Şah Mat

216 138 6
                                    

"Müslüm" baya misafir perversin ne gerek vardı kırmızı şaraba

"Selim Kocabaş"yüz yüze şarabımızı içer muhabbet eder,bir anlaşmaya varırız diye geldim ayağına kadar.

"Müslüm" teklifini söyle bakalım buraya kadar niye yordun kendini hem kırmızı şarabı boşuna getirdin yüzümde maske var malesef karşılıklı içemeyeceğiz.

"Selim Kocabaş"maskeyi çıkar içelim şimdi sana yapacağım teklifi çok beğeneceksin belki de senle daha çok iş yapacağız.

"Müslüm" anlat bakalım

"Selim Kocabaş"sana üstlerimden selam getirttim bu gece yarısı paralarla beraber sizin kaçmanıza yardımcı olacağım paraların %30'nu bize Verirsin sana yardım etme kârı diye.

"Müslüm" senin üstlerin kim? Sana nasıl güvenebilirim bize oyun oynamayacağın ne malum?

"Selim Kocabaş"şu maskeni bir çıkar. Karşılıklı yüz yüze konuşalım

"Müslüm" benim yüzümü görürsen burda kafana sıkarım.

"Selim Kocabaş" kendisi devlettir. Müsteşar kendisi seni çok iyi yerlere getirtecek ona hiç kimse düşman olmak istemez.

"Müslüm" iyi teklif gettirtin bana ama ben bu teklifi kabul etmem kimseye bir kuruş para vermem. Şimdi çek git bir daha karşılacaz belki bugün belki yarın.

"Selim Kocabaş" aşağıya doğru indi. Kapıya doğru ilerlerken Müslüm ise amacına ulaştı tüm konuşmaları görüntüledi gizli kamerayla bu kayıtları yayınladığı gibi hem Selim Kocabaş hemde Müsteşar'ın işi bitecek gibi görünüyor. Selim Kocabaş  kapıdan çıktı. Barış Atmaca'nın  yanına gitti

"Selim Kocabaş" bu adam çok tehlikeli onu durdurmalısınız yoksa ne içerde ne dışarda canlı bırakmayacak Maskesini bile çıkarmadı yarın Koray Kurt geldiğinde herşeyi anlat bu konu hakında tüm bilgileri verirsin ve beraber hareket ederseniz çözersiniz.

"Barış Atmaca" gerçekten işimiz çok zor ve ne gerekiyorsa ellerimden geleni yapacağım ama gitmeden önce size bir hediye almıştım sizinle çok iyi bir kaç günümüz geçti.

"Selim Kocabaş" ver bakalım ne hediye almışsın Selim Kocabaş hediyeyi açtığında çok güzel bir kol saati çıkar. Selim hediyeyi çok beğenir. Hemen koluna takar.

"Selim Kocabaş"hediyen için çok teşekkürler.

"Barış Atmaca"rica ederim en kısa zamanda görüşmek üzere

Selim Kocabaş olay yerini bırakıp evine geçer.

"Müslüm" müdür koltuğuna geçer yine telefonunda oyuna girer dışardan bilgi edinir dışarda ki adamı gereken tüm bilgileri verir. Müslüm'e

"Azer "ise aşağıda Ajda'ya tip tip ters bakmaktadır Azerin kardeşi öldüğünden beri içi daha soğumamış ki mutlaka Ajda'ya bir şeyler yapmayı planlıyor Azer Ajda'ya doğru gitti ve ayağıya kalk dedi

"Ajda" tip tip bakar Azer'e

" Ebru" ise ortalığın karışacağını anlayınca hemen üst tarafa Müslüm 'ü çağırmaya gitti

"Ajda" ne var ne istiyorsun ben birşey yapmadım

"Azer" sen daha ne yapacaksın benim canımı aldın benden Senin aldığın her nefes benim için zararlı dedikten sonra ellinin tersiyle Ajda'ya bir tokat atar, Azer tokatı vurduktan sonra Ajda yere düşüverir,Azer Ajda'yı yine ayağıya kaldırıp tam ellerini kaldırıp ikinci tokatı atacaktı ki Müslüm gelip Azerin elinden tutu.

"Müslüm" bu kadar yeter herkes işinin başına

Azer sen benle gel Müslüm ve Azer müdür odasına geçerler,

"Müslüm" geç karşıma otur senle satranç oynayalım eğer beni yenersen Ajda'yı öldüremene izin verecem

" Azer "ben kazansam bile sen onu öldürememe izin vermesin

"Müslüm" niye ki?

"Azer "çünkü o devletimizin polisi sen asla bir polise silah tutulmasını istemezsin

"Müslüm" geç oynayalım da gör bakalım neler değişecek ikisi karşılıklı santranç oynarlar, Azerin gözüne o kadar intikam perdesi inmiş ki Müslüm'ün santrançta ki hamlelerine yetersiz kalıyor, Yarım saat geçtikten sonra Müslüm Şah'ı alıp Mat'a vurur,

"Müslüm" hayat bir oyun gibidir,hamleleri göremesek yok olup gideriz, sen öfkenle hareket ettin ama Ajda benim oyunumun bir parçası oldu. Ona birşey olmayacak yarın akşam Selim Kocabaş'ın fişini çekecem ve gece'de bu Merkez bankasından çıkacaz.

Saat 09:11 olur.

Olay yerine Koray Kurt gelir, Barış  Atmaca'da ilk defa Koray Kurt'u gördü sadece namını biliyordu,
Koray Kurt 33 yaşında uzun boylu ve hep doğu bölgelerde eğitim almış dağlarda tanındık bir isim Aras bordo bereli iken çok kötü bir geçmişleri var, Müsteşar'ın en sadık adamlarından biri dağlarda silah kaçakçılarına yol açan çoğu örgüte silah satan ve dağlarda askerlerimizin kanı var ellerinde Aras  bordo bereli ekibi bu Koray Kurt'a rehin düşmüş'tü geçmiş zamanda 4 gün rehin düşüp işkence gördükten sonra tam öldürülecekten Aras bir hamle yapıp bordo bereli arkadaşlarını kurtarır, biri hariç en sevdiği bir arkadaşını sehit verir o gün hala bazen Aras'ın aklına gelince iç çekiyor, ve intikamını almadığı içinde için içini yiyiyor,

ben Koray Kurt burada ki baş görevli kim?

"Barış Atmaca" benim hoş gelmişsiniz Selim Kocabaş sizden çok bahsediyordu tanışmak bu güne nasip oldu.

"Koray Kurt" şimdi bana anlat bakalım neler oldu neler döndü burda en ufak ayrıntıya kadar, Barış Atmaca her şeyi anlatır.

"Koray Kurt" iyi güzel zoru severim şimdi bana içeri'yi bağlayın bir şu Müslüm denen artistle bir konuşim Müslüm müdür koltuğunda oturmuş kafasını masaya koymuş yatarken telefon'u çalar, Müslüm telefonu açar, ben Koray Kurt saat akşam 18:00 kadar vaktiniz var teslim olmasanız rehine falan dinlemem içeri girer sizin tüm sülalenizi ipten geçiririm

" Müslüm" Koray Kurt'un sesini duyunca birden kafası sarsıldı geçmişe gitti o kötü günleri gözünün önüne geldi, telefona cevap verir.

"Müslüm"  ben senin ananı avradını diyip telefonu kapatır. Müslüm sinirlenir, her iki ellini kafasına götürür ve çok sert bir şekilde masaya vurur, bir bağırır ki tüm Merkez Bankası onun bağırma sesiyle ürkü verir. Hemen Azer koşar Azer müdür odasına geldiğinde Müslüm halâ masya vuruyor kendini kaybetmiş gibiydi Azer hemen koşup ellerinden tutar dur yapma ne oldu der.

"Müslüm"  o geldi

" Azer kim? Geldi.

"Müslüm" Abuzora geldi. Daha yeni beni arayan oydu ismini değiştirmiş yeni bir kimliğe bölünmüş şerefsiz Azer ise Abuzora ismini duyunca bir korkmaya başladı.

"Azer" hemen Merkez Bankasını terketmemiz gerek Abuzora rehine çoluk çocuk demez içeriyi tarar.

" Müslüm"  burası onun cehenemi olacak dedi ve aşağıya rehinelerin yanına gitti ve Ajda'ya doğru yürüdü yürüdü durdu.

" Ajda"  ne oldu şimdi sen mi beni tokatlayacan

"Müslüm"  hayır ben seni serbest bırakacam

"Ajda"  niye peki

" Müslüm"  sen sanıyormusun herkes suçsuz sana iki tane kayıt verecem bir tanesini şu Koray Kurt denilen şerefsize verecen bir tanesini de Türkiye'nin en çok iyi haber yapan merkez kanalına verecen o zaman anlayacan kim hain kim değil Müslüm istese ağabeyi Hasan'a da verebilirdi ama dikkat çekmesin diye ağabeyi Hasanın başına birşey gelmsin ve Ajda komiseri kendi tarafına cekip dışarda iyi polis kötü polisi bir birlerine vurdurtmaktı Müslüm hemen müdür odasına geçip sanal oyununa bağlanır dışardaki adamından bilgi alır. Müslüm de dışardaki adamına çok dikkatli olmasını ister.Abuzora tam Kurt gibidir. Koku aldımı sonuna kadar ilerletir.

Delice Soygun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin