(Ah be deli gibi sevdiğim adam. Ah be öldüğüm adam. Ne güzelsin ne hoşsun ne şekersin sen😍)
Babamla beraber eve geldik. Dami yemek hazırladı. Oturduk. Yemekten sonra babamla bahçedeki sahada biraz golf oynadık. Gece 2'ye geliyordu.
-Baba.
-Efendim?
-Bayan Lee'ye yarım hastaneye gitmemesini söyle. Ben İjoo ile ilgilenirim.
-Bu kadar ilgili olman güzel. Umarım amacın da sadece iş birliğine yardım etmektir. Dedi. Sonra odasına gitti. Biraz durup ne demek istediğini düşündüm. Sonra odama gidip uyudum.
Sabah babam beni hastaneye bıraktı. Ardımdan araba göndertti. Hemen çıkış işlemlerini halledip İjoo'nun yanına gittim. Beni görünce çok sevinmişti.
-Bana aşık mı oldun? Ne bu sevinç?
-Annemi aramak istemiyordum. Sen de okula gittin sandım. Çıkışımla kimse ilgilenmeyecek diye korktum bir an.
-Aaa..! Ama ben hallettim. Al bunları giyin. Çıkalım.
-Hemen mi?
-Hallettim diyorum. Çıktım ben. Hazırlan. Dedim ve odayı terk ettim. Hazırlanıp çıktı. Beraber yavaş yavaş yürüdük. Hastaneden çıkmamızla arabanın gelmesi bir olmuştu. Bindik. Onu evine bıraktık. Arabadan çıktık.
-Gitmek istemiyor gibisin.
-Sence istiyor muyum?
-Sanmam.
-Evet. İstemiyorum. Ama sen git.
-Peki. Bir şey ol- cümlemi bölen telefonumdu. Çıkardım. Dosan amca arıyordu.
-Bir şey olursa ara beni. Git hadi. Dedim. Başını sallayıp önden ilerledi. Ben de arabaya bindim. Telefonu açmadım, kapattım. Beni okula bıraktı. Okula girmeden hızlıca Büro'ya gittim.
-Dosan amca.
-Taewook. Gel. Dedi içeri girip oturdum.
-Bir gelişme mi var?
-İlk güne oranla ciddi bir ilerleme kaydettim. Dosyalar düzenli ve flaşta bazı bilgiler mevcut. Ama hala bir sonuç yok. Dosyayı bilip kurcaladığına göre...şüphelendiğin biriler olmalı değil mi?
-Aslında var.
-Kim?
-Bayan Lee'nin kendisinden şüpheleniyorum.
-Anladım. Bir parmak izi var. Ama kime ait olduğu bulunmamış belirlenmemiş. Şüphelendiğin kişilerin parmak izlerini al.
-Ne? Nasıl yapacam onu?
-Onun dokunduğu herhangi bir şeyi bana alıp getirirsen hallederiz. Ama parmak izinin üstüne dokunmamasına dikkat et.
-Peki. Dedim. Sonra kalktım. Teşekkür edip çıktım. Babamdan bir mesaj vardı.
Babam❤:
Bu akşam Bayan Lee'nin ailesi ile bizim evde akşam yemeği yiyeceğiz. İjoo'nun hastaneden çıkışını tebrik etmek için. Geç kalmadan gel.Mesajı okuyup memnun olarak eve geçtim. Akşam yemekleri için Dami'ye yardım edip Kaku'yu yürüyüşe çıkardım. Akşam babam ve arkasından onu takip eden bir araba daha geldi. Üstümü başımı düzeltip aşağıya indim. Dami kapıyı açtıktan sonra ben de ortalıkta görünüp selam verdim. Dami ceketleri asarken ben ve babam da onları ağırladık. Önce oturma odasında kısa bir sohbet yapıldı. Ardından sessizlik çöktü içeri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRUE ANGELS WOULD BE RUDE
FanfictionVücudu titriyordu. Yarı ölüydü şimdilik. Benim de üstümde kanlar oluşmuştu. Yavru köpek gibiydi. Ben ise şaşkın ve endişeliydim. Şaşırmış ve afallamıştım...