Keyifli okumalar...Ben utangaçlığıyla nam salmış, dillere dolanmış Miray Demir. Bu huyumla baş edebilmek için kendisini aşıp oyunculuk okuyan, insanlık için büyük bir adım atmış biriyim.
Annem oldukça esmer ve balık etliydi, benim tüm fiziksel özelliğim anneme çekmişdi doğrusu. Dış görünüşe önem vermeyen babam annemi çok seviyor, her zaman ilişkilerini kıskanmama sebep oluyordu. Bir gün babam gibi bir adama rastlayıp beni gerçekten seven birini bulabilir miydim bilmiyorum ama diger özelliklerimin anneme çektiğini söyleyebilirim. Benim de annem gibi esmer bir tenim, balıketli bir yapım vardı.
Babam ise anneme nazaran kumral tenli, açık kahve gözlüydü ve annemden biraz daha uzundu ayrıca yaşına göre gayet genç duruyor, bunu ise kendine dikkat etmeye bağlıyordu.
Babam bir doktordu ve mesleğine gerçekten çok aşık bir adamdı. Mesleğinden kaynaklı biraz disiplinli birisiydi. Okul hayatıma çokça karışır iyisi olması için çabalardı. Bu huyunu sevmiyorum da değil aslında, okul gezisi gibi etkinliklere katılmama izin verir, kendimi geliştirebilecegim şeyler için de bana her zaman cesaret verirdi. Fakat bar ve gece kulübü gibi yerlere katiyen gitmeme izin vermezdi, gerektiği zaman bu konuda uyarısını yapmayı da hiç ihmal etmezdi.
Zaten kendimde öyle yerleri pek tercih etmezdim. Ailenin tek çocuğu olduğum için üzerime fazla titrerlerdi. Annemle babam ta okul yıllarından beri birbirilerine aşıktılar. Bu yüzden bu gün bile bir birlerine sevgiyle bakıyorlardı.
Birde çok yakın arkadaşım Melis vardı. Melis'le biz ta çocukluktan beri çok yakın arkadaştık. Melis'in annesiyle annem de çocukluk arkadaşıydı. Bizde zaten onlar sayesinde tanışmıştık.
Sabah alarmın rahatsız edici sesiyle uyandım. Alarmı kapattıkdan sonra yataktan kalkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra odaya geri döndüm. Ben fazla süslü şeyler giymeyi sevmezdim bu yüzden,hazırlanmam pek uzun sürmezdi. Siyah bir pantolon,beyaz bir tişört seçip giydim. Saçımı at kuyruğu yaptıktan sonra hafif makyaj yapıp hazırlığımı bitirmişdim. Aşağıya indiğimde burnuma enfes kokular gelmeğe başladı. Kokuları takip edip mutfağa geldikten sonra anneme arkadan sarılıp yanağına öpücük kondurmuştum.
"Günaydın kızım sonunda kalka bildin demek?"
"Evet anne zorlada olsa kalktım. Babam erken mi çıktı?"
"Evet kızım erken çıktı"
Kahvaltımı yapdıktan sonra annemin yanağına öpücük kondurup çıktım evden.Durağa doğru yürümeye başladım.
Sonbahar olmasına rağmen güneşli bir sabahdı. Etraf fazla sessizdi, o kadar ki kendi ayak sesimi çok net duyuyordum.
Nihayet durağa geldiğimde otobüsü beklemeye başladım. Durakda çok tatlı bir çocuk gülümseyerek bana bakiyordu.
Gülümseyerek ona bakıp ona el salladığımda oda gülümseyerek bana el sallamıştı.
Otobüs geldiyinde akbile basarak binip arakada bir yer bulup oturmuştum.Okul binasının karşısına geldiğimde otobüsten indim. Okula girdiğimde dersin henüz başlamadığını gördüm. Sınıfa girip Melis'in yanında oturdum.
