Minho
Kendimi oldukça bitkin ve çaresiz hissediyorum. Sanki tüm hayat enerjim çekilmiş gibi.
Neden böyle olmalıydı ki?
Üstelik ona kızamıyorum, hatta kırılamıyorum bile.
Şuan kızgın olduğum tek kişi kendimim. Böyle bir tuzağa düşmemeliydim. Böyle olacağını tahmin etmeli ve uzak durmalıydım, böylece sevdiğim adamı bu konuma düşürmemiş olurdum.
En kötüsü de onların ağzının payını verememiş olmam.
Normalde laflarımı esirgemez ardı ardına cevaplarını verir ve kavga etmekten de çekinmezdim.
Ama bu, sadece durumu daha kötü bir hale getirirdi. Tacizci lakabımın üzerine bir de zorba olarak anılmaya başlardım.
Sonra bunu da bana karşı kullanırlardı.
İnsanlar gerçekten iğrenç.
Olacakları önceden hesaba katmadan bir adım dahi atamıyorsun. İnsanlar ne der? Yanlış anlaşılır mısın?
Ve en önemlisi de onun gözünde kötü bir konuma düşer miyim?
Ve sanırım artık bunu düşünmek için çok geç...
Jisung'un gözünde çoktan iğrenç bir insan durumunda olmalıyım.
Ve son derece haklı da.
O videoda gördüğüm Jisung ve başka bir erkek olsaydı ne düşünürdüm hiç bilemiyorum.
Yine de tek istediğim beni affetmesi. Bu mümkün mü bilmiyorum ama umarım beni affedebilirsin Han Ji.
Seni kırmayı hiç istememiştim.
Keşke elinden tutup o ortamdan seni çıkartabilseydim ancak hiçbir şey yapamayacak kadar acizdim. Kırgınlığına rağmen beni çekip kurtaran sen oldun.
Seni çok seviyorum. Ve inan kendimi affettirmenin bir yolunu bulacağım.
Düşüncelerim arasında adımlarken çoktan okul kapısının önüne gelmiştim bile.
Buraya gelmek hiç bu kadar eziyet verici olmamıştı.
Ancak Jisung'a bir söz verdim. Ve sözümü tutacağım.
Bu yıl mezun olacak ve ömür boyu elini hiç bırakmayacağım.Kimsenin aşağılayıcı surat ifadesine ve iğneleyici komuşmalarına tanıklık etmek istemiyor olduğumdan olsa gerek telefonumu çıkarıp onunla uğraşarak sınıfa girmek istedim. Üstelik hayranı olduğum söz yazarının şarkılarını dinleyip rahatlayabilir kendimi kısa bir müddet de olsa bu iğrenç varlıklardan soyutlayabilirdim.
Tanık olduğu durum karşısında buruk bir şekilde sırıtmış evrenin kendisiyle oyun oynadığını düşünmüştü.
Harika.
Şarjım bitmiş. Ve onca karmaşa arasında şarj etmeyi unutmuşum. Ne zamandan beri yok acaba..?
Eve gidene kadar Jisung ile iletişime de geçemeyeceğim demek.
Neyse belki bu bir işarettir. Zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Belki de fazla üzerine gitmemeliyim.
En azından şimdilik.
Utanılacak bir şey yapmadığının farkında olsa da kimseyle karşı karşıya gelmek ve muhatap olmak istememiş bu nedenle kapalı telefonuna taktığı kulaklıklarını kulağına geçirmiş bakışlarını zemine sabitleyerek sınıfa gelmişti.