"Tanrı bütün güzellikleri ona bağışlamıştı,fakat gözlerini almıştı güzel omeganın"
Kısaca;
Prens Jeonguk gözleri görmeyen bir hizmetliye aşık olur.Ona kavuşmak için bakalım neler atlatacak.
Prens-Alfa:Jeon Jeonguk
Prens-Omega:Kim Taehyung
Bu arada...
Taehyung gecenin bir yarısı kıvrım kıvrım kıvranıyordu.Karnındaki gurultunun sesi neredeyse dışarı kadar gidiyordu. "Taehyung yine ne istiyorsun güzelim?" Dedi alfa uykulu sesiyle.Taehyung ise daha fazla dayanamayıp oturur pozisyona geçti.Ağlamaklı sesiyle yine aynı numaraya başvurmuştu. "Biliyorum seni rahatsız ediyorum alfam.Ama oğluşumuz acıkmış benim suçum mu?" Jeonguk ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. "Oğluşumuz acıktığını mı söylüyor karnındayken sevgilim hm?"
Taehyung daha fazla duramadı ve burnunu çeke çeke ağlamaya başladı. "Bu halde isem sebebi sensin.Öyleyse ne diye sitem ediyorsun?!" Jeonguk memnuniyetle gerindi ve "Doğru söylüyorsun güzelim" Omeganın kulağına yaklaşıp fısıltıyla konuştu "Seni hamile bıraktım.Öyleyse sonuçlarına katlanmalıyım değil mi?" Taehyung yutkunmuştu.Zaten ziyadesiyle hassas dönemlerinde olduğu yetmiyormuş gibi bir de Jeonguk üzerine gidiyordu.
Taehyung utançla yüzünü başka yöne çevirdi.Çünkü biliyordu,tek bir kez gözlerinin içine baksaydı,kendini tutamayacaktı.Ancak hekim bunu kesin bir dille yasaklamıştı.Bu yüzden bunu yapmamak adına ondan kaçıyordu. "Ben acıktım diyorum.Sen neler diyorsun.Niyetin ne senin?" Eşinin niyetini çok iyi biliyordu. "Afedersin.Bir an güzelliğine daldım" Bu Taehyung'u mutlu etmeye yetmişti.
"Hadi yemek yiyelim" dedi heyecanla.Jeonguk eşine baygın baygın bakarak "Gecenin bu saatinde mi?" Dedi.Taehyung için gece gündüz farketmiyordu.Acıkıyordu ve bir şeyler yemesi gerekiyordu.Karnındaki minik alfa günün yirmi dört saati doymak nedir bilmiyordu. Taehyung kollarını dirseğinde birleştirip dudaklarını sarkıttı. "Evet ne olmuş gece ise? Bebeğimiz istiyor ne yapayım?" Yine çocuk gibi mızmızlanmaya başlamıştı.
Jeonguk sonunda pes edip muhafızlara, yemek getirmeleri için emir verdi. Yaklaşık yarım saat sonrasında yemekler gelmişti.Zavallı hizmetliler,hamile omega için gece gündüz çalışıyorlardı.Taehyung onlara üzüldüğü için kendi pişirmek istiyordu fakat kraliyet ailesine yakışık almadığı için buna izin vermiyorlardı.
"Jeonguk şu butu da sen ye!" Dedi kopardığı eti eşine uzatıp,ağzını şapırdatarak.Jeonguk bu geç saatlerde asla yemek yemezdi.Fakat bu iyi pişmiş hindinin buduna da hayır diyemezdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aşkım ben liderim.İyi bir görünüşe sahip olmam gerekiyor.Lakin sanırım senin sayende göbekli bir lider olacağım " Taehyung kaşlarını çatıp elindeki kanat parçasını tabağa bıraktı. "Ne olmuş yani? Ben de baş omegayım ve kocaman bir göbeğim var.Şimdi benim görünümüm çirkin mi demek istiyorsun?" Taehyung her zamanki gibi yine yanlış anlamıştı.
"Sevgilim ikisi aynı şey mi? Sen hamilesin." O da biliyordu hamile olduğu için göbeği olduğunu.Fakat biraz kapristen ne zarar gelirdi ki? "Çirkinim işte çirkin.Ayaklarım da pirinç keki gibi tombul.yanaklarım da kabarık mayalı bir ekmek gibi!" Kendini tanımlarken bile yiyeceklerle sıfatlandırması Jeonguk'un bir hayli komiğine gitmişti.Aniden gülmeye başlayınca Taehyung üzüntüyle baktı eşine.
