Annem küçükken tanımadığın insanlara inanma derdi. O yaşlardayken anlamazdım ne demek istediğini, neden inanmamam gerektiğini. Ama insan fiziksel ve ruhsal olarak büyüdükçe yavaş yavaş her şeyi anlamaya başlıyordu.
Ben Azer Karavaris 'i tanımıyordum. İnternetten konuştuğum ve inanmamam gerektiği halde hata yaparak inanıp buluşmaya gittiğim bir yabancıydı. Annemin sözünü dinlememenin bedelini biçare bedenim fazlasıyla ödüyordu.
Azer biçare bedenime zehrini kustuktan sonra kolumdan tutup sürükleyerek bir odaya getirip, kapıyı üzerime kilitleyip gitmişti. Burası bodrum kat değildi. Giriş katta bulunan bir yatak odasıydı.
Odada çift kişilik pembe nevresimli bir yatak , yatağın iki yanında beyaz renkli küçük komodinler, yatağın sağ tarafındaki komodinin yanında beyaz renkli makyaj masası ve pembe renkli bir puf,yatağın tam karşısındada odadaki diğer dolaplar gibi beyaz renkli olan bir giysi dolabı ve pembe renkli bir halı bulunuyordu odada.
Ev çok büyüktü. İnsan bu kadar büyük bir evde nasıl kendini yalnız hissetmeden yaşardıki. Ben insanmı dedim. Düzeltiyorum canavarlar bu kadar büyük bir evde nasıl kendini yalnız hissetmeden yaşardıki. Doğru ya o bir canavardı ve vicdan, yalnızlık, merhamet gibi insani duygular barındırmıyordu.
Sessizlik içinde geçirdiğim bir kaç saatten sonra kulaklarıma bir müzik sesi dolmaya başladı. Salondan müzik sesleri geliyordu. Azer gibi bir canavarın müzik dinleyecek kadar naif bir ruha sahip olduğunu sanmıyordum.
Ama eğer Azer müzik dinlemiyorsa bu müzik sesleri nereden geliyordu. Aklım iyice karışmıştı. Biraz sonra müzikle karışık mutfaktan sesler gelmeye başladı.
Neler olduğunu anlamaya çalışarak geçirdiğim bir kaç saatin sonunda müzik sesi son buldu ve kapımın kilidi açıldı. Karşımda tüm ihtişamıyla bulunan Azer den başkası değildi.
Yanıma geldi ve bileğimden tutup sürüklemeye başladı. Salona geldiğimizde masa yemeklerle doluydu. Azer masanın en başındaki sandalyeyi çekip oturdu ve eliyle karşısındaki sandalyeyi işaret etti. " OTUR!"
İşaret ettiği sandalyeyi çekip oturdum. O sırada mutfaktan kırklı yaşlarının sonunda elinde salata tabağıyla bir kadın geldi ve tabağı masanın ortasına yerleştirdi.
Sonra masadaki yemeklerden Azer in ve benim tabağıma servis etti. Ardından çıkışa doğru ilerledi ve evden ayrıldı. Odadayken duyduğum müziği bu kadın dinliyormuş. Ben düşüncelere dalmışken sert bir ses düşüncelerimi böldü.
" Sana ne ceza vereceğimi daha bulamadım. Ama eğer bu cezanın açlık ve susuzluk olmasını istemiyorsan dediklerimi ikiletmeden yap. Şimdi tabağındakileri bitir. "
Açlık çok kötü bir şeydi ve günlerdir ( beni tuttukları yerde yediğim sandviçi saymazsak) açtım ve açlıktan elim ayağım titriyordu. Konu açlık olunca Azer gibi bir canavara bile boyun eğebilirdim.
Onu ikiletmeden kaşığı elime aldım ve kırklı yaşlarının sonundaki kadının tabağıma servis ettiği çorbayı yemeye başladım. Karnım gerçekten çok açtı ve sanki Azer vazgeçip yemeği önümden alacak gibi hızlı hızlı yiyordum.
Çorbamı bitirdim ve tabağımdaki böreği yemeye başladım. Çok geçmeden tabağımdaki yemekleri sildim süpürdüm. Tabağımdan kafamı kaldırdığımda Azeri bana bakarken buldum.
Azer bana sakın masayıda yeme der gibi bakıyordu. Resmen ayı gibi kıtlıktan çıkmış gibi yemiştim. Karşımdaki bir canavar olsada utandım ve yanaklarım domates gibi kıpkırmızı oldu. Yanaklarımı gizlemek için kafamı öne eğdim.
Birden evin kapısı açıldı ve ikimizinde bakışları o tarafa döndü. Çok geçmeden kapıdan bir kadın sesi gelmeye başladı.
" Ben geldim sevgilim. Sana bir sürpriz yapmak... "
Çok geçmeden kızıl saçlı çok güzel bir kadın belirdi salonun girişinde. Kadın beni görünce cümlesi yarıda kesildi. Olduğu yerde öylece kalakaldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🤔🤔🤔🤔🤔🤔🤔🤔
Sizce kim bu kızıl saçlı güzel kadın?
YOKSA Azerin bir sevgilisimi var?
Veeeee Azerin Helya ya vereceği ceza sizce ne?
Yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin yorumlarınız bölümlere yön vermem konusunda bana ilham oluyor. Ve sınır koymak istemiyorum. Sadece ne kadar çok vote yorum o kadar çabuk bölüm.
