Dehşeti yaşayan ekip kaçmak için bir yol aramaya başladı. Önlerindeki çıkış taşlarla kapanmıştı. Çığlıklar, ayak sesleri iyice artmıştı. Nihayet bir pencere gördüler ve oradan çıkmaya karar verdiler. Çıkar çıkmaz koşarak kaçmaya başladılar. Nihayet yol görmüşlerdi. Bir arabaya binip otele gittiler. Bob için herkes üzgündü. Herkes kaybettikleri üyeleri andılar ve sonraki gün üzgün bir şekilde Amerika'ya doğru yola çıktılar. Amerika'ya gelip yeni restore edilen bir otele yerleştiler. Sonraki gün tekne turuna çıktılar ve North Brother adasını gördüler. O sırada hava kapanmaya , rüzgar hızlanmaya, dalgalar büyümeye başlar. Tekne uzun bir mücadeleden sonra batar. Herkes dev dalgalar arasında karaya çıkmak için mücadele etmeye başlar. Suya gömülüp çıkan daiys , yağmurdan önünü göremeyen Daniel ve diğerleri. Canla başla mücadele ederek karaya varmaya çalışırlar. Nihayetinde karaya ulaşan ekip etrafı incelemeye başlar. Ürkütücü bir hava hakimdir. Herkes ilk olarak sığınacak bir yer arar. Bir bina bulurlar ve sığınırlar. Bina esen rüzgarla gıcırdar. Bu zaten karanlık ve korkunç ortama daha da kasvet ve korku katar. Herkes korkuyla beklemeye devam eder. Çantadan feneri çıkaran daisy yakar ve o an korkunç gerçekle karşılaşırlar. Duvarlarda kan izleri , odalar, kemikler... Burası terkedilmiş bir hastaneye benzemektedir. Odalara giren ekip ilk odada boğazından kancayla tavana asılan bir ceset görür. Korkuyla geri çekilirler ve daha da ilerlediklerinde daha kötü şeyler görmeye başlarlar. Parçalanmış insan bedenleri , beyinler , organlar... Burası hastahane adı altında deneyler yapılan bir yerdir. Her yer cesetle , aletlerle doludur. Herkes korkuyla ilerlerken büyük bir gürültü duyulur. Ormandan korkan hayvanların sesleri gelir. Bina daha çok gıcırdamaya başlar. Birden çok güçlü ama tiz bir çığlık gelir. Sonra yanan fener söner. İlerideki odadan sesler gelmeye başlar. Iven dikkatlice ilerler ama o anda ayağı kayar. Kafasını duvara vurarak odanın içine doğru bayılır. Herkes ona yardım için koşar. Odaya girince kapı aniden kapanır. Herkes telaşla kapıyı fark etmez ve Iven e yardıma koşar. Iven sonunda kendine gelir ve çıkmak için kalkınca kapıyı fark ederler. Arkada garip çığlık ve kahkaha benzeri bir ses gelir. Herkes korkar. Pencereler demir levahalar ile kapalıydı . Kaçacak yer yoktu. Herkes korkuyla etrafa bakıp kapıyı zorlamaya başlar. Tam kapıyı açtıkları sırada derin bir nefes alacaklarken o çığlığı yine duydular. O anda tüm kapılar sanki bir şey tarafından zorlanıyor gibi sarsılmaya başladı. Herkes korkuyla koridorun sonuna gidip çıkmak için hamle yapmaya çalışırlar. Ama birden kapı kapandı ve herkes korkuyla olduğu yerde donakaldı. Çığlıklar, sesler , ormandaki hayvanların sesleri, sarsılan kapılar... Herkes korkuyordu. Iven ileri atılıp kapıyı açmaya çalıştı. O sırada dengesini kaybetti ve düştü. Bu sefer önceki kadar şanslı değildi. Düşünce kafasına yerdeki demir geçti ve yere yığıldı. Sonra ani bir sarsıntı ile kafasına büyük bir beton parçası düştü. Herkesin gözünün önünde kafası paramparça oldu. Herkes dehşeti yaşarken bu olay üzerine daha da dehşete kapıldı. Sıçrayan kan ve beyin parçaları üstlerine sıçramıştı. Hepsi açık gördüğü kapıdan kendini dışarı attı. Ama dışarısı daha kötüydü. Burada karşılaştıkları şey onları korkudan öldürmeye yeterdi bile. Peki dışarıda onları ne bekliyordu? Ölüm mü , yaşam mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOİKLER
Mystery / ThrillerBir fotoğraf ve onu çeken fotoğrafçının başına gelenler ...