Bu bölümü güzel yorumlarıyla beni motive eden ve mutlu eden
" kemikle" adlı okuyucuya ithaf ediyorum. 😘😘😘😘😘Yığıldığım yerde beni savunmasız bırakan kimsesizliğimle cebelleşirken saçımdan tutulup çekilmesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Saç diplerimdeki acı beni kimsesizliğimle girdiğim çetin savaştan ayırırken karşımda kafası kanayan ve öfkeli adamı gördüm.
Bana asıldığı taciz ettiği yetmemiş gibi şimdi bir de fiziksel acı çektiriyordu. Bedenime tekme ve yumruk atmaya devam ederken bir yandanda hakaret ediyordu. Öfkeyle yanağıma indirdiği tokadın ardından küfretmeye ve aşağılayıcı sözler söylemeye başladı.
" Seni sürtük."
" Ne hakla bana vurursun aptal fahişe "
" Kim olduğunu sanıyorsun. "
Ona cevap vermem için saçlarımı çekiştirip duruyordu. Artık saç diplerimi hissetmiyordum. Saçımdaki eli yerini boşluğa bırakınca şaşkınlıkla kafamı kaldırdım.
" Kim olduğunu ben söyleyeyim. "
Azer adamı yere bir kağıt parçasıymış gibi savurup üzerine çıkarak yüzüne yumruklar indirmeye başladı.
Az önce içeride Azer ile konuşan, arkadaşı olduğunu varsaydığım esmer ve yapılı bir adam Azeri zor bela büyük çabalar harcayarak yerdeki adamdan uzaklaştırdı. Sesleri duyunca buraya gelen bir kaç adam Azerin arkadaşının komutuyla yerde yüzü kanlar içinde yatan adamı kaldırarak götürdüler.
Az önce yaşadıklarım ve aldığım darbelerden dolayı hala kendime gelememiştim. Ellerimi parke zemine bastırarak yığıldığım yerden kalkmak istedim ama başaramayarak tekrar geri yerime oturdum .
Bugün yeteri kadar işkence görmüştüm Azer den zaten, birde o yetmiyormuş gibi ayyaş adamda işkence etmişti bana. Azer sakinleşmiş olsa gerek arkadaşı onu bırakmıştı. Hızla yanıma gelerek diz çöktü ve yüzümü iki avucunun arasına alarak kendine çevirdi.
" İyi misin? Bir yerine bir şey oldumu?"
İyi miydim? Değildim, hiç iyi değildim. Bu sorunun cevabı bende yoktu. Ama bu soruyu bana sorması beni hem afallattı hemde sinirlendirdi. Sanki bir kaç dakika önce bana vuran tokat atan kendi değilmiş gibi şimdide bana iyi misin diyordu.
Benden cevap alamayınca elleriyle bedenimi kontrol etti. Hasar kontrolü yaptı. Bileğimi eline alarak kendinin hediye ettiği morluğa baktı uzun süre.
" Bunu o mu yaptı. "
Sorduğu soruyla daha fazla dayanamadım ve içimdeki siniri sonucu ne olursa olsun ona akıtmaya başladım.
" HAYIR . O YAPMADI SEN YAPTIN. "
Bileğimi hızla elinden çektim ve ovmaya başladım. Neye uğradığımı anlamadan sol elini sırtıma sağ elini bacaklarımdan geçirerek beni hemen kucağına aldı.
" Hastaneye gidiyoruz. "
Ağzından çıkan cümleyle dudaklarım bağımsızlığını ilan ederek kocaman açıldı. Altı üstü biraz hırpalanmıştım fazla abartıyordu. Üstelikte sanki az önce beni döven canımı yakan kendisi değil gibi.
Ne zamandır merdivenin orda dikildiğini unuttuğum Azerin arkadaşı Azerin kolundan tuttu ve yüzüne baktı bir süre.
" Fazla abartıyorsun. Hastanelik bir şey yok. Benim odama geçip bir pansuman yaparız olur biter. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI VİSAL ~ TARUMAR ~ (Zoraki Aşk)
Romance+18 İÇERİKLER BARINDIRIR. RAHATSIZ OLACAKLAR VE KÜÇÜKLER OKUMASINLAR " Yalvarırım bırak gideyim." Azer çırpınışlarıma ve söylediklerime kulak asmayıp sinirli ve çatık kaşlarla cam kenarındaki barın yanına gidip barın üstündeki viski şişesini eline...