"Ne?"
"O gün,seni kurtaran bendim."
Hızla göğsünden kalkmış ona bakmıştım,ne dediğinin farkında mıydı?
"Ne saçmalıyorsun?"
Elini yavaşça saçıma uzattığında elini itip kendimi geriye çekmiştim.
"Beni yalnız bırakır mısın?"
"Jeongin..."
"Yalnız kalmak istiyorum."
Sesimi hafif yükselttiğimde derin bir nefes verip odadan çıkmıştı,eğer o olmasaydı şu an ailemin yanında olacaktım.
Ona teşekkür mü etmeliyim,ondan beni kurtardığı için nefret mi etmeliyim bilmiyorum.
Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde dudağımı ısırıp yatağa yatmıştım,sessizce ağlarken düşünüyordum.
Sanırım ona teşekkür etmeliydim, beni kurtarmasından pek memnun olmasamda kötü bir niyetle yapmamıştı.
Biraz daha ağladıktan sonra,gözlerimdeki yaşları silmiş yataktan çıkmıştım.Yüzümü bir kaç kere tokatladıktan sonra odadan çıkmıştım.
Muhtemelen her zamanki gibi kağıtlarla ilgilendiği odadaydı.
İçeride olduğunu tahmin ettiğim odanın kapısını aralayıp içeriye bakmıştım,orda olduğunu görünce açıp içeri girmiştim.
Kapıyı tamamen açmamla kafasını bana çevirip gülümsemiş ardından ayağa kalkıp yanıma gelmişti.
"Şey ben teşekkür ederim."
"Ne için?"
Hafif meraklı çıkan sesiyle gülümsemiş mırıldanarak kafamı eğmiştim.
"Beni kurtardığın için."
Kafamı kaldırıp ona baktığımda gülümsemesinin genişlediğini görmüştüm.
"Bunun için teşekkür etmene gerek yok Jeongin.O gün kurtardığım hayat,sadece senin hayatın değil.Benim de hayatımdı."
"Yinede teşekkür ederim."
Kıkırdayıp saçlarımı karıştırdıktan sonra,elini ensesine atıp dudağını yalamıştı.
"Burda işim bitti,istersen biraz vakit geçirebiliriz?"
"Olur,isterim."
Gülümsedikten sonra oda bana gülümsemişti,ardından birlikte odadan çıkmıştık.
Niye bilmiyordum ama,onunla vakit geçirmek istemiştim.Nedensizce güven vermişti bana.
Alt kata indikten sonra birlikte pasta yapmaya karar vermiştik.Mutfağa geçtikten sonra iki tane önlük alıp birini bana uzatmıştı.
İp arkada olduğu için bağlayamıyordum,en sonunda ona seslenip önlüğü gösterdiğimde gülümseyip yanıma gelmişti.
Arkama geçince içimin ürperdiğini hissetmiştim, belimdeki ipi bağladıktan sonra kollarını belime dolamıştı.
"Güzel kokuyorsun."
Fısıltı gibi çıkan sesiyle derin bir nefes almıştım. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Tanrı çarpsın.
Geri çekildikten sonra,arkasını dönüp hiç bir şey olmamış gibi cebinden telefonu çıkarmıştı.
"Sence nasıl pasta yapmalıyız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saudade' hyunin
De TodoHyunjin,Jeongin'i çok seviyordu. hyunin/minsung/changlix/chanmin #hyunin-2