|Abel Gyu|
Suratımdaki makyajı tamamen temizlemek yarım saatimi almıştı. Bundan da anlaşılıyordu ki Ryujin'in ürünleri aşırı iyiydi. Bana hediye olarak bir set verdiği için şanslıydım sanırım.
Üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra kendimi yatağıma attım. Benim uzanmamla birlikte Zee de yanıma kıvrılmıştı. Onun kafasını okşarken, saatler önce olanları düşünüyordum. Felix'in beni köşede sıkıştırması ve Ryujin'in gelip kurtarması, sonra Felix'in gözlerinde gördüğüm o bakış... Ah, o kadar baş ağrıtıcı geçmişti ki her şey, sadece düşünürken bile yoruluyordum.
Ryujin beni bir sürü kişi ile tanışmıştı. Hepsi de şu an adını dahi hatırlamadığım şeylerin sahibi, patronu, bilmem nesiydi. Bazılarından modellik için teklif bile almıştım ama neyse ki Ryujin sadece onun adına çalıştığımı söyleyerek beni kurtarmıştı. Bilgisayar oyunlarından ibaret olan hayatıma modellik gibi bir aksiyonu eklemeye niyetim yoktu.
Zaten pek umurumda değildi bu konu. Sonuçta Ryujin'in işine yaramış mıydım? Evet, gerisi önemi değildi. Benim asıl düşündüğüm bambaşka bir şeydi.
Neden kafamın içinde yer ediniyordu bu çocuk? Neden ismi beynimin her yerinde yankı yapıyordu?
Çok kızgındım.
Kırgındım.Artık bir şeylerin benim aleyhime çevrilmesi gerekiyordu. Ortada bana yapılan bir haksızlık vardı, bunun o da farkındaydı. Ama yine de bana gelip sakin olmamı söylüyor, konuşmaya çalışıyordu. Sanki suçlu benmişim gibi. O daha verdiği sözü bile tutmamıştı ki...
En çok da altı yıl boyunca aptal gibi ona hayran hayran büyüdüğüme yanıyordum.
Zee'nin uğultusu ile düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım. Acıkmış olmalıydı. Yataktan kalkıp mutfağa ilerledim ve mamasını alarak içeri döndüm. Mama kabına biraz ekledikten sonra suyunu da doldurdum. Zee, yemeğini yerken karnım gurulamıştı. Anlaşılan tek acıkan o değildi. Kendim için bir şeyler hazırlamak üzere tekrar mutfağa geçtim. Dolaba bir göz attığımda yiyecek doğru düzgün bir şey olmadığını fark ederek ofladım. Bu saatte markete gidemezdim. Yarın işten dönünce mutfak alışverişi yapacaktım. Şimdilik ise sadece hazır ramen ile idare etmeliydim sanırım.
🎮🎮🎮
Market arabasına bir iki tane çikolata atıp ilerlemeye devam ettim. Raflara, ürünlere ve fiyatlara bakıyordum. Maaşım bana yetiyor hatta artıyordu. Zaten tek yaşıyorken ne kadar masrafım çıkabilirdi ki. Üstelik ailem zaman zaman bana para gönderiyorlardı. Herhangi bir sıkıntı çekmiyordum bu yönden. Yine de gereksiz harcama yapmıyordum. Nasıl bir geleceğim olacaktı bilmiyorum ama para biriktirmek her zaman iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruminate | Lee Felix
Fanfiction"Ruminate bir RPG oyunu değildi, zeka gerektiren bir bulmaca oyunuydu ve sende eksik olan şey tam da bu... Lee Felix." Dijital oyun geliştiricisi olma hayalim yaklaşık 3.5 milyon abonesi olan Lee Felix yüzünden suya düşmüştü. Gdesingner'da öyle bir...