|Abel Gyu|
Paradisio felaketinin üstünden birkaç gün geçmişti. Oradan çıktıktan sonra, Ryujin'in önerisi ile bir fastfood restoranına gitmiştik ve o kadar çok yemiştik ki, bir hafta boyunca yemek yemeden durabilirdim.
Yani en azından ben öyle sanıyordum.
Şimdi ne yapıyorum? Felix ile oturmuş, abur cubur yerken film izliyorum. Elli beş kiloluk bedenim daha önce böyle bir zulüm görmemiştir, eminim. Neyse, gün içinde fazla hareketli olduğum için kafama takmayacağım. Ayrıca, durum ne olursa olsun, bir paket Mi-cho-ko, karidesli cips ve dondurmalı Bounty'e hayır diyemezdim. Yani, kapıma bunlar ile gelip film izlemeyi önerdiği için suçlu olan Felix idi.
Gazozumdan bir yudum alırken, Felix'in ofladığını duydum. Her zamanki gibi bana sarılmış, kafası karnımın üstünde, filmi izliyordu. Sıkıldığını düşünerek ona bakıp, sordum:
"Ne oldu?"
"Film başlarda çok güzeldi, şimdi sinirimi bozmaya başladı. Neden ilk buluşma için tek düşündükleri şey yemek? Sanki birbirlerine bakmaktan yemek yiyebilecekler de."
Güldüm. Mızmız bir çocuk gibiydi.
"Herkes senin gibi romantik değil. Ayrıca ne yemek istediklerine karar verirken birbirlerinin fikirlerini alıyorlar, bu önemli değil mi?"
"Ah, tabi. Belki çok güzel bir yemek yerler ve kız, adamın ayakkabısına kusar. Ne kadar romantik olur..."
"Ne olmuş yani? Chereau tarafından sahneye konan Phedre oyununda kahraman, son sahnede zehirlendiği için kusmuştu. Ryujin ile, DVD'sini izlediğimiz gün, tiyatro hocamız bize aktris Dominique Blanc'ın ne kadar doğal kustuğunu gözlemlememizi söylemişti. Hatta bu sahneyi yavaşlatılmış olarak bir daha izlemişti."
Felix, yüzünü buruşturup kafasını kaldırarak dik pozisyona geldi.
"Iyy, tiyatro hocanız tam bir kaçıkmış. Blanc, çok iyi bir oyuncu, kusma sahnesini doğal oynaması gayet normal. Hocanız fazla abartmış."
Sonunda kendimi tutamayıp kahkahalar ile güldüm. Sabahtan beri, aynı şeylerden hoşlandığımızı fark etmiştim. Neyden bahsetsem, Felix de onu çok iyi biliyordu. Örneğin; kitaplığımdaki aşk dergilerinden biri olan Voici et Public serisini oha gösterdiğimde, serinin son sayılarını okuduğunu söylemişti. Böylece, tüm seriyi baştan sona birlikte okumak üzere sözleşmiştik. Felix'in aşk konulu dergileri okuması beni şaşırtmış mıydı? Pek sayılmaz. Bu dergileri ona annesi hediye etmişti, muhtemelen sıkıntıdan okuyordu sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruminate | Lee Felix
Fanfiction"Ruminate bir RPG oyunu değildi, zeka gerektiren bir bulmaca oyunuydu ve sende eksik olan şey tam da bu... Lee Felix." Dijital oyun geliştiricisi olma hayalim yaklaşık 3.5 milyon abonesi olan Lee Felix yüzünden suya düşmüştü. Gdesingner'da öyle bir...