Bölüm şarkısı: Selçuk Balcı - Anlatamam derdimi
Neşet Ertaş- gönül dağıKendimi eve nasıl attım bilmiyorum. Sinirden bana verdiği ceketi yatağımın üstüne fırlattım.
" Ukala, kendini beğenmiş, yontulmamış odun, insanlık müsvettesi, pis egoman..."
"Masalım bu saydırdığın şanssız kişi kim öğrenebilir miyim yoksa sinirin geçince mi geleyim yanına. Bu halinden korktuğumu biliyorsun geleyim mi gideyim mi? "Balca' nın sesiyle odamın kapısına döndüm. Ne yani ben içimden konuşmuyor muydum?
"Duş almadan kendime gelebileceğimi sanmıyorum sen bizim malları çıkar ortamı hazırla yarım saate yanındayım."
Balca" tamam kuzum" deyip kapımı kapattı. Ceketi alıp banyoya geçtim. Önce şu dertten kurtulmam gerekiyor. Suyu açıp ceketi suyun altına tuttum biraz deterjan döküp hocaya olan bütün sinirimi ceketini çitileyerek çıkardım. Ceketle işim bitince duşa girdim. Sıcak su sadece bedenimi değil beynimide rahatlatıyor. Dustan çıkıp dizleri çıkmış pijamamı giydim. Saçlarımı tarayıp kurutmadan çıktım odadan.Balca ortamı çoktan hazırlamış. Canım arkadaşım keyfim yerine gelsin diye sofrayı bile hazırlamış. Beraber yemek yerken Balca' nın bugünkü iş görüşmelerini konuştuk
"Ya Masal' ım hayaller anaokulu öğretmeni hayatlar dostlar kafesi garsonu! Nedir benim çilem yaa ... neyse simdilik bununla idare edicem bi yandan da öğretmenlik için başvurulara devam edicem bu kadar yıl boşa okumadım ben ya olacak ya olacak başka yolu yok"
"Buldun demekki iş hayırlı olsun canım hayallerinden de vazgeçmemen öğretmenliğe ilk adımını atmış olman demek"
"Ya Masal adımı attık atmasina da hani ben ne okul ne de çocuk göremiyorum"
"Özel okullara başvursana belki olur"
"Allahın devlet okulları varken bi dünya para yatırıp çocuklarını özele gönderenlere ayar oluyorum yaa devlet okulunda da 2+2=4 özelde de 2+2=4 "
" herkes senin gibi düşünmüyor malesef Balcacım. Bu yüzden özel okul hala var ve sende başvuru yapabilirsin şansını demekten zarar gelmez. "
"Off bilmiyorum hadi yemeğini yediysen masayı toplayıp salona geçelim ortam bizi bekler"
Balca'nın göz kırparak söylediğine tebessüm edip kalktım masadan. Beraber mutfağı toplayip salona geçtik.
Alttan selçuk balcinin şarkısını açıp bugün olanlari tek tek anlattım. Balca bazen şaşırarak çoğu kez kaşlarını çatarak dinledi beni en son bittiğinde kolasindan büyük yudum alıp"Vay şeref yoksunu hıyara bak sen! Bu kişiliksiz kişinin egosunu Bizim mahallede odun niyetine yaksak bi kış tüm mahalleye yeter de artar bile. O kim oluyorda benim Masalımı üzebiliyor. Şeytan diyo o cibiliyetsizin dişlerini sök şu çekirdekleri tak onun yerine de bak bakalım bi daha benim kardeşimle böyle konuşabiliyor mu. Beynini kolayla yıkamak lazım su bu yaşına kadar işe yaramamış dicem ama bizim mallara günah o kadar para verip aldım değmez kendini bilmez için. Sen takma kuzum düşünme o şuursuzun söylediklerini. Haaa kırmızı çizgimizi bi daha geçmeye çalışırsa bi alo çak bana nasilsa ben öğrencisi değilim."
Balcayla konuşmak yine bana iyi gelmişti. Tekrar ve tekrar kez Allaha böyle bi kardeşe sahip olduğum için şükrettim. Balca benim kardeş olmak için kan bağı değil can bağı sözünün temsili resmen. Benim bazen olmayan kardeşim bazen ölen annem babam bazen de arayıp sormadıkları akrabam oluyor.
Biraz daha dertleşip odalara dağıldık günün tüm stresini ve yorgunluğunu gözlerimi kapatarak geçirmeye çalıştım ve yarının sorunsuz geçmesini umut ederek kendimi uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Bahar
ChickLitKaderimizi isimlerimiz mi belirliyor? Annem masal gibi hayatım olsun diye adımı MASAL koymuş. Bana sorma ihtimalleri olsaydı böyle bir hayat ister miydim acaba? Bütün masallar mutlu sonla mi bitiyordu? Benim masalım nasıl bitecekti? Peki annem ben...