71.Bölüm

6.3K 624 162
                                    

Selamlar...

Yine ben geldim. Gelen yorumlar güzeldi. Bana da ilham oldu boş vaktim varken hemen bölüm yayınlayalım dedim🤭



Hepinizi kocaman kucaklıyorum..

Keyifli okumalar...

Oy ve yorumları sakın ihmal etmeyin.

***
Melek'in eve gelmesi ile farklı bir hava oluşmuştu. Küçük kızın çarpabileceği ortadaki sehpadan, kenarı sivri dolaplara kadar hepsi Melek'e hissettirilmeden ortadan kaldırılmıştı. Minik kızın yüzündeki gülümseme ise herkesi mest ediyordu. En az İzel kadar bu küçük kıza bağlanan Murat, kısa sürede hissettiği bu bağlılık duygusu ile kendisine şaşırıp kalmıştı. İzel'in yanından ayrılmadan bütün akşam peşinde gezip duran Melek, Beliz Ece'yi emzirmek için yatak odasına geçerken bile, onu yalnız bırakmamıştı.

Ancak onu bırakacaklar gibi sürekli kendisini beğendirme çabası herkesin içini parçalıyordu.

İzel, bebeği emzirirken yorgunluğa dayanamayıp yanında uyuyakalan küçük kızı öperek üzerini örttü. Bebeği de aynı odada bulunan küçük beşiğe bıraktıktan sonra bebek telsizini yanına alarak aşağıya indi. Salonda oturan Süha Bey, Sultan Hanım ve Murat, Melek ile ilgili konuşuyordu. Küçük kızı yanında göremeyen Murat, Karısına oturduğu iki kişilik koltukta yer açarken merakla sordu.

"Melek nerede?"

"Dayanamayıp uyudu. Bizim yatağa yatırdım onu da... Beliz Ece'de uyudu. Telsiz yanımda uyanırlarsa hemen gideriz yanlarına. Murat! Melek'in bu güvensizliği ne olacak? Sanki her an onu bırakacakmışız gibi kendisini sevdirmeye çalışıyor bize. Ben nasıl davranacağımı bilemedim. Bu kadar çabuk bize bağlanması beni korkutuyor bir yandan. Elbette o istediği sürece ona da anne olurum. Ama yanlış bir şey yapmaktan çok korkuyorum."

Sultan Hanım ve Süha Bey, İzel'in söylediklerini dinlerken genç kadına hak vermeden edemiyorlardı. Melek geldiği andan itibaren küçük kızın tavırları onlarında ilgisini çekmişti. O güzel yüzü ve ismine yakışır meleksi sesiyle herkesin gönlünü kazanmıştı. Hele İzel ve Murat'la ailenin yeni üyesinin konuşması tüm ev halkını mest ediyordu.

"Sen yukarıdayken Zeliha Hanımla konuştum hayatım. Bende senin kadar merak ettim. Beliz Ece bebek olduğu için böyle bir şey yaşamadık sonuçta. Melek'te tecrübesiz olmamız çok normal. Ama Melek'in tavırları çok tedirgin. Ne yapalım diye sormak istedim."

"Eee? Ne dedi?"

Murat, sıkıntıyla sakallarını sıvazladı. Yanında oturan karısının omzuna kolunu atarak kendisine doğru çekerek konuşmasına devam etti.

"Bir yıl kadar önce Melek'e bizim gibi koruyucu aile olmak için Çocuk esirgeme kurumuna başvurmuşlar. Anladığım kadarıyla gözleri görmediği için bakamayacaklarına karar verip kuruma geri götürmüşler. Bu yüzden de..."

"Yani bu yüzden ben burada yaşayabilirim. Görmesem de merdivenlerden çıkabilirim diye bize kendini ispat etme çabasına girdi."

Murat, sözlerini tamamlayan karısını başını sallayarak onayladı. Süha Bey elimdeki çay bardağını sol tarafında bulunan sehpanın üzerine koyarak söze girdi.

"İzel. Güzel kızım. Biliyorum Melek'e çok bağladınız. Ama bu küçük yavru yaralı. Beliz Ece ile zaten ilgilenmek zorundasın. İşe de başladın. Herkese birden yetmeye çalışırken arada sen heba olma kızım. Bu küçük yavrunun sana ne kadar bağlandığı belli. İnsanız hepimiz. Anımız anımızı tutmaz bir anlık sinirle ufacık bir uyarıda bile bulunsan küçük yüreğinde daha büyük bir yaraya neden olur. Murat anlattı. Koruyucu aile olmak için başvurmuşsunuz. Ama emin misiniz? Hem sizin, hem de Melek için çok iyi düşünüp karar vermeniz gerekiyor yavrum."

DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin