ZENGİN KIZ FAKİR OĞLAN

DÜŞMAN-Bölüm 20

ZENGİN KIZ FAKİR OĞLAN 20

2 HAFTA SONRA – BUĞLEM

Zamanın çok çabuk geçtiği iki haftalık tatilin ardından okul salonunda voleybol takımı için seçmeler yapıyorduk. İkizler ve Elif hocanın derslerden tanıdığı birkaç yetenekli kızın dışında bu sabah astığımız afişleri görüp gelen kızlar da vardı. İkizlerin böyle bir yetenekleri olduğunu bilmiyordum. O yüzden onları da burada görünce şaşırdım. Ama bu şaşkınlığı çabuk attım çünkü sınıf arkadaşlarım hakkında ne biliyordum ki? Emre dışında kimseyle doğru dürüst konuşmuyordum bile.

Son konuşmamızdan sonra Emre'yi de görmemiştim. Biz tatile gittiğimiz için sömestr boyunca görüşememiştik. Tabi tatil davetimi geri çevirmeseydi böyle bir sorunumuz olmayacaktı. Ama o yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu söyleyip kabul etmemişti. Elbette bu isteğine saygı duyuyordum. Ama bugün okula gelmemesine ve mesajlarıma dönmemesine saygı duymuyordum.

'' evet, arkadaşlar toplanalım lütfen.'' Dedi. Herkes elif hocanın önünde toplandı. '' merhabalar kızlar. Biliyorsunuz okul takımına girebilmek için buradasınız. Bazılarınızı ben çağırdım bazılarınızda kendine güvenip geldi buraya. Pas verme, manşet karşılama en son olarak da servis atma durumunuza göre bir eleme yapacağım. Ve üç kişiyi elemek zorunda kalacağım. Bu yüzden kendinizi göstermenin tam sırası. Hiç uzatmadan parmak pas ile başlamak istiyorum. Buğlem, eline bir top al. '' dedi. Başımı sallayıp yerden bir top aldım. '' Ayşe Buğlem'in karşısına geç. '' dedi. Dokuzuncu sınıf olduğunu bildiğim kız karşıma geçti. Başlayın'' Elif hocanın sesiyse topu karşımdaki yaşına göre fazla iri olan kıza gönderdim.

Kız aynı şekilde topu tekrar bana gönderdi. Hiç fena değildi. Daha önce oynadığı belli oluyordu. En fazla on beş saniye sonra Elif hocanın sesi duyuldu.

'' yeterli. Manşet almaya geçin. ''

Başımı sallayıp topu havaya attım ve smaç vuruyormuş gibi vurup karşıya gönderdim. Ayşe hiç zorlanmadan topu karşılayıp düzgün bir şekilde bana attı. Tekrar smaç vurup – ama bu sefer daha sert- tekrar Ayşe'ye gönderdim. Tek dizini kırıp attığım topu yine düzgün bir şekilde karşılayıp bana gönderdi. Oyalanmanın gereği yoktu. Bu kız yetenekliydi. Ya da voleybol geçmişi vardı. Her iki ihtimalde işimize yarardı.

Topu tekrar atmayıp kucağımda tuttum ve Elif hocaya baktım. Ne demek istediğimi anlamış gibi '' tamam, İlayda sıra sen de'' dedi.

'' beni çok zorlama lütfen Buğlem'' dedi İlayda gülerek.

''bence burada olduğuna göre ne kadar zorlarsam zorlayım üstesinden geleceksin. '' deyip göz kırptım. İnşallah der gibi gözlerime baktı.

'' başlayın''

Elif hocanın sesiyle topu İlayda ya gönderdim.

///

Yarım saat sonra seçme tamamlanmış elif hoca kararını vermişti bile. Takımdaki kızların isimlerini tek tek sayarken dışarıda kalanları telkin etmeyi ihmal etmedi.

''diğerleri üzülmesin. Seneye tekrar sizleri görmek isterim. Kesinlikle yeteneksiz değilsiniz. Kendini biraz daha geliştirirseniz kesinlikle üçünüzde takımda olacağına eminim. '' kızlar başlarını sallayıp salondan çıktılar. Hoca bize döndü. '' çalışmalara yarın okul çıkışı başlıyoruz. Ve vakit kaybetmeden her hafta olacak şekilde bir çalışma planı hazırlıyorum. Turnuva mart ortasında başlıyor. Bu yüzden sıkı hazırlanmamız lazım.''

'' hocam?'' Ayşe'nin sesiyle elif hoca ona döndü. '' takım kaptanımız kim olacak?'' dedi.

'' bunun cevabını bildiğine eminim Ayşe ama yine de emin olmak istersen'' deyip beni gösterdi. Tüm gözler bana dönerken hafifçe tebessüm ettim.