MERHABALARR. 1K OLMAMIZ ŞEREFİNE ERKEN GELEN SÜRPRİZ BİR BÖLÜM. HEM DE 2336 KELİME!!! BENCE BİRAZ VETO VE YORUMU HAK EDİYOR. SİZ NE DERSİNİZ??
Medya Emre Ertekin.
ZENGİN KIZ FAKİR OĞLAN 9
Olaylı gün sonunda bitmiş okuldan çıkmış eve doğru yürüyordum. Aslında evim yürümek için fazlasıyla uzaktı ama biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Mor gözümü aileme nasıl açıklayacağımı düşünmeme gerek yoktu. Çünkü kaliteli makyaj malzemesinin kapatmayacağı iz yoktu. O yüzden o konuda bir sıkıntım yoktu.
Benim sıkıntım, Emrelere Görkem'in mor gözünü olayını nasıl açıklayacağımdı. Çünkü büyük ihtimal Görkem onlara detay vermeden üstün körü anlatacak, onlarda olayı derinlemesine öğrenmek için yanıma geleceklerdi. Sorun şu ki onlara ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Gerçeği söylemem beni onların gözünde ' en yakın arkadaşlarını sevgilisine dövdüren kaşar kız' imajı verebilirdi. Aslında Enes'in sevgilim olmadığını açıklasam bile Aslı inatla bu düşünceyi savunacaktı. Aslı'nın düşüncesini pek takmasam da diğerlerini etkileme gibi bir ihtimali olduğu için takmak durumunda kalıyordum.
İlk aydan her şeyi berbat etmenin sıkıntısını yaşıyorum. Ve tekrar eski haline nasıl getireceğimi bilmiyorum.
Havalar soğumaya başladığı için biraz üşümüştüm. Ama yürümek iyi gelmişti. Soğuk zihnimi açmış, beni biraz rahatlatmıştı. Henüz ne yapacağım konusunda bir fikir vermemişti ama düşünebileceğim zihni bana vermişti.
Önümde duran küçük bir taş parçasına rastgele vurdum. Bunu yapmayı hep sevmiştim. Ben çok küçükken babam benim erkek olmamı istediği, ama kız olduğum için hep bana futbol sevgisini aşılamaya çalışmıştı. Bu yüzden babamla az futbol maçı yapmamıştık. Bu yüzden nerede vurabileceğim bir taş ya da top görsem kendimi tutamaz vururdum.
Fakat bu sefer hesaplamadığım bir şey vardı. Taşın sekme ihtimali. Yüzde bilmem kaç olan bu ihtimal bana denk gelmiş olacak ki az ileride ki motorda yan oturan, başı diğer tarafa dönmüş olan çocuğun kafasına denk gelmişti.
Ellerimi ağzıma kapatıp küçük bir çığlık attım. Çocuk önce elini başına götürdü sonra bana döndü. Ben elim ağzımda çocuğa bakarken o bana doğru yaklaşıyordu. Ne yapacağımı bilemez bir halde arkamı dönüp koşmaya başladım. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama hızla geldiğim yöne doğru koşuyordum. Arkamdan gelen ayak sesleri çocuğunda arkamdan koştuğunu gösteriyordu.
Daha da hızlandım. Ben profesyonel bir sporcuydum. Neredeyse her spor dalıyla uğraşmıştım. Eğer şimdi bu çocuk beni yakalarsa şu yaşıma kadar çalıştığım tüm hocalarıma büyük ayıp etmiş olurdum. Bunun düşüncesiyle daha da hızlandım. Artık arkamdan gelip gelmediğini anlayamayacak kadar hızlıydım.
Bir anda hızla koştum. Daha sonra yorulmaya başlayınca yavaşlamadan arkama baktım. Ama daha çocuğun gelip gelmediğini anlayamadan birine çarptım ve yere yuvarlandım.
Öyle filmlerde ki gibi çarptığım kişinin kucağına düşmemiş direk kaldırıma düşmüştüm. Düşmenin etkisiyle dizlerim soyuldu ve ben acıyla inledim. Mor gözüme birde soyulmuş diz eklemenin acısını yaşıyordum. Harika.
Kiminle çarpıştığıma bakmak için yerden doğrulmaya çalıştım. Ama sağ dizim çok kötü acıyordu. Fiziksel acıya alışkın biri olarak bunu yok saydım ve ayağa kalktım. Sağ ayağıma çok yüklenmeden ağırlığımın çoğunu sol dizime verdim ve çarptığım kişiyi aramaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENGİN KIZ FAKİR OĞLAN
Teen FictionZengin bir aileden gelen Buğlem, yaşadığı hayattan ve etrafındaki yapmacık insanlardan fazlasıyla sıkılmıştır. Bir gün babasına artık koleje değil de devlet lisesine gitmek istediğini söyler. İlk başta Şeref bey, bu konuyu fazla önemsemese de sonrad...