|Lee Felix|
Ceketimi havaya kaldırmış çatık kaşları ile inceleyen Hyunjin'i fark edince elimdeki beyaz gömleği koltuğa atarak yanına gittim ve ceketi ondan aldım.
"Lan ben de yarım saattir onu arıyorum!"
"Ha, ne bileyim ya?"
Gözlerimi devirerek ceketi ütü masasının yanına bıraktım. Koltuğun üstündeki gömleği de aynı yere bırakarak ellerimi belime koydum. Şu an onları ütüleyecek enerjim yoktu. Akşam eve gelince hallederdim. Ama unutmasam iyi olurdu.
"Ütü işini kendin mi yapıyorsun?"
Sorusu ile Hyunjin'e döndüm.
"Evet, n'olmuş?"Omuz silkti.
"Hiç, taktir ettim açıkçası. Teyzem olmasa ben bir halt yapamazdım bilirsin."Gözlerimi devirerek sehpanın üstündeki cips ambalajını alıp onun eline tutuşturdum. "Ütüyü geçtim, yediğin şeyin çöpünü toplasan bana yeter."
Oflayarak mutfağa ilerledi elindekinin çöpe atmak üzere.
"Aman be, iki dakika anneme bağlamasan olmuyor mu?"
Adam olmayacaktı bu çocuk. Bir de benden büyüktü. Yok yok, kesin şımardı bu reklam işlerinden falan sonra.
Yanıma geri geldiğinde birkaç saniye birbirimize baktık. Ne diyecektim ben buna ya...
Ah, doğru.
"Sen geliyorsun değil mi yarın akşamki davete?"
"Geliyorum tabi." Tişörtünün yakalarını artistik bir şekilde tutup kaldırarak; "Ortamın yakışıklı yüzlere ihtiyacı var. Milletin gözü biraz gerçek YouTuber görsün."
Elimi alıma vurdum bıkkınlıkla.
"Bir şeyin de havasını yapmamazlık etme kardeşim tamam mı? Aman, incilerin dökülür sonra."Çalışma masama geçerek bilgisayarımı açtım. Bu sırada Hyunjin de masanın yanındaki koltuğa geçti.
"Ne var oğlum ya? Bugüne bugün hem model hem de 2.5 milyon abonesi olan ilk Koreli YouTuber'ım şurada. Bırak da havamızı atalım."
"Ne yaparsan yap Hyunjin. Yarın beni o ortamda yalnız bırakma da."
"Endişe etme. O kurtların arasına tek salmam seni. Hem Bang Chan hyung da geliyor, çok yabancı kalmayız ortama."
İnanılmaz gergindim. Yarın akşamki partiye davet edildiğimize hala inanamıyordum. Sadece sosyal medya fenomenlerinin katıldığı bir davetti, bu yıl beşincisi düzenleniyordu. Ben ve Hyunjin ise ilk defa davet edilme hakkı kazanmıştık. Normalde daha çok şarkı-dans cover yapanlar, bilgi videoları düzenleyenler, ya da eğlenceli vlog çekenler davet edilirdi. Onların da abone sayısı çok fazla oluyordu bildiğim kadarıyla. Gerçi bizim kanallar küçümsenecek gibi değildi ama onlara göre fazla çömez kalıyorduk. Yine de bu yıl davet edilmiş olmamız büyük bir gururdu.
Ciddi mi yoksa rahat mı giyinsem bilememiştim. Bu yüzden Hyunjin'i çağırmıştım fikir vermesi için. Ciddi giyinmemi söyleyerek dolabımdan bana birkaç kıyafet çıkarıp kombin yapmama yardım etti. Bu işlerde güvendiğim tek kişi oydu. Yani aslında her konuda güvendiğim tek kişi oydu. Bir de Bang Chan hyung vardı ama onunla çok sıkı bir ilişkimiz yoktu öyle. Sadece tanıdığım ve severek takip ettiğim bir YouTuber idi. Han Jisung ve Seo Changbin ile rap grupları vardı. Videolarını YouTube'a yüklüyorlardı onlar da. Kore'de çok meşhurlardı. Ben de çok seviyordum gruplarını.
"Lix, bak ne diyeceğim."
Bakışlarımı bilgisayar ekranından çekip Hyunjin'e çevirdim.
"Şu yan dairedeki ayaklı fıstığı da çağırsana davete."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruminate | Lee Felix
Fanfiction"Ruminate bir RPG oyunu değildi, zeka gerektiren bir bulmaca oyunuydu ve sende eksik olan şey tam da bu... Lee Felix." Dijital oyun geliştiricisi olma hayalim yaklaşık 3.5 milyon abonesi olan Lee Felix yüzünden suya düşmüştü. Gdesingner'da öyle bir...