.

69 2 0
                                    

Merhaba...

Bugün size yeni bir bölümle gelmek istemiştim. Sürpriz yapmak istiyordum 8 Mart'a özel olsun diye. Aylardır nerelerde olduğumdan, neler yaşadığımdan, hayatımda değişen birçok şeyden de bahsedecektim. Sizinle uzun uzun muhabbet edecektim burada. Ancak iki gündür ne bölüm tamamlayacak hevesim vardı ne de uzun uzun konuşacak hâlim.

Olanlardan ve bundan sonraki süreçte olacaklardan bahsetmeden önce söylemek istediğim birkaç şey var.

Öncelikle tüm kadınların, kadınlar gününü kutluyorum.

Kadınlar gününü kutlamaya hâlimiz, hevesimiz var mı orası meçhul. Açıkçası benim hiç yok.

Umarım öldürülmediğimiz, şiddete, tacize ve tecavüze uğramadığımız nice kadınlar gününü de kutlayabildiğimiz zamanlar gelir; demek istiyorum ama hiçbir umudum kalmadı. Hiçbir inancım kalmadı.

İnanıyorum ki biz kadınlar görünmez ağlarla birbirimize bağlıyız. Aslında hepimiz birbirimizin kardeşi, ablası gibiyiz. Nasıl evde kardeşine veya ablana kızarsın, belki de yargılarsın ama zarar geldiğinde bir o kadar da senin canın yanar. Biz kadınlar da böyleyiz. Birbirimize kızıyoruz, yargılıyoruz ama birimizin başına bir şey geldiğinde hepimizin canı yanıyor, hepimiz o acıyı hissediyoruz.

Öldürülen onca kadınla beraber bizimde ruhumuzdan bir parça kopuyor. Şiddet gören onca kadınla beraber bizim de yüreğimiz sızlıyor. Tecavüze uğrayan onca kadınla beraber canımızdan can kopuyor. Ve ne yazık ki bu döngü de hiç bitmiyor. Eksiliyoruz. Canımızdan, ruhumuzdan, kalbimizden... Her defasında aynı konuşmalar dolanıp duruyor. Aynı yakarışları edip duruyoruz. Yine de hiçbir şey değişmiyor. Artık gerçekten canımıza tak ettiği noktadayız. Aslına bakarsak o noktada da değiliz. O noktayı çoktan geçtik, geçeli çok uzun zaman oldu. Gerçekten artık kaldırabilecek, dayanacak hâlde değiliz. Ki bu durum kaldırılabilecek, dayanılabilecek bir durum değil. Bu durumda bırakılmamız ise başlı başına bir suç.

Daha kaç kadın öldürülecek, tecavüze uğrayacak? Bunlar benim başıma da gelebilir korkusu ne zaman bitecek? Ne zaman rahat bir nefes alabileceğiz?

Daha nereye kadar böyle devam edecek, bilmiyorum. Ancak umudum kalmadı. Bir şeylerin düzeleceğine dair inancım yok benim artık. Bu dünyada bizi koruyabilecek ne bir insan var ne başka bir şey. Buna olan inancım da yok artık. Sadece dua ediyorum. Bizi koruyabilen tek şey Allah'a ettiğimiz dualar olabilir.

Elimizden bir şeyin gelmiyor oluşu da ayrı bir can yakıcı. Çaresizce izliyoruz, bekliyoruz. Elimizden geldiğince ses çıkaramayan kadınlara ses olmaya çalışıyoruz. Gerekirse nefesimizin sonuna kadar da oluruz.

Sizden bir isteğim var.

Susmayın. Asla ama asla sessiz kalmayın. Gerekirse avaz avaz bağırın. Nefesiniz kesilene kadar, soluğunuz çekilene kadar, ses telleriniz parçalanana kadar. Yeter ki susmayın.

Çünkü o iğrenç yaratıklar gürültüden korkarlar.

Tekrardan kadınlar gününüz kutlu olsun. Daha nice güçlü olduğumuz, ayakta kalabildiğimiz 8 Martlara.

Şimdi aylardır nerede olduğuma ve neler yaşadığıma gelecek olursak...

Biliyorsunuz ki aylar önce bir yakınım vefat ettiği için kısa bir ara vereceğimi söyleyip, Aralık ayında yeni bölümle döneceğimi söylemiştim. Dönemedim. Bu olayın arkasından başka olaylar da yaşadım. Başka bir yakınımı kaybettim, yakın çevremde covid19'a yakalanan insanlar oldu, benim sağlık problemim ortaya çıktı. Kısacası 2020'nin son ayı ve 2021'nin ilk ayları benim için hiç iyi geçmedi.

Ruhen hiç iyi bir durumda değildim. Aslına bakarsak şuanda da iyi değilim. Özellikle iki gündür yaşanan acı olaylar beni daha da kötü yapıyor. Ayrıyeten Haziran'da girmem gereken bir sınav olduğunu ve ona hazırlandığımı biliyorsunuz. Yaşadığım olaylar yüzünden derslerimi de aksatmıştım. Bu yüzden ders çalışma tempom da oldukça arttı. Psikoloğa gitmeye başlamıştım hatta. Belki bir ara uzun uzun anlatırım her şeyi. Psikoloğun da verdiği öneriyle beraber ailemin de isteği üzerine bir karar aldım.

Bir süre yazmayacağım. Bu sürenin üniversite sınavına kadar değil de sınavdan sonra tercih yaparsam o tercih açıklanana kadar olacağını söyleyebilirim. Yani büyük ihtimal eylül ayına kadar bölüm gelmeyecek maalesef.

Belki daha ne kadar bekleyeceğiz seni diyenler olabilir. Haklısınız. Beklemekten gerçekten sıkıldığınızı biliyorum. Belki çoktan beklemeyi bırakanlar bile olmuştur. Kimseye asla bir lafım yok, olamaz. Bu saatten sonra da beklemek istemeyebilirsiniz. Dediğim gibi hepiniz haklısınız. Diyebileceğim, yapabileceğim bir sey yok bu konuda. Ancak hep dediğim gibi eninde sonunda burada kitabın finalini hak ettiği gibi vereceğim. Yarım bırakmayacağım.

Tam olarak uzaklaşmıyorum da her şeyden. Buralarda olacağım bazen. Arada ufak tefek yazarım belki. Konuşmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz elimden geldiğince cevaplar, sizlerle konuşurum. Belki yeni bölüm geldikçe okuduğum bir iki kitabın yorumlarında karşılaşırız.

Sizlere değer veriyorum, sizleri seviyorum. Bunu hiç unutmayın lütfen.

Bir daha görüşene kadar kendinize iyi bakın, mutlu ve sağlıklı kalın 🖤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 08, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişin Senfonisi/BEFM (Senfoni Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin