Mehmet her sabah uyandığı gibi çok mutlu uyanmıştır güne. Annesini yine mutfakta ne yaptıysa mis gibi kokular geliyordu. Yatağında kalkıp banyo da işlerini halledip, mutfağa gitti. Efsun yine muhteşem bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı.
"Günaydın annem. Yine neler hazırlamışsın öyle. "
"Gunaydin oğlum. Sen de bugün baya bir erkencisin. "
"Anne biliyor musun okula yetişmem gerekiyor ama ben yine gec kaldım. "
"Bir şeyler ye öyle git Mehmet. "
"Ac gitmeyeyim bari. "
Efsun oğlunun kocaman bir öptü.
"20 yaşına geldin ama hala çocuk gibisin Mehmet. Biraz daha erken kalk da okula geç kalma. "
"Anne senin oğlun çok zeki birisi bak bunu sakın unutma. Bir şey olmaz ben okula bile gitmesem kitaba sadece bir kere bakmam yetiyor bana. "
"Bilmez miyim babana benziyorsun. "
"Evet babam gibi zeki. Birazda sana çekmişim ki okulda ki bütün kızlar peşimde. "
Efsun sahte bir sinirle oğluna baktı.
"Asla Mehmet bir kızın kalbini kırayım deme. "
"Anne ne yapayım çok yakisikliyim. "
Efsun, oğlunun koluna yavaşça vurdu.
"Anne seninle de konuşmaya gelmiyor şaka yapıyorum kız. "
"O egonu önce döverim sonra toplarım İstanbul boğazından atarım. Tamam mı ? Emre dayinla takıla takıla iyice ona benzedin sen. "
"Oglan dayı ya benzer diyorlar ya demek ki doğruymuş. "
Hem kahvaltı yapıyorlar hem de konuşuyorlardı. Mehmet kahvaltısını yaptıktan sonra evden cıktı. Biran önce okula gitse iyi olurdu. Bugün önemli dersleri vardı. Polis Akademisinde okuyordu. Bugun okulda önemli dersleri vardı. Ilk dersi kaçırmıştı ama 2. Derse girmeliydi.
Okula her girdiğinde bütün kızlarını gözleri onu buluyordu. Ama annesine dediği gibi de çapkın değildi. Hicbir kız ilgisini çekmiyordu. Şuan tek istediği okulu bitirip, polis olmak.
Birinci dersini bitmesine daha 10 dk vardı. Kantine indi. Birazdan arkadaşları çıkardı dersten. Kendine bir kahve alıp bir masaya oturdu. Karşı masa da oturan kızlar Mehmete bakıp gülümsüyorlardi. Mehmet kızların ona baktığını görünce başını çevirip gülümsedi. Böyle kızlar ona bakinca komik geliyordu. Eline telefonun aldı sosyal medya da dolanmaya başladı.
Sonunda arkadaşları dersten çıkmışlardı. Iki arkadaşı vardı. Yusuf ve Seda. Ikisiyle de liseden beri arkadaştı. Ücü de polis olmak istiyorlardı aynı okulları yazdılar ve aynı okulu da kazandılar.
"Yine okula geç kaldın. Niye böyle yapıyon Mehmet bir kere de saatinde gel be. "
"Ne yapayim Yusuf sabah uyanamıyorum. Annem de beni uyandırmaya kıyamıyor ben de geç kalıyorum. Ne yaptınız derste. Seda bana konuyu özet geçer. Demi kız. "
"Sanki ben senin özel hocanım ya. Sen de derse geç gelme Mehmet."
"Güzelim ne yapayım. Bak söz veriyorum bundan sonra erken uyanacam. "
"Neyse ben de kendime bir kahve alayım. Sen de istiyor musun Seda. "
"Hayır ben bir şey istemiyorum. "
Yusuf kendine kahve almaya gitmiş, Mehmetle, Seda kendi aralarında konuşuyorlardı.
"Bir daha ki ders atis dersi demi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Şehzade
FantastikGeçmişe giden Efsun, Fatih Sultan Mehmet'en hamile kalır. Geleceğe geldiğinde bunu anlar ama artık cok geçtir. Geçmişten gelen yenler doğacak olan şehzadeyi öldürmek isterler. Tabi o kadar kolay olmayacaktır. Şehzadenin koruyan bir yüzük, şehzadeyi...