-31- 🎮

2.9K 409 429
                                    

|Abel Gyu|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Abel Gyu|

"YENGE LÜTFEN AFFET BENİ!"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, ardından tekrar açtım. Keşke, açtığımda karşımda avaz avaz bağıran bir Hyunjin görmesem ama maalesef kanlı canlı duruyordu tepemde.

"Hyunjin, rahat bırak kızı."

Felix'e içimden teşekkür ettim ve tekrar bilgisayar ekranına döndüm. Ruminate'in son güncellemelerinin olduğu dosyayı, flashıma kaydettikten sonra flashı aldım ve bilgisayarı kapattım. Ayağa kalktığımda Hyunjin tam karşımda durdu kendinden emin bir ifade ile.

"Bana trip atmayı kesmeden çıkamazsın bu evden!"

"Salak, zaten kendi evimden neden çıkayım?"

Aydınlanmış gibi bir ifade ile kafasını kaşıdığında gözlerimi devirdim ve yanından geçip odama ilerledim. Çantamı aldıktan sonra salona döndüm. Felix de montumu getirmişti bu esnada.

"Hem, zaten hep birlikte çıkıyoruz. Hazır olsan iyi edersin."

"Yenge... Ben gelmesem mi ya? Hani zaten bana o kız yüzünden trip atıyorsun. Şimdi bir de onlarla buluşmaya gitmek... Saçma olmaz mı?"

Hatasının farkında bile olmayarak konuşması sinirlerimi bozduğundan çantamı sertçe masaya bırakarak ona baktım. Benimle dalga geçiyor olmalıydı.

"O kız dediğinin bir ismi var. Ayrıca burada suçlu olan sensin, neden Gahyeon'u orataya koyuyorsun ki? Benden özür dilemek yerine onunla konuşman gerekmez mi?"

Huysuz bir ses tonu ile;
"Ama neden?! Ben mi dedim gel bana aşık ol diye? Ayrıca, aniden çekip giden o. Salak gibi kaldım kafede tek başıma. Kendisi konuşmak istemiyorsa, benim elimden gelen bir şey yok."

Bu sefer Felix girdi devreye.
"Oğlum, saçmalama. Neler demişsin ya kıza! Egonu evde bırakıp gitseydin yanına ne olurdu sanki? O cümleleri hak ediyor muydu bu kız?"

Hyunjin, bir cevap veremeden kafasını öne eğdi. Onun da üzerine gitmek istemiyordum ama söylediği sözler yenilir yutulur cinsten değildi. Daha nazik bir şekilde reddedebilirdi istemiyorsa, elbette sevmek zorunda değildi. Ama öyle kaba olmaya da lüzum yoktu. Gahyeon'un göz yaşlarını en yakından gören kişi olarak, ben vicdan azabı çekiyordum burada.

Şans verebilirdi... Ama elinin tersiyle itmişti. Gahyeon'un hiçbir suçu yoktu. Diğer kızlar gibi...

Oflayarak çantamı omzuma astım ve montumun fermuarını çektim.

Ruminate | Lee Felix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin