyle.Taehyung hala öylece duruyordu hareket etmeden.O da duyduklarına inanamıyordu.Minhyuk ondan ne istiyor olabilirdi.
"Ne demek oluyor?Bu dediğin asılsız ise başına gelecekleri biliyorsun!" Yuta kendinden emin bir şekilde "Majesteleri izin verin anlatayım.Malumunuz hekim bey baş omegamıza bitki çayı yasaklamıştı.Ben büyükannem ile büyüdüm.Bütün bitkilere hakimim zehirli ve zehirsiz bir çok bitkiyi kokusundan anlarım.Kandi bardğında da kuşburnu çayı var ancak Baş Omegamızın çayında ayriyetten porsuk meyvesi vardır.Porsuk görünüş olarak kuşburnuna benzer.Bu nedenle kırmızı rengi verir.Bu da sizi yanılgıya uğratır" Bu bilgiler ikna ediciydi.Ancak Minhyuk'da Jeonguk'un kuzeniydi nihayetinde.Neden eşini öldürmek isteyecekti ki.Taehyung'da birşeyler söylemişti."Majesteleri.." dedi ama devam etmedi korkuyordu söylemeye.Jeonguk eşine dönüp "Söyle güzelim.Sen de mi şüpheleniyorsun?" Taehyung kararsızdı."Şeyy bağışlayın lakin bacaklarımdaki yaralardan dolayı hizmetlim Yuta'yı suçlamıştınız hatırlarsanız?"
Jeonguk devam etmesi için başını salladı."Evet güzelim yoksa?"

Bu sefer Yuta girmişti söze."Majesteleri eğer izin verirseniz ben anlatabilir miyim?"

Yuta Baş Alfanın onu dikkatle dinlediğini görünce cesareti iyice yerine gelmişti."Siz yokken.Baş Omegamızı yanımdan alıyordu yürüyüş yapma bahanesiyle.Ancak Baş Omegamız ne zaman geri dönse bacaklarında ufak morluklar oluyordu.Sorduğumda ise düştüm diyordu.Söyleyin Majesteleri eğer kasıtlı değilse hamile üstelik kör  birini yürütürken daha daha dikkatli olmaz mıyız?" Yuta Koreceyi çok iyi bilmese de elinden geldiğince anlatmaya çalışmıştı.