24 bölüm

99 64 38
                                    

Herkese merhaba yeni bölümle karşınızdayım. Bu bölüm baya eğlenceli olacak umarım beğenirsiniz. 😘😘😘😘😍🙏🤗

Keyifli okumalar......

Hemen Furkan'ı kendimden uzaklaştırıp kapıya doğru yürümeye başladım.

"Kızım bu kapı neden kilitli?"

"Anne duş alıyordum da o yüzden kilitledim"

"Deli kız, bu saatte duş alınır mı hiç? Neyse tamam ıslak ıslak durma, git üstünü giy hasta olacaksın yoksa. Saçlarını da kurutmadan yatma sakın."

"Tamam annecim merak etme". Neyseki annemi bir şekilde ikna edip göndermiştim. Arkamı döndüğümde Furkan'ı yatağıma uzanmış vaziyyette buldum.

"Furkan sendeki bu rahatlıktan keşke bende de olsaydı ya, az kalsın yakalanıyorduk ve sen hâlâ burada rahat bir şekilde yatıyorsun"

"Ama yakalanmadık değil mi, bu kadar panik yapmana gerek yok ki. Neyse ben gideyim artık yarın kaldığımız yerden devam ederiz" söyler söylemez yanaklarım anında yine kızarmaya başlamıştı.

"Hadi hadi çok konuşma" sırıtarak bana yaklaştı. Dudaklarıma hızlı ve ateşli bir şekilde öpücük kondurduktan sonra arkasını dönüp pencereye doğru giderken ben öpücüğün etkisinden yerinde donup kalmıştım. Arabanın sesiyle toparlanıp kendime gelmiştim. Aptal aşıklara dönmüştüm resmen.

Her ne kadar Furkan gerekli açıklamayı yapsa da yine de içimde bir sıkıntı kalmıştı. Tabii ki Furkan'a güveniyordum da, ama o kız için kesinlikle aynı şeyi düşünemiyordum. O, kesin Furkan'a arkadaş gözüyle bakmıyordur zaten fotoğrafta da bu açık bir şekilde gözüküyordu.

Ben böyle kendi kendime düşüncelere dalarken, Melis'in ne zaman yanıma geldiğini bile fark edememiştim. O yüzden Melis'in sesini duyduğumda irkilmiştim.

"Miray, hey?"

"Efendim?"

"Noldu ya nereye daldın böyle deminden beri sana sesleniyorum ama beni duymuyorsun bile"

"Hiç ya dalmışım öyle sen ne zamandır burdasın?"

"Ağzın kulaklarında Furkan'ın arkasından aptal aşıklar gibi baktığından beri" dedi sırıtarak.

"Tamam ya neyse uyuyalım mı artık yarın konuşuruz?"

"Tamam tamam kaç bakalım"
Melis'i zorlada olsa ikna ettikden sonra, hemen ikimizde uykuya dalmıştık.

Sabah tabiki yine Melis'in bağırışlarıyla uyanmıştım. Yorganı başıma çekip tam yine uykuya dalacaktım ki Melis'in yorganı çekiştirmesiyle becerememiştim.

"Melis ya git başımdan"

"Bak üçe kadar sayıyorum, uyanmazsan fena olucak"

"Haha tabi tabi" söyleyip tam uyumaya devam edecektim ki, başımdan aşağı dökülen buz gibi suyun etkisiyle yataktan şıçramıştım resmen. Melis benim kalktığımı görüp koşarak aşağıya inmişti. Ona söylene söylene üstümü başımı temizleyip yatağımı da topladıktan sonra ben de aşağıya inmiştim. Elbette bunun intikamını alacaktım ama şimdi değil.

Telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkardım, arayan Sude'ydi.

"Alo Sude?"

"Al-o Mi-ray,.."

"Sude iyi misin neden ağlıyorsun?"

"Miray Melis'i de alıp buraya gelebilir misiniz size ihtiyacım var"

HAYATIMIN YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin