1.BÖLÜM 🌸KEFARET🌸

40.8K 735 165
                                    

Merhaba canlarım. Bölümleri düzenleyip yeniden yayımlıyorum. Bölümlerde büyük çapta değişiklikler yaptım. İsmi çiçekli olan bölümler düzenlediğim bölümler. Okuyup düzenleme hakkında bana fikirlerinizi bildirin lütfen canlarım. Fikirleriniz benim için çok önemli. Keyifli okumalar. 🥰🥰🥰

Zihnimde birbiriyle örtüşmeyen binlerce düşünce seli tutsakken zihnimin içindeki oyuklara sızan acı beni zorluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zihnimde birbiriyle örtüşmeyen binlerce düşünce seli tutsakken zihnimin içindeki oyuklara sızan acı beni zorluyordu. Hissettiğim tek duygu saf ACIYDI. Kalbim geçmişin ruhuma açtığı yaralarla doluydu. Kalbimdeki yaralar geçmişin izlerini silip atmamı engelliyor beni çocukluğumdaki acıya hapsediyordu. Kalbimi görmezden geliyor zihnimdeki fısıltılarını zorda olsa susturuyordum ama bu seferde elimdeki yara izi beni zorluyordu.

Geçmişimden kaçamıyor ,zihnimdeki sanrılara tutsak oluyor, gözlerimde filizlenen hüzünle bakıyordum hayata. Çoçukluğumun üzerine kara basan gibi çöküp şeytana yarenlik eden o adam acıyı zorla, büyük bir zevkle yüklemişti biçare omuzlarıma.
Üstelik onun kim olduğunu ve benimle ne derdi olduğunu da bilmiyordum. Bana söylediği tek bir cümle vardı.

" Günahlar kefaretine tutsaktır. Bütün günahkarlar er yada geç günahlarıyla birlikte kefaret bataklığına saplanırlar . Her kurtulmaya çalıştıklarında biraz daha batar gittikçe daha çok hapsolurlar kefaretlerine. Sen bir günahın kefaretisin. "

Bu sözler zihnimin kanlı duvarlarına acıyla kazınmıştı. Kimin günahlarına kefarettim yada kim ne günah işlemişti bilmiyordum. Bu sorular zihnimde dolanıp duruyor kalbime çentikler atıp kıvranırdırıyordu. Geçmişimin serzenişleri kulağıma fısıldayıp beni huzursuzluğa hepsederken kapının tıklatılmasıyla kendime geldim.

" Çiçeğim Liva geldi aşağıda seni bekliyor."

İkinci adım Manolya olduğu için annem ve babam bana çiçeğim diye hitap ederdi. Annem araladığı kapıdan odama sızarak geldi ve boy aynasının önünde kendimi izleyen bana sarıldı. Elini sağ elimin üzerine koyup çekince bakışlarım oraya kaymıştı. Sağ elim yine benden bağımsız sol elimin üzerindeki ve içindeki yarayı kaşımıştı. Farkında olmadan tırnaklarımı fazla bastırmıştım büyük ihtimal çünkü yara kızarmıştı. Annem yarama baktı uzun süre sonra yüzüne her zamanki neşeli ve hayat dolu gülümsemelerinden birini yerleştirip koluma girdi.

" Çok güzel olmuşsun çiçeğim. Livayı daha fazla bekletmeyelim. "

Annemle birlikte merdivenleri inmeye başladık. Bir arkadaşımızın evinde parti vardı ona katılacaktık. Ben pek kalabalık ortamları sevmezdim bu yüzdende sıcak bakmamıştım ama Liva beni zorla gitmeye ikna etmişti. Hala içimde bir tereddüt vardı ama adımlarımı zorlayarak ilerliyordum. Parti için üzerime siyah askılı bir elbise ve beyaz tek bant ayakkabımı giymiştim. Dudaklarıma pembe renkli glosumu sürmüş solgun yanaklarıma da hafif allık sürmüştüm.

KANLI VİSAL ~ TARUMAR ~ (Zoraki Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin