Hinata, Kageyama'nın ona verdiği sweatshirtü burnuna yaklaştırdı. Kokusunu içine çekerken yanakları kızarıyordu.
Okul gömleğinin düğmelerini açtı. Giysileri çıkarttığında sütyenini de çıkartıp giysilerinin yanına koydu. Ardından sweatshirtü üstüne geçirdi.
Ve evet sweatshirt o kadar büyüktü ki neredeyse Hinata'nın dizlerine kadar geliyordu.
Eşofman altını da giydiğinde üstündekiler emanet gibi duruyordu.
Kageyama'yı beklerken telefonunu çıkardı ve Kenma'ya bir mesaj attı.
Hinata: Kenma orda mısın?
Kenma cevap vermedi. Muhtemelen uyuyor olabileceğini düşündü Hinata.
Kageyama kapıyı tıklattı. "İçeri giriyorum?" dedi.
"Tamam!"
Kageyama odasının kapısını açtı. Yer yatağını geri geri yürüyerek odasına soktu. Yatağı kendi yatağının yanına yere yerleştirdi. Ardından dönüp Hinata'ya baktığında bir an duraksadı.
Hinata sweatshirtün uzun gelen kollarını kıvırıyordu. Kageyama'nın duraksaması onu tedirgin etmişti.
Kageyama bir anda gülme krizine girdi. Hinata'nın kaşları çatılırken Kageyama'nın gözlerinden yaş gelecekti adeta.
"Ne var!" diye sordu Hinata kızarmış yanaklarla.
Kageyama kahkahalarının arasından konuşmaya çalıştı. "Ah, ben güldüğüm için özür dilerim. Sadece..."
"Sadece ne?"
"Giysilerin bu kadar büyük gelmesini beklemiyordum." dedi Kageyama. Hinata'yı kendi giysileriyle görmek hoşuna gitmişti aslında.
Hinata "Belki de beni alması için annemi aramalıyım." dedi telefonunu bulmaya çalışırken. Kageyama'nın boyuyla dalga geçmesi pek hoşuna gitmiş değildi.
Kageyama kahkasını yavaşça dindirirken Hinata'nın ellerini tuttu ve kendine çekti. "Tamam tamam." dedi. Hinata'nın kollarını kendi beline sararken. Ardından sarıldı.
Hinata şaşkınlıktan tüm sinirini unuttu. Kageyama ile şu an sarılıyorlar mıydı?
"Hadi yatağa." dedi Kageyama. Ama Hinata kafasını Kageyama'nın gövdesine gömmüştü. Kageyama elleriyle yavaşça Hinata'nın omuzlarından tuttu. "Hey sen iyi misin?"
Hinata Kageyama'nın tişörtünü daha da sıkı tuttu. "Biz neden böyleyiz?" diye bir soru sordu.
Kageyama gelen soruyla kaşları çattı. "Nasıl yani?"
Hinata gömülü kafasını kaldırıp Kageyama'ya baktı. Gözleri yaş doluydu. "Bilmiyorum." Derin bir nefes aldı. "Bazen çok hızlı ilerliyoruz, bazen ise sadece duruyoruz." dedi yer yatağına bakarken. "Ben sadece böyle şeyler nasıl ilerler pek deneyimli değilim."
Kageyama sakince Hinata'yı dinliyordu. Sağ elindeki parmakların tersiyle Hinata'nın yüzünü okşadı.
"İşler baya karmaşıklaştı biliyorum. O yüzden ben sadece birazcık daha yavaştan almaya çalışmıştım." dedi Kageyama.
Hinata kaşlarını kaldırdı. Gözyaşlarını silerken "Bence rol yapmamalıyız." dedi.
Kageyama'nın dudaklarının ucu kalktı. "Öyle mi?" dedi. Bunu sanki birazcık çapkınca mı söylemişti?
Hinata'nın yanakları kızarırken gözlerini kaçırdı. "Herneyse işte." dedi bakışlarını kaçırırken. "Uykum var hadi yatalım." dedi yer yatağına yönelirken. Yorganı açtı. Tam içine doğru adım atacaktı ki Kageyama onun elini tutup kendi yatağına çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boys voleyball team | kagehina
Teen FictionHinata ortaokuldayken kız olmasına rağmen gizlice erkek voleybol takımına girer ve maçta Kageyama ile karşı karşıya gelir. İkili arasındaki meydan okuma başka bir duyguya dönüşecektir... Kitapta bazı karakterlerin cinsiyetini değiştirdim:)) iyi okum...