2. Bölüm

1.3K 64 1
                                    

Okul şatoya benziyordu. Etrafında bir orman vardı. Eğer izin varsa sabahları okulun etrafını kuşatmış olan ormanda yürüyüş yapmak için sabırsızlanıyordum. Gerçi izin olmasa da yapacaktım. Beni durduramazlardı. Bu fikirle bir anda kanatlarımı da gizlemeye karar verdim. Ebeveynlerimin zihinlerine kanatlarımdan bahsetmemeleri için komut yollarken sırıtmama engel olmamıştım. Annem ve babam önden giderken ben de arkalarından ilerliyordum. Sanki buraya yıllardır geliyormuş gibi hiç incelemeden geçiyordum koridorlardan. Gece inceleyecektim. Hiç kimse yokken.

Merdivenler çık çık bitmiyordu. Ailemle kayıt yaptırdıktan sonra onlar geri dönmek üzere okuldan çıkmışlardı. Bense müdür yardımcısından aldığım okul bilgilerimle önce kütüphaneye uğrayıp okul kitaplarımı almış sonra da odama doğru ilerlemeye başlamıştım. Tabi artık kaybolduğumdan emindim. Gerçekten yanlışlıkla olmam gereken kattan çok daha yukarılara çıkmıştım. Etrafıma bakıp birini veya en azından bir harita falan görmeyi umarken... Bir anda kendimi bir oda da bulmuştum. Oda iki kişilikti. İkiye ayrılan odanın karşılıklı duvarlarında birbirlerine paralel olacak şekilde tek kişilik yataklar, dolaplar ve çalışma masaları vardı. Kapının karşısındaki duvarda, duvarın bir kısmını kaplayan bir kapıya sahip bir balkon vardı. Kapının her iki yanında da siyah ahşap raflar vardı. Yataklar, çalışma masaları ve dolaplar da siyah ahşaptandı. Oda geniş ve rahat duruyordu. Şaşkınlıkla kapıdan çıkıp kapının yanındaki isimlere baktım.

Sara Collin, Alef Gece Avcı

Anlaşılan burası benim odamdı. İyi de ben buraya nasıl gelmiştim ? Bunu düşünmeyi erteleyip kitaplığa kitapları, dolaba da diğer eşyalarımı yerleştirdim. Sonra ders programına baktım.

Pazartesi

Dövüş Sanatları

Savunma Sanatları

Büyü Sanatı

Yetenek Kontrolü

Tarih

Salı

Dövüş Sanatları

Savunma Sanatları

At Binme

Yetenek Kontrolü

Avcılık

Çarşamba

Dövüş Sanatları

Savunma Sanatları

Silah Kullanma

Yetenek Kontrolü

Gastronomi

Perşembe

Dövüş Sanatları

Savunma Sanatları

Hayatta Kalma

Yetenek Kontrolü

Şifalı Bitkiler


Cuma

Dövüş Sanatları

Savunma Sanatları

İlk Yardım

Yetenek Kontrolü

Hayvan Türleri ve Biyolojisi

Cumartesi

Savunma Sanatları

İlk Yardım

Hayatta Kalma

Bugün Pazardı. Yani tamamen boştum. Önce banyoya girip eşyalarımı bana ait olduğunu düşündüğüm boş dolaba yerleştirdim. Sonra da ılık bir duş almaya karar verdim. Banyoya girdim. Odaların kendi banyodu olmasını sevmiştim. Gri damarlı siyah mermerle dekore edilmiş banyo, lüks bir görünüşe sahipti. Son anda duştan vazgeçip küvete sıcak su doldurdum. Ardından suyu köpüklendirip kendimi içine bıraktım. Suyun altına tamamen gömülüp düşünceleri zihnime çağırdım. Aklıma gelen şeyle aniden suyun altından çıktım. Sahi ben nasıl bir anda odaya gelebilmiştim ? Ne kadar düşünsem de işin içinden çıkamıyordum. Acaba biri zihnimi falan mı kontrol etmişti ? Belki öyle bir yetenek de vardır. Bir çözüm bulamayacığımı anlamıştım. Durulanıp banyodan çıktım. Üstümü giyinip kitapların başına oturdum. Akşama kadar tüm kitapları tek tek incelemiş, bütün dersleri biraz olsun anlamıştım. Güzel derslerimiz vardı. Yapacak bir şeyim yoktu. Boş oturmak istemiyordum. Acaba oda arkadaşım ne zaman gelecekti ? Ya da gelecek miydi ? Dolabı doluydu. Yani okuldaydı. Okulun oldukça büyük olduğunu düşününce onu bulamayacağımı anlamak zor değildi. Gerçi hiç tanımadığım birini nasıl aramayı düşünüyorsam. Can sıkıntısıyla odadan çıktım. En alt kata inip bahçeye çıktım -ki bu bir yarım saat falan sürmüştü- sonra bir köşeye geçip insanları izlemeye başladım. İnsanlarla tanışmadan veya aralarına karışmadan önce onları gözlemlemeyi severdim. İlerde bir ağacın altında oturan bir kız vardı. Bir süre onu izledim. Kitap okuyordu, tüm dünyadan soyutlanmış gibiydi. Oraya doğru yürümeye başladım. Yanına vardığımda kafasını kaldırıp bana baktı. Yanına oturdum. Kaşları çatılmıştı. Güzel bir kızdı. Sarı saçları vardı. Gözlerinin mavisi çok güzeldi. Koyu bir maviydi. Hafifçe gülümsedim "Ben Alef. Yeni geldim. Senin adın ne ?" Bunun üzerine o da gülümsedi "Melisa. Ben de yeni geldim. Memnun oldum". Kafamı salladım "Kitabın adı ne ?" Şaşkınlıkla kitaba baktı. Sonra kafasını iki yana sallayıp güldü. Unuttuğuma inanamıyorum. Düşüncesine gülümsedim. Bana döndü, o da gülüyordu "Şifalı Bitkiler Rehberi. Kütüphaneden aldım". Anladığımı söyledim. O da kitabına döndü. Ben gökyüzüne bakarken aniden kolumdan çekilmemle irkildim. Ayağa kalkmak zorunda kalmıştım. Karşımda gördüğüm, daha doğrusu sarıldığı için göremediğim kişiyi uzaklaştırmaya çalışıyordum. Sonunda benden ayrıldığında ufak çaplı bir şok yaşamıştım. Bu benim çocukluk arkadaşım Doğu'ydu. Doğu uzun zaman önce ailesiyle birlikte Avustralyaya taşınmıştı. O zamandan beri bağlantıyı koparmayıp konuşmaya devam etmiştik. Ama bana hiç okul değiştirdiğinden falan bahsetmemişti. Gerçi ben de ona söylememiştim. "Hey Alef ! Sana diyorum ! Duyuyor musun ?"

"Hı ? Evet, evet. Duyuyorum. Seni görmeyi beklemiyordum."

Alınmış gibiydi "Neden bana güçlerin olduğunu söylemedin ? İnsan en iyi arkadaşına söylemez mi ?"

Şaşkınlıkla ona baktım "İyi de sen de söylemedin.".

"Doğru aslında. Neyse, gücün ne ?".

Sinsi bir tebessüm dudaklarımda yer aldı "Su elementi kontrolü, hız, hareket kontrolü. Senin ?"

Şok içinde bana bakakalmıştı "Ne ?" Kendini zorlukla toparlayıp cevap verdi "Toprak elementi". Gülümsedim. Sonra aniden aklıma gelen şeyle bizi izleyen Melisaya döndüm "Sahi senin gücün ne ?"

"Su elementi kontrolü".

Onları tanıştırdıktan sonra hep birlikte oturup konuşmaya başladık. Daha ilk günden bir arkadaş edinmiş ve uzun zamandır görmediğim arkadaşımı bulmuştum. Yatma vakti gelene kadar orada oturup konuşmuştuk. Odama girip kendimi yatağa bıraktım. Elime telefonu alıp rehbere girerken anlatacaklarımla Defin'in gireceği kıskançlık krizinin düşüncesiyle sırıtmaya başlamıştım. İkinci çalışta telefon açıldı ve tanıdık sesi kulaklarımı doldurdu. "Alo ?"

Ateş KraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin