7 bölüm

410 355 213
                                    

Keyifli okumalar....

Furkan o günden sonra Miray'ı aklından çıkaramamıştı, onun utangaçlığı, masumluğu, saflığı aklından bir türlü gitmiyordu.
Söylediyi sözlerden gerçekten çok pişman olmuştu.
Furkan ünlü biri olsada asla kimsenin bilerek kalbini kırmazdı. Bu yüzden Miray'ı bulup ondan özür dilemek istiyordu.

Telefonu eline alıp asistanı Leylayı aradı.

"Leyla merhaba senden bir şey isteyecektim."

"Merhaba Furkan Bey bir şey mi oldu? Sesiniz çok endişeli geliyor."

"Hayır merak etme önemlı bir şey yok."

"Buyurun o zaman efendim sizi dinliyorum"

"Benimle sohbet etme hakkı kazanmış kızı hatırlıyor musun?"

"Evet efendim hatırladım, hatta galada sizin sevgiliniz sanmışlardı."

"Evet o bana hemen onun adresini, numarasını bulabilir misin?"

"Tabi efendim kolay bir iş, yarın size adresinide, numarasınıda mesaj olarak atarim."

"Tamam teşekkür ederim".

Furkan annesini küçük yaşda kaybetmişti. Daha küçük olduğu için bu olay onu derinden sarsmıştı. Asla aklından çıkmıyordu.
Babası Adil Kılıç'ıçıda bu olaya çok üzmüştü, çok sevdiyi karısı onu yapa yalnız bırakıp gitmişti.

Adil Furkan daha küçük olduğu için onunla birinin ilgilenmesinin gerek olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden ikinci kez evlilik yapmıştı.
Furkan başlarda asla bu evliliyi kabul etmemişti. Onlarla asla konuşmaz, kendisini odasına kapatırdı.

Ancak Meral iyi kalpli, çok iyi bir kadın olduğu için bu durum çokda uzun sürmemişti.
Furkan zamanla Meral'i çok sevmiş bağlanmıştı.

Furkan Mirayı ne olur olsun biran önce özür dilemek istiyordu, bunu kafasına koymuştu.
O lafları itibarını kurtarmak için yapmıştı, ama eğer bunu yapmasaydı gazeteçiler Miray'ın peşini asla birakmazlardı.
Bu yüzden onu bulup ona her şeyi açıklamak istiyordu.

Birazda düşüncelere daldıktan sonra çok fazla yorgun olduğunu için uyumak için odasına çıkmıştı.
Yatağına uzandıktan sonra birazda nasıl özür dileyeceyini düşünüp uykuya dalmıştı.

Sabah uyandığında neredeyse öğlen olduğunu farkına varınca hemen telefonunu elina alıp baktığında Leyladan bir kac tane mesaj geldiğini gördü.
Telefonu çalmaya başladı arayan Leylaydı.

"Furkan Bey kusur bakmayın biraz geç aradım, sizi rahatsız etmek istemedim."

"Yok sorun değil ,buyur dinliyorum neden aradın?"

"Efendim adresini bulup gönderdim, ancak numarasını kaç kere aradım.
Telefonu kapalıydı, belkide numarasını değiştirdi."

"Tamam anladım, adresi yeterli benim için. Teşekkür ederim."

"Rica ederim efendim"

Aşağiya indiğinde kahvaltının hazır olduğunu görmüştü. Tam oturup kahvaltı yapacakdı ki, kapı çalmaya başladı.
Hizmetçi hemen kapıyı açmaya gitdi.

"Vay be kardeşim bensiz kahvaltı etmek öyle mi, Vallah kalbim kırıldı bak."

Mert Okay Furkan'ın en yakın arkadaşı o kadar yakındılar ki kardeş gibi bir birilerini çok seviyordular.
Mert Furkan'a nazaran biraz sarışın yeşil göz, hafif sakallı, yakışıklı bir erkekdi.

"Acikmıştım Vallah, bura nasıl geldim bilmiyorum."

"Sanada merhaba kardeşim."

"Merhaba merhaba."

"Bu arada kardeşim bir şey dikkatimi çekdi?"

" Neymiş o?"

"Gazetedeki kız kimdi, yeni sevgilin mi yoksa?"

Mert bunu dediyinde Furkan'ın yediği yemek boğazında kalmıştı. Öksürmeğe başladığında Mert şaşkın bir şekilde yüzüne bakdı.
Hemen bardağa su doldurup ona uzatdı.

Furkan bardağı alıp suyun içmeye başladı.

"Hayırdır ya noldu sana?"

"Bir şey olmadı lan, sadece yemek boğazıma kaçtı. Saçmala ya ne sevgilisi"

"Kim o zaman?"

"Ben bir hata yaptım"

"Ne yaptın ya, ha şu röportajı diyorsun?"

"Evet onu diyorum"

Sinsi bir şekilde sırıtmaya başladı Mert.

"Evet bencede öyle konuşmuşsun ki, sanki bir dilenciye sadaka vermişsin, yada söylediklerin öyle gözüküyor."

"Bende bu yüzden onu bulup özür dilemek istiyorum."

Şimdide Mert'in içdiyi meyve suyu boğazında kalmışdı. Öksürmeye başladı biraz su içdikten sonra nihayet durmuştu öksürmeği.

" Sen bir kızdan özür dileyeceksin öyle mi? Ben seni çok iyi tanırım sen kolay kolay kimseden özür dilemezsin. Hayırdır yoksa sen bu kızdan hoşlandın mı yoksa?"

"Hayır tabiki, salak salak konuşup benim sinirlerimi bozma. Sadece söylediyim sözler çok yalnıştı."

"Tamam ya sinirlenme ben zaten anlayacağım mı anladım"

Furkan sinirlenip tabağındakı zeytini ona fırlatdı. Mert kafasını sola çevirmiş son anda kurtulmuştu zeytinden.

"Zevzek zevzek konuşma"

Kahvaltı etdikten sonra Mert'le maç izlemeye devam ederek geceye kadar eğlendiler.

Sabah olduğunda Furkan erken kalkmış hazırlanmıştı. Biran önce Mirayı bulup özür dilemek istiyordu.

Evden çıkıp pahalı siyah arabasına bindi.

Evden çıkıp pahalı siyah arabasına bindi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zorlada olsa adresi bulmuştu. Arabayı durdurup arabadan indi.
Miray'ın evine doğru yürümeye başladı. Kapıyı çalıp beklemeye başladı.
Kapıyı güzel esmer, çok tatlı bir kadın açmıştı.
Kadın Furkan'ı gördüyünde şaşkınlıktan gözlerini büyütmüştü.

"Oğlum senin burda ne işin var,kusura bakma seni burda görmeyi beklemiyordumda"

"Merhaba efendim yok ne kusuru anlayabiliyorum beklemiyordunuz. Ben Mirayı görmek için gelmiştim, bazı yalnış anlaşılmalar olduda"

"Miray evde değil oğlum babası olanları duyduktan sonra onu teyzesinin yanına gönderdi, okulunu orda okuyacakmış"

Dedi kadın üzgün bir ses tonuyla.

"Efendim ben olanlardan dolayı sizden özür dilerim, benim yüzünden kızınız okulunu değiştirmek zorunda kalmış."

"Yok oğlum ben senide anlıyorum, oyuncu olmak hiçte kolay değil. Sürekli itibarını düşünmek zorundasın."

"Ben artık gideyim efedim, kusura bakmayın bu saate rahatsız etdim."

"Hayır oğlum ne kusuru rahatsız etmedin."

Furkan Miray'ın evinden çıkdı. Arabasına binip olanaları düşünmeye başladı.
Onun yüzünden Miray'ın tüm hayatı mahv olmuştu.

"Bir gün seninle yine mutlaka karşılaşıcaz, hemde hiç beklemediyin bir anda". Dedi Furkan sırıtarak.

Evet arkadaşlar bir bölüm daha bitdi. Bu bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz? Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen😘🙏🙏

HAYATIMIN YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin