25. Bölüm

187 7 3
                                    

  Merhaba 👋 Görüşmeyeli nasılsınız ?
***
    Son mektubu göndereli iki gün olmuştu. Dün ve bugün; kaçış planı hazırlamak için çırpınıp durmuştum. Sonuç olarak elimde iyi duran ama geliştirilmesi daha iyi olacak bir plan vardı. Aslında planı geliştirmeyi planlıyordum ama son gelişmeler buna izin vermemişti. Bugün odalarımızdan çıkmamıza izin verilmişti. Nihayet. Ancak sebebi Müdürün tekrar konuşma yapacak olmasıydı. Bu da beni zora sokuyordu.

  Odadan çıkarken ismini unuttuğum oda arkadaşımla karşılaştım. Bana tuhaf bir bakış atıp uzaklaşmıştı. Sebebini hiç merak etmiyordum doğrusu.

  Herkes bahçede tek tek sıraya girdi ve Müdür kürsüye çıktı. Bu defa sesi daha sakindi ama bu sakinlik daha çok felaket habercisi gibiydi. Ürkütücüydü.

"Merhaba çocuklar. Biliyorum bu tuhaf bir giriş oldu. Ancak nasıl başlayacağmı bilmiyorum. Bayan Collin-Blue bulunamadı. İfade veren kimseden de bir şey çıkmadı. Arkadaşınızın kaçırıldığı düşünülüyor. Bu yüzden okula bir süre için ara vermeyi düşünüyoruz. Şimdilik kesin bir karar çıkmadı. Umarız ki Bayan Collin'i bulabiliriz. İsteyen son sınıflar arama ekibine katılmak için odalarına çıkarken başvuru kağıtlarından alabilir. Alanlar: Saat yedide oda perileriniz aracılığıyla bana ulaştırırsınız. Şimdi odalarınıza dönmeden önce öğretmenlerinizin gözetiminde yarım saat bahçede serbestsiniz. Soru sormak yok !"

  O okula girince aniden fısıldaşmalar başladı ve giderek arttı. Öğretmenler müdahale edip herkesi dağıtırken ben de gizlice ahırlara kaçtım. Fırtına ile konuşmalıydım.

  Ahırın kapısı gıcırtıyla açıldı. İçeri girip ardımdan kapıyı kapattım. Fırtına sondan dördüncü bölmede sağ tarafta duruyordu. Yanına yaklaştığımda uyuduğunu gördüm. Onu uyandırmak için kapısını açtım. Anında gözlerini açıp bana baktı. "Hadi kızım. Ayıl. Konuşmamız lazım." diyerek içeri girdim ve kapısını kapatıp dibine çöktüm. Umarım içeri kimse girmezdi.

  Fırtına biraz bekledikten sonra ayılmış olacak ki Ne oldu ? ne zamandır dersler dışında gelmiyordun.  dedi. Biraz mahçup olarak Aslında bir durum var. Bir süreliğine okula ara verilebilir. Sara'yı öldürdüm de... Bir süre sessizlik oldu. Galiba onu şoka sokmuştum. Tabi şoka soktun ! Ne bekliyordun ki !? Yaşasın, katil olmuşsun! demesini mi !? Nova cidden herşeye atlıyor ama !

  Fırtına Tamam. Sen ciddisin. İyi de neden !? diyerek zihnimde bağırınca korkuyla aklımdan bir küfür geçirmiştim ve sonuç olarak Fırtına'nın ters bakışlarını ve Novanın azarını kazanmıştım. Eh, hak vermiyor değildim şimdi. Sinir bozucu olmalıydı.

  Hayır, anlamıyorum. Bu at ne biliyor ki sürekli buna geliyorsun ? Louie bile bir attan daha bilgilidir. Eğer biraz daha böyle devam ederse benden azar yiyecekti. Aman, tamam be ! Sustum. Şükrettim. Şimdi tamamen Fırtına'ya odaklanabilirdim.

  Ne yapmamız lazım ? Ben kullanıcıları saraya kaçırmayı düşündüm. Ne dersin ? Garip bir kınama hissettim. Salak mısın Alef ? Onları kaçırırsan bu anında anlaşılır. Bu riski almak mı istiyorsun !? Tamam. Haklıydı ama o zaman ne yapacaktım ki ? Kendi kendine düşüneceğine bana mı sorsan ? Hani buradayım ya. Neden bu at beni sürekli utandırıyordu !? Onları normal çıkış saatinde çıkar. Hepsi farklı taraflara gidip saklansınlar. Belli bir saatte, öğretmenler de çıktıktan sonra da ormanda buluşun. Oradan sonrasını da sen hallet artık ! Sonda sesini aniden yükselttiği için yerimde sıçrasam da Teşekkür ederim! diyip koşarak ahırdan çıkmıştım. Gerçekten ben salak mıydım da bunu düşünememiştim !

Ateş KraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin