13. bölüm

81 16 0
                                    

     

    Bölüm şarkısı: Ender Balkır- Yola bakın belki gelen babandır


       Bazı olaylar vardır hani sizin isteğiniz dışında gerçekleşir. O anlardan birini yaşıyordum şuan. Benim amacım mesleğimi elime alıp anne babamın hayalini gerçekleştirmekti. Ama şuan Levent amca ile birlikte dün beni arayan avukatın bürosuna gelmiştik.

       Dün gece telefon görüşmesinden sonra Ali yanıma gelmişti. Durumu ona anlatıp hemen apar topar balodan çıktık. Karan hocanın ters bakışlarını umursamadan ilerlemeye devam ettik. Nasıl olsa yüzünü bir daha görmeyecektim. Ali beni eve bırakıp gitti. Levent amcadan çekindiği için eve girmedi. Sonra olanları anlatmamı tembihlemeyi unutmadı tabi. Eve gelir gelmez Levent amcalara olanları anlattım. Belki bir bilgileri vardır diye. Uzun uzun konuştuk.Ve sonuç olarak şu an avukatın karşısındayız.

     " Masal hanım buyrun oturun lütfen bende sizi bekliyordum."

      " Hemen konuya girsek avukat bey! Dün geceden beri merakla bekliyorum."

       " Tabiki! Öncelikle bir şey içmek ister misiniz?"

    Sabırsızca avukatın ağzından çıkacak kelimeleri beklerken bu adam oyalıyordu sanki bizi. Sinirlenmemeye çalışarak

        " Hayır! Sizi dinliyoruz"

        " Peki! Herşeyi en başından anlatıyorum. Öncelikle Gökhanla ile karşılaşmamız biraz olaylı oldu. Ben mesleğime ilk başladığım zamanlarda işim gereği Mardine gitmek durumunda kaldım. Mardinde müvekkilim için bir kaç araştırma yaparken karşı taraftan tehditler alıyordum. Aslında ilk başlarda çok ciddiye almadım. Avukatım sonuçta bana ne yapabilirler ki falan gibi düşüncelerim vardı. Ama düşündüğüm gibi olmadı bir akşam eve dönerken arabamı bir grup durdurdu. Elleri silahlı hepsi üstüme gelmeye başladı. Göz korkutmaya çalıyorlar sandım. Ama niyetleri önüne çıkan tüm engelleri kaldırmakmış. Yani beni öldürmek. Biraz hırpalandım. En son kafama silah dayadılar. Tamam dedim o an bitti. Sonra bir ses duydum Gökhan herkesi geçip yanıma geldi. Ordaki herkese bağırıp gönderdi. Tuhafıma gitti bi adamın tek lafına onca adam çekip gitti. Onlar dağılınca Gökhan geldi yanıma. Yerden kaldırdı evime kadar gitmeme yardım etti. Orda bizim dostluğumuz başladı. Sonra benim dava nasıl olduysa kapandı. Devleti susturanlarda varmış. Onu orda öğrendim.İzmire döndüm bende. Gökhanla sık sık telefonda görüşürdük.

    Aradan biraz zaman geçti. Sonra bir ara çat kapı yanıma geldi. Antalyada yeni hayat kurmaya başlamış. Mardinde neyi var neyi yok olduğu gibi bırakıp sıfırdan başlamaya karar vermiş.
Evlenmişti de. Karısının adı...

     "Hasret! Annem!"

     "Evet Hasret yengeyle evlendi. Aileleri evlenmelerine izin vermemişler. Ama aşkları herşeyin herkesin önüne geçmiş. Bana Hasret yengeden bahsederken gözlerinin içi parlıyordu. Beni gecenin bi vakti onca adamın içinden alan yiğit cesur adam karısından bahsederken liseli aşıklar gibi oluyordu. Allah rahmet eylesin. Çok iyi insanlardı.

      " Evet birbirlerini çok severdi annemle babam."

       Akan gözyaşlarımı silip Hakan beyi dinlemeye devam ettik.

      " Sonra bir gün yine geldi. Tabi sen doğmuştun o zamanlar.  7- 8  yaşlarında falandın. Bıraz muhabbet ettik. Sonra cebinden bir anahtar çıkarıp bana verdi.  'Eğer bana birşey olursa bunu Masala üniversiteyi bitirdiğinde ver! Sana birşey olursa bu anahtar Levent Şekere ulaşacak!' aynen böyle söyledi. Saçmalama falan dedim ama.'Bana olan can borcunu anca böyle ödersin. Levente direkt versem almaz hatta bir ton da laf eder bana ölmek yok diye. Yarına çıkcağımız belli değil sen dediğimi yap. Yoksa hakkımı helal etmem!' dedi.

Son Bahar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin