1.4 |Küstün mü?|

1.5K 163 99
                                    

BİR ÖNCEKİ BÖLÜME BAKIN.

Soğuk bakışlarıyla gerilsemde yüzümü buruşturup odayı işaret ettim.

"Bunlar ne böyle?"

Sinirden titremesine engel olamadığım sesimle konuştuğumda,eliyle şakaklarını ovuştururken konuştu.

"Sonra konuşalım,şu an sinirliyim.Kalbini kırmak istemiyorum."

Saçma tepkisine göz devirdikten sonra,hızlıca çıkmıştım odadan.Bana verdiği odaya girdikten sonra kendimi yatağın üzerine atıp sakinleşmeye çalıştım.

Kendimi saçma bir kitabın,dizinin ana karakteri gibi hissediyordum.Bütün saçmalıklar beni buluyordu.

Bir kaç dakika öylece durduktan sonra,kafamı dağıtmak adına masanın üzerinde ki telefonu alıp oyun oynamaya başladım.

Sanırım bana güvendiği için,bana telefon vermişti.İçinde sadece kendi,Jisung ve Seungmin'in numarası vardı.

Oyun oynarken kaç saatin bile geçtiğini fark etmemiştim,şarjım bitmeseydi oyun oynamaya devam edecektim hatta.

Telefonu şarja taktıktan sonra iki saattir aralıksız oynadığımı fark edip iç çektim.Sinirinin geçmiş olmasını umarak odanın kapısını araladım.

Koridora göz attığımda bu katta kimsenin olmadığı görüp tamamen çıktım odadan.Aşağı kata indiğimde koltukta bilgisayarla uğraşan bedeni görüp derin bir nefes aldım.

Yavaş adımlarla oturduğu koltuğun karşısında ki koltuğa oturduğumda,bakışları henüz beni bulmuştu.

Bilgisayarını kenara koyup tamamen bana döndü."Sorun mu var Jeong?"

Burda olmam başlı başına bir sorunken,bunu göz ardı ettiğimizdede fotoğraflar tamamen bir sorunken,hiç bir şey olmamış gibi davranıp bu soruyu sormasıyla hafiften sinirlenmeye başladığımı hissediyordum.

"Fotoğraflar Hyunjin.Fotoğraflar."

Bakışları değişirken kafasını sallayıp arkasını yaslandı."Sana seni her zaman takip ettiğimi söylemiştim."

"Tanrı aşkına,takip etmen bile normal değilken birde fotoğraflarımı çekip duvarlara asmışsın.Taciz bu Hyunjin,taciz."

Kaşlarını çatarak ayağa kalktığında bende sinirle ayağa kalktım."Ne diyorsun sen,ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu?"

Alayla gülüp,elimi saçlarımın arasından geçirdim sinirle.

"Yaptığın şey bu Hyunjin."

Yanıma yaklaşınca yakınlığımızdan dolayı gerilsemde,umursamamaya çalıştım.

"Yaptığım şeyin,o dediğin şeyle alakası yok."

Sinirle birbirimize bakarken,en sonunda ben bakışlarımı ondan ayırıp koltuğa geri oturdum.

Kollarımı göğsümde birleştirdikten sonra,açık olduğunu yeni fark ettiğim televizyona öylesine bakmaya başlamıştım.

Hyunjin benim oturduğum koltuğun diğer tarafına oturmuştu.Bir kaç dakika sessizce televizyona bakarken ayağımda hissettiğim şeyle bakışlarımı ayağıma çevirdim.

Hyunjin ayağıyla ayağımı dürtüyordu,göz devirdikten sonra ayağımı hafifçe geriye çektim.O bana inat yapmak istercesine yaklaşıp tekrardan ayağımı dürtünce göz devirip ayağımı kendime çektim.

Ayağıma tekrar vurduğunda derin bir nefes alıp yatar gibi sırtımı koltuğun koluna yasladım.Aniden kafasını karnıma koyduğunda kaşlarımı çatıp konuştum.

"Kaldır kafanı."

Ellerini belime sardıktan sonra kafasını karnıma gömükken iki yana salladı. "Kaldır bir ya."

Oflama sesinden sonra kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı."Al kaldırdım."

Gözlerimi kıstıktan sonra mırıldanarak dudaklarımı araladım.

"Bir daha dokunma karnıma."

Ardından tekrar bakışlarımı televizyona çevirdim,bana baktığını elbette fark ediyordum.

"Pişt."

"Jeongin."

Ben cevap vermedikçe ısrarla vücudumu sarsıyordu.Cidden bana vursa beyaz ışığı görmeyeceğimi bilsem saldıracağım.

"Ya bir bak."

Sinirle bakışlarımı ona çevirdiğimde gülümseyerek yüzümü avuçlarının arasına aldı."Küstün mü?"

"Hayır çek ellerini."

Kafamı geri çekmeye çalıştığımda gülümsemesini genişleterek kafasını iki yana salladı.

"Barışalım."

"Hyunjin küsmedim çek ellerini."

Sonunda yüzümü kurtardığımda,omuz silkerek konuştu.

"Küstün işte."

Kaşlarımı çattıktan sonra göz göze gelmemizi sağlayıp cevap verdim."Küstüm,evet."

Hızlıca kafasını omzuma yerleştirip ellerinin arasına ellerimi hapsetti.

"Barışalım."

Kafamı iki yana sallayıp odanın içinde gezdirmeye başladım bakışlarımı. "Ya barışalım."

Pes etmeyeceğini anladığımda oflayıp mırıldandım."Tamam barıştım."

Kafasını omzumdan kaldırıp yüzümü incelemeye başladı."Cidden mi?"

Kafamı salladığımda ayağa kalkıp kolumdan tutarak benide ayağa kaldırdı.Bedenlerimiz birbirine oldukça yakındı.

Aniden üstüme eğilip yüzünde ki ufak gülümsemeyle konuştu."Gönlünü almam lazım,değil mi?"

Kaşlarım havalanırken o gülümseyerek beni sürüklüyordu.Ne yapacağını cidden merak ediyordum.

Bende merak ediyorum Jeongin.
Evt mrb,diğer bölümü yayınlayabilirsem bugün yayınlarım.
Gidişat ve olaylar değişti zaten anlamışsınızdır.
Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere🖤

saudade' hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin