Bölüm şarkısı: Fatma turgut- dünya tek biz ikimizYeni güne uyanmış Balca ile kahvaltı ediyorduk. Kendimi düne göre biraz daha iyi hissediyordum. Dün olanları bir bir Balca'ya anlatmıştım. Fazla tepki göstermişti. Haklıydı aslında onun başına da korktuğu bi olay gelse bende aynı tepkiyi verirdim. Böyle sahip çıkıyorduk birbirimize...
Mutfakta sinirden bi o yana bi bu yana gidip gelen Karan hoca'ya demediğini bırakmayan arkadaşımı sakinleştirmek yine bana kalmıştı. Hayır ben bu kadar tepki vermemiştim. Bu kız duygularını çok uç noktalarda yaşıyor resmen.
"İnsan artığı nolcak. Bunun gibilerin geri dönüşümü de olmaz. Ne insanlığa ne doğaya faydası olmaz."
"Balca tamam kuzum. Bak iyiyim ben bırak artık saydırmayı. Hem günümüzü mahvetmeyelim. Hadi kuzum hazırlanıp çıkalım vitrinler bizi bekler."
Keyfi yerine gelsin diye söylediklerim Balca'yı biraz sakinleştirmiş olacak ki deli danalar gibi bi o yana bi bu yana gitmeyi kesip bana odaklandı:
"Bence de çıkalım. Hain planlar kurmam için önce beynime oksijen depolamam lazım"
"Allah aşkına ne hain planı Balca kapatalım artık bu konuyu sıkıldım iyice hadi oyalanma gidip hazırlanalım. Bak vazgeçmek üzereyim."
"Tamam tamam simdilik susuyorum hadi kaçtım ben"
Balca odasına hazırlanmaya gittiğinde çabucak kahvaltı masasını toplayıp hazırlanmak için odama geçtim. Yırtık beyaz kotumu salaş pembe kazak ile güzel kombin yaptım saçlarımı dağınık topuz yapip önlerden bir kaç tutam bıraktım. Hafif makyaj yapıp çantamı alıp odadan çıktım.
Balca da hazırlanmış beni bekliyordu. O da siyah kot siyah badi giyip üstüne de siyah hırka almıştı. Hafif makyajı ve sarı düz saçları ile gayet güzel görünüyordu
Beraber evden çıkıp durağa doğru konuşarak yürüyorduk. Balca ile zaman geçirmek bana keyif veriyordu. Tüm dertlerimi unutturmasının bir yolunu mutlaka buluyordu.
" Ya Masal geçen gün kafede bi kadın küçücük çocuğuna öyle bi bağırdı ki görmen lazımdı. Çocuğun tek suçu meyve suyunu üstüne dökmesiydi. Etraftaki insanlar öylece izliyorlardı. Çok sinir oldum valla en son kadın yerinden kalkıp çocuğun üstüne yürüyünce bende şarteller attı tabi kadının yanına bir gidişim vardı varya saçından tuttuğum gibi yere yatırdım. Kadın çocuğu unutup kendi can derdine düştü bu sefer. Elimin altında çırpındı tabi ama bırakır miyim ben? Bırakmam. Ağzıma geleni söyledim. Sonra patron geldi yanıma zorla ayırdılar bizi. Patrondan da bi ton laf yedim. Ama pişman miyim? Asla! Yine olsa aynısını yapardım. Tam beni kafenin huzurunu bozmaktan kovacaktı ki bi kadın geldi yanımıza. Meğer o sabahki kadın çocuğun bakıcısıymış. Annesi de olanları da öğrenince bakıcıyı koyup bana teşekkür etmeye gelmiş. Hatta bi doğum günü partisi için kafeyi pazartesi aksamına kapattı. Yüklü miktarda da para bıraktı. Parayı çocuğunu koruduğum için verdi sanmıştım ama pazartesi akşamı için vermiş. Özel bi gece olmasını istiyormuş. Kadın gidince patron beni kovmaktan vazgeçti tabi. Yalaka adam kadın gelince 180 derece döndü resmen. 'Yok efendim kim olsa aynısını yaparmış, kafemizde böyle olayların yaşanmasına müsade edilmezmiş, çalışanları çok iyiymiş' falan filan "
"Ne biçim insanlar varya. Yazık kim bilir daha neler yaşamıştır o çocuk o bakıcının elinden"
Birden aklıma Alya geldi ya onunda başına böyle kötü bir bakıcı gelirse ya Alya'ya bağırıp vurmaya kalkarsa. İçimi birden korku saldı. Karan hoca sabah gidip akşam gelmişti. Her zaman böyle miydi acaba? Alya yalnız kalmazdı ama evde devamlı Hatice teyze oluyordu sonuçta. Kendimi avutmaya çalıştım bi an. Aklıma Hatice teyze gelince onu aramayı unuttuğumu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Bahar
ChickLitKaderimizi isimlerimiz mi belirliyor? Annem masal gibi hayatım olsun diye adımı MASAL koymuş. Bana sorma ihtimalleri olsaydı böyle bir hayat ister miydim acaba? Bütün masallar mutlu sonla mi bitiyordu? Benim masalım nasıl bitecekti? Peki annem ben...