YM 32.Bölüm

5.2K 166 10
                                    

Simay içeri girdiğinde tüm gözlerle onu inceledim.Uzun siyah saçları ,kahverengi gözleri,ince fiziğiyle göz alıcıydı.Hemen ellerine baktım ,yüzük falan yoktu.Parlayan dişleriyle Simay , Emre'ye gülümsüyordu.Bozuntuya vermeden adapte olmaya çalıştım.

-Merhaba ,ben Simay dedi Simay yapmacık gülümsemesiyle.

-Bende Eylül dedim.sesimde yapay bir şirinlik vardı.

Simay'da sofraya oturdu.

-Ee gızım neler yaptın anlat bakalım dedi Cahit Ağa

-Napıyım Cahit Amca okul falan derken zaman cok cabuk geçti. dedi Simay

-Nişan falan var mı ? diye sordu Mert.

Kız gülmeye başladı.

-Ay ilahi Mert , yok ya ne nişanlısı .

Çok yılışık bir kız ya .

-Eylül sen nasılsın alışabildin mi ? diye sordu Simay.

-Yani elimden geldiği kadar. dedim

-Emre'nin karısı olmak zordur , kırmadığı ceviz yok dedi gülerek.

Benim sinirden gözlerim kızarırken tükürüğüm boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım.O kadar güçlü bir öksürüktü ki midem bulandı yine öğürmeye başladım.Kusmadan önce tuvalete koştum.işim bittiğinde elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçalayıp yanlarına gittim.

-Midemi üşütmüşüm herhalde ama şimdi iyiyim dedi Emre'ye bakmayarak.

Yemekler yendikten sonra herkes salona geçti.Simay bizlere Amerika maceralarını anlatıyordu.Sonra konuyu Emre'ye getirdi

-Ay Eylül senin bu kocan yok mu cok fenadır o diye kahkaha attı.

Bir anısı bitiyor diğer anısını anlatıyor.Cok fazla olmaya başladı.Hemen ayaklandım.

-Nereye Eylül diye sordu Emre 

-Yatmaya dedim 

-Kocanı beklemeyecek misan gelin hanım dedi Efsun Hanım .

-Misafiriyle sohbet ediyor Emre Ağa'm şimdi bölmek olmaz dedim

-Eylül otur dedi Emre sinirlendiğini belli eden bir tonda

-Uykum geldi. dedim omuz silkerek

-Bana ayıp değil canım gitsin uyusun hem uzun zaman olunca sohbetimiz uzun sürer doğrudur dedi.

Kimsenin birşey demesine izin vermeden odama çıktı .Arkamdan Emre'de odaya girdi.

-Ne yaptığını sanıyorsun Eylül?! dedi sesini yükselterek

-Ne yapıyormuşum ? Sen Simay'la sohbet ederken uykum geldi yatmaya gittim ağam (!).

-Bıktım şu şımarıklığından diye bağırdı ve beni kollarımdan sıkıca tuttu.Canım acıyordu.

-Bırak beni Emre !Kızın içine düşeceksin ve ben şımarıyorum öyle mi ?

-Bana bak ! Sana ne kadar sabır gösteriyorum farkında mısın ?! Seninle ne zamandır karşılıklı oturup sohbet edebildik söyle bana ! Hep senin şımarıkların . Sonra bana dayanamıyorum diyorsun.Bende bıktım Eylül! Anlayış göstermemenden sıkıldım artık.Ne var karşılıklı bir arkadaşımla konuşmuşsam ?!

-Ya evet ne demezsin ! Sabır gösteriyormuş.Bu sabır göstermiş halinde Emre Bey !

-Tamam Eylül sen bilirsin artık zaten sabrım kalmadı.O zaman görürsün sabırsız Emre'yi.

Yolculuk:MardinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin