"Şaka mı bu?" dedi Kageyama. Hinata da bakışlarıyla aynı soruyu soruyordu.
Suga "Kulüp kağıtlarında kız veya erkek voleybol takımı falan yazmıyordu. Kulüplerin birleşmiş olabileceğini falan hiç düşünmediniz mi?" dedi.
"Aklımın ucuna bile gelmedi." dedi Hinata.
Daichi "Her neyse ne. Kendinize yeni bir kulüp bulun." dedi ve Hinata ve Kageyama kendilerini salondan atılmış bir şekilde buldular.
İkisi de şaşkınca voleybol salonunun dış kapısının önünde duruyorlardı.
Hinata sinirle Kageyama'yı ittirdi. Kageyama kendini korumak için Hinata'nın bileklerini tuttu ve "Hey! Senin yüzünden burada olduğumuzu biliyorsun değil mi?" dedi.
"Bana o topu ilk atan sendin bir kere!" Kageyama eğildi.
"Haketmiştin!" Kageyama Hinata'nın bir kıza göre çok hırslı olduğunu düşündü. Ama bu ona kız olduğu için ayrı bir muamele yapacağı anlamına gelmiyordu.
Hinata bileklerini kendine doğru çekti ve merdivene oturdu. Bileğindeki bir tokayı çıkartıp saçını at kuyruğu şeklinde bağladı.
Hinata'nın boyu kısa olmasına rağmen hatları belirgindi. Kageyama Hinata'nın göğüslerinin geçen seneye göre büyüdüğünü düşündü.
Kendisini kesen Kageyama'yı fark eden Hinata ona döndü. "Ne var?"
Kageyama önüne döndü. "Yok bir şey." Ardından hala elinde duran topu gösterdi. "Oynayalım mı? Belki bizi görürlerse anlaştığımızı falan sanıp takıma geri alırlar."
Hinata önce gözlerini kıstı. Sonra ayağa kalktı. "Peki."
Kageyama Hinata'ya yüksek bir pas yolladı. Hinata geri geri yürüyerek topu hizalamaya çalışıyordu. Bir taşa takılarak geriye düştü.
"Ne biçim bir pas bu ya!" Hinata çarptığı kafasını ovaladı. O sırada Kageyama'ya baktığında gözlerini kocaman açmış ve suratının kızarmış olduğunu gördü. Hinata önce ne olduğunu anlamadı...
Ah.
Eteği beline kadar sıyrılmıştı ve altındaki pembe kalpli kilot gözüküyordu. Hinata hızlı bir şekilde eteğini düzeltip ayağa kalktı.
"Sapık!" Utançtan yanakları kıpkırmızıydı.
"Topu yakalayamacak kadar kısa olman benim sorunum değil." Hinata kaşlarını çattı. Ardından kenarda duran çantasına ilerledi ve içinden bir voleybol şortu çıkardı. Şortu eteğinin üstüne geçirdikten sonra eteği çıkardı. Ardından yerdeki topa ilerleyip topu Kageyama'ya yolladı.
"Pekala şimdi pas at bakalım." Kageyama gözlerini kıstı ve aynı yükseklikte bir tane daha pas attı.
Hinata top en yüksek noktadayken sıçradı ve pası Kageyama'ya geri yolladı.
Kageyama şaşkınlıktan pası karşılayamadı.
Hinata kendi boyunun iki katı yüksekliğe zıplamıştı!
Kageyama'nın şaşkınlığını gören Hinata gülümsedi. "Beni küçümsemesen iyi olur."
Kageyama hırslandı. "Öyle mi?"
Böylece paslaşmaya başladılar. İkisi de birbirinin ne kadar iyi olduğunu kabul etmiyordu.
92. pasa gelmişlerdi ve ikiside çok heyecanlıydı. 100 yapmak üzereydiler!"
93, 94, 95, 96, 97...
O sırada biri araya girerek havadaki topu yakaladı.
Hinata kızgınlıkla bağırdı. "Tsukinazor!" Bu Hinata'nın Tsuki'ye taktığı bir isimdi. Tsukishima ve dinazor birleşmesiyle oluşmuş saçma bir isim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boys voleyball team | kagehina
Teen FictionHinata ortaokuldayken kız olmasına rağmen gizlice erkek voleybol takımına girer ve maçta Kageyama ile karşı karşıya gelir. İkili arasındaki meydan okuma başka bir duyguya dönüşecektir... Kitapta bazı karakterlerin cinsiyetini değiştirdim:)) iyi okum...