Jisung
Utançla yüzümü ellerimin arasına alıp gizlemiştim. Gidene kadar da açabileceğimi zannetmiyordum.
Bunu ona söylemiş olamazdım öyle değil mi?
~Merak ettiğin başka bir şey yok mu?
Böyle söylemişti. Bahsettiği şey...
Yok artık Han Jisung kendine gel, tabi ki onunla yatmadın.
Hem yapmış olsaydık böyle davranmazdı öyle değil mi?
Kesinlikle bir daha içmemeliyim.
"İş yerin neresi? Seni oraya bırakmamı ister misin?"
"Gerek yok. Siz okula gidin. Zaten arabamın okulun bahçesinde olduğunu söylemiştin onunla giderim."
Camdan dışarıyı seyrederek konuşmuştum.
"Peki. Sen nasıl istersen."
Yol boyunca konuşmamıştık. Minho'nun gözlerini üzerimde hissetmeme rağmen ona bakmamış Sae Yeon'u izlemiştim.
İyi gözüküyordu. Benim için önemli olan da buydu.
❤️❤️
❤️❤️
❤️❤️
❤️❤️
❤️❤️
Sae Yeon'un tedirgin duruşu ve sürekli kaçırdığı gözleri beni huzursuz etmiş, kötü hissettirmişti.
"Abi okul çıkışı-"
"Burada olacağım."
Sağ elimi saçlarının arasında gezdirip okşadım.
"Sorumsuzca davrandım. Bir daha böyle bir şey olmayacak bundan emin olabilirsin. Beni bekle, hiçbir yere ayrılma."
"Elbette beklerim. Hem abimi beklemeyip de ne yapacağım? Ayrıca sorumsuzluk falan demesek mi, benim abim sorumsuz değildir."
Bu güzel sözleri beni gülümsetmiş kalbimi ısıtmıştı.
Başını ellerimin arasına alıp alnına ufak bir öpücük bıraktım.
"Hadi abisinin güzeli sınıfına git. Geç kalma. Öğretmenlerini de iyice dinle."
90 derecelik açıyla eğilip 'Emredersiniz efendim.' dedikten sonra dikelmiş kahkaha atarak okulun kapısına doğru koşmaya başlamıştı.
Arkasından gülümseyip el salladığımda konuşmamızın başından beri orada dikelip hiçbir şey söylemeden düz bir ifadeyle bizi seyreden Minho yanıma yaklaşmıştı.
"Nasıl hissediyorsun? Miden iyi mi?"
"İyiyim. Bir sorun yok."
"Neden yüzüme bakmıyorsun?"
Karşıya diktiğim bakışlarımı yavaşça ona çevirdikten sonra gülümseyip ensemi kaşıdım.
"Bakmıyor muydum? Hiç farkında değilim. Dalgın olmalıyım."
"Dün gece hiçbir şey olmadı rahat olabilirsin."
Dün gece olanları kafama taktığımı da nereden çıkarttı acaba? Aklımda başka şeyler olamaz mı, başka bir sebepten ötürü düşünceli olamaz mıyım yani?
Bir saniye... Şuan kendi kendime açıklama yapıyorum.
Garipsin Han Jisung, kendine gel.
Gözlerim gözlerini bulduğunda her zamanki gibi beni süzme işlevini yerine getiriyordu.
"Aynı cümleyi bir daha kurarsan ayık da olsan sarhoş da olsan bu sefer kendimi tutmayacağım. Bunu bil."
"N-e demek istiyorsun?"