"Furkan'ın yeni filmi çıkmış izledin mi?"diye sormuştu hemen. Zaten hiç aklımdan çıkmayan adam, evrenin oyunu ile bir kez daha kazınmıştı aklıma.
Furkan Kılıç, 27 yaşında esmer, siyah gözlü, hafif sakallı çok yakışıklı bir oyuncuydu. Lise döneminden beri bende hayranlık uyandıran Furkan, yeni çıkan filmi ile diğer filmlerinde olduğu gibi beni ekrana kilitlemiş, mükemmel performansı ve mükemmel yüzünü soluksuz izlemiştim. Bu kadar hayranken izlememiş olmamın imkanı var mıydı gerçekten?
Furkan her zaman, her hareketi samimi, güler yüzlü bir insandı. Hayranlarını mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapardı ki, bu en çok sevdiğim özelliğiydi. Her bir özelliğine ayrı bir hayranlık duysam da zarifligi ve alçakgönüllügü beni hep etkilerdi. En büyük hayalim ise bir gün onunla tanışmaktı. Gerçekten tanışsam heyecandan karşısında durabilirmiydim bilmiyorum.
"Sana da günaydın Melis, evet tabi ki izledim. Yine harika bir filmdi".
Melis benim kadar hayran olmasada oda seviyordu Furkan'ın filmlerini. Sonuçta herkes benim kadar sevmek zorunda değildi, herkesin zevki farklıydı. Benim için ise Furkan Kılıç en değerlimdi.
"Acaba bir gün onunla tanışabilecek miyim?"
"İnşallah bir gün tanışırsın Miray"diyerek beni neşelendirmeye çalıştı fakat o ne kadar samimi de olsa pekte başarılı olduğunu söyleyemezdim. O bu kadar ünlü ve çevresi bu kadar kalabalıkken ona yaklaşmak bana nasip olur muydu.
Hoca sınıfa girdiğinde susmak zorunda kalmıştık. Ders bittikten sonra açıktığımız için kafetaryaya inmiştik. Yemeğimizi aldıktan sonra boş bir masa bulup oturduk.
Melis yine bir simit ve çay almıştı,çok az yemek yiyordu, aldığı birazcık yemeyi bile sonuna kadar bitiremiyordu. Yine biraz yedikten sonra simitin kalanını çantasına koymuştu. Yemeğimizi yedikten sonra masadan kalkıp sınıfa doğru yürümeğe başladık.
Sonunda sonuncu derste bittiğinde gerçekten çok sevinmiştim. Okuldan çıkıp Melisle vedalaşarak ayrıldıktan sonra durağa gelip beklemeye başladım. Otobüs geldiğinde akbile basip içeri girmiştim. Fazla kalabalık olduğu için zorla bi yer bulup tutunmuştum. Durağıma geldiğimde otobüsten inmiştim. Eve geldiğimde çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açıp içeri girdim. Babam televizyon izliyordu.
"Babacım nasılsın sabah'da erken çıktığın için seni göremedim".
"İyiyim kızım. Evet acil bir hasta olduğu için erken çıkmak zorunda kaldım"
Babamla birazda konuşduktan sonra aç olmadığımı söyleyip odama çıktım. Yatağıma oturup Furkan hakkında bir haber var mi diye instagramda dolaşmaya başladım. Birden bir şey dikkatimi çekti. Girip baktığım zaman büyük bir şokla karşılaşmıştım.
Evet arkadaşlar 1 bölüm bitti.Neler düşünüyorsunuz.
Oy verip,yorum yapmayı unutmayın lütfen.😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN YILDIZI
RandomMiray Demir,kalbi gibi temiz hayalleri olan genç bir kız. Furkan Kılıç, Türkiye'ye oyunculuğuyla nam salmış bir playboy. İkisi bir araya nasıl mı gelir? Gelin hep beraber öğrenelim. Kapak İçin @Zeynepizem'e teşekkür ederim😍