"Hayatımdaki her şeyi sana anlatmak istiyorum Bahar. Hep yanımda ol istiyorum." bu tip cümlelerden sonra genelde evlenme teklifi gelir. Eğer gelmiyorsa bilin ki sadece cepte tutulmak isteniyorsunuz. Çünkü siz iyisiniz. Sizinle her şey kolay. Çünkü s...
Uzun olduğunu düşündüğüm bir bölüm yazdım. Bu bölüm sevgili grup arkadaşlarıma gelsin. ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odamdaki duvarı boydan boya kaplayan beyaz dolabımın önünde durmuş gözlerimi aynadan ayırmadan eyeliner çekmeye çalışıyordum. Bu nasıl bir eziyet?! Silip tekrar denemekten göz kapaklarım yanıyordu.
Kış olmasına rağmen hava pırıl pırıldı. Güneş değdiği her yeri ısıtıyordu. İşte bu güzelliğe güvenip Rolling Stone tişörtümü, mom-jean pantolonumu ve bu dünyada en sevdiklerim olan siyah Converse'lerimi giymiştim. Ve tabii ki Ankara'daki havanın bir dakika sonra ne olacağı belli olmadığı için üzerime bir ceket almıştım.
Kendimi harika hissediyordum. Sanki akşamdan kalan ben değilmişim gibi.
Okan'ın aramasını beklerken odamı toplamaya başladım. Diğer yandan aklımdaki düşünceleri uzaklaştırmaya çalışıyordum. Bu güzel günü sadece Okan ile geçirmek ve başka hiçbir şey düşünmemek istiyordum. Biraz mutlu olmayı hak ettiğime inanmaktan kendimi alamıyordum. Çok değil, biraz!
Arka cebimde telefonum titremeye başladı. Okan arıyordu. Hemen açtım. "Efendim?" dedim en tatlı tonumla.
"Geldim. Kırmızı arabada seni bekliyorum." dedi.
"Tamam, görüşürüz." telefonu kapatıp tekrar arka cebime yerleştirdim. Şifonyerin üzerinden çantamı aldım ve boy aynamın önüne geçip son bir kez ensemde topladığım saçlarımı kontrol ettim. Hala iyi durumdalar.
Okan'la kaç defa görüşmüştük. Ancak hala yanına giderken kalbim hızla çarpıyordu. Sanki lise koridorunda kimsenin haberi olmayan sevgilimle buluşacakmışım gibi. O kadar hızlı çarpıyordu ki fırlayıp beni terk etmesinden korkuyordum. Bir de kırılmasından korkuyordum.
Evden çıktığımı ve merdivenleri indiğimi hayal gibi hatırlıyordum. Apartmanın kapısı arkamdan gürültüyle kapanınca kendime geldim. Gözlerimle etrafı taramaya ve kırmızı arabayı aramaya başladım.
Apartmanın bahçesini çevreleyen demir parmaklıkların izin verdiğince karşı kaldırımın kenarında duran kırmızı Golf'ü gördüm. Sokaktaki tek kırmızı o değildi fakat diğerlerini tanıyordum.
Bahçenin demir kapısından çıkınca arabanın içindeki Okan'ı daha rahat görmeye başladım. O da beni gördüğünde arabasından indi. Hızlı adımlarla karşıya geçtim ve Okan'ın dibinde yerimi aldım. Göz göze geldiğimiz ilk anda gülümsemeye başladım. Sağ kolu hemen uzandı ve belimi kavrayıverdi. Ben de fırsattan istifade sol elimi ensesine yerleştirdim. Beni kendine çekti ve boynumun sağ tarafına kafasını gömdü. Derin nefes alışını hissettim. Dudaklarımdaki tebessüm daha da genişledi. Ilık nefesinden gıdıklandığımı hissettim ve dudaklarımdan bir kıkırtı çıkarken kafamı boynuma gömülü kafasına bastırdım. Burnum boynuna değiyordu. Bir süre öyle kaldıktan sonra yavaş yavaş kafasını boynumdan uzaklaştırmaya başladı. O güzel yüzü görüş açıma girdiğinde ensesinden kendime çektim ve öpmeyi çok sevdiğim dudaklarına hızlı bir öpücük bıraktım.
