-28- 🎮

3.5K 356 475
                                    

Bol bol yorum yapın, olur mu~? Keyifli okumalar❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bol bol yorum yapın, olur mu~?
Keyifli okumalar❤️

|Abel Gyu|

Hayatımın en güzel tatili diyebilirim.

Avustralya... Mükemmel bir yerdi. Henüz hiçbir yeri gezmememe rağmen bunu söyleyebilirim. Neye dayanarak? Tabi ki odadan içeri sızan güneş ışıklarına. Hep hayallerimdeki sabah gibiydi. Sadece Instagram'da göreceğimi sandığım manzara tipi.

Kısa süreceği için üzülüyordum açıkçası. Yarından sonraki gün; pazartesi. Artık, Gdesingner'da kadrolu çalışandım. Kafama göre hareket edemezdim. Pazartesi orada olmak zorundaydım. Eh, bu işin can sıkıcı yanları da vardı. Ama buna değerdi. Çok beklemiştim bu an için.

"Günaydın."

Odadan içeri giren Felix'i görünce gülümsedim. Çoktan uyanmış, hazırlanmış gibi görünüyordu. Oturur pozisyona geçtim, o da yanıma oturup sevimli bir şekilde saçlarımı karıştırdı.

"Sonunda uyandın."

Dediği şey ile istemsizce güldüm. Tatil günleri uyanmak benim için çok zordu. Kim için öyle değildi ki zaten? Tatil diye adlandırdığımız şu hafta sonlarını beş gün boyunca sabırla bekliyoruz. O da hemen geçip gidiyor. Uykumu almak için bütün bir haftayı tatil etmemiz gerekiyor gerçekten.

"Hadi elini yüzünü yıka da gel. Kahvaltı hazır, diğerleri aşağı indi bile."

Kafamı salladım.
"Sen git, geliyorum birazdan."

Beni başıyla onaylayıp yanağımı sıktıktan sonra yataktan kalktı ve odadan çıktı. O gittikten sonra lavaboya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı taradım. Üzerimi de değiştirdikten sonra aşağı inip herkesle selamlaştım. Bayan Lee, ille de onun yanına oturmamı istemişti. Böyle iyi anlaştığımız için mutluydum. Diğer yanında da Ryujin oturuyordu. Bayan Lee, en büyük hayranlarından biri olma yolunda ilerliyordu gerçekten.

Tam karşımda oturan Hyunjin, gülerek Alex ile sohbet ederken, ona baktığımı hissetmiş olacak mi bana baktı.

"N'oldu yenge? Ah, gözlerini benden alamıyor olmalısın. Sabah sabah bu kadar yakışıklılık fazla yani, değil mi?"

Sessizce gülüp kafamı iki yana salladım. Özgüven depoluyordu bu çocuk. Ona bakıyor olmamın sebebi; aniden fark ettim ki, hala görüştüğü veya konuştuğu biri yoktu. Üzülüyordum çünkü Hyunjin artık biri tarafından sevilmeyi hak ediyordu. Sevilmekten kastım, binlerce, milyonlarca hayranının olması değil. Onu, kendisinin bile bilmediği özelliklerini ortaya çıkaracak kadar gerçek anlamda seven birisi.

İşi şakaya vursa da zaman zaman, Hyunjin yalnızlığı hak etmiyordu. Şu an, bu sofrada onunla bir geleceği olan birinin oturmasını çok isterdim.

Ruminate | Lee Felix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin