16.Bölüm- Laboratuvar

511 42 31
                                    

Multimedya; Olivia (temsili)

Etrafım cılız ışıkla tekrar aydınlandığında neye takıldığıma bakmak için çevirdim başımı. O anda çığlığım, ürkütücü sessizliği böldü.

Görüş açım bulanıklaşırken tek yaptığım yerdeki hareketsiz bedenleri izlemekti. İşte şimdi, her ne kadar cesaretli olsamda kurtulmuştu korkum zincirlerinden.

Artık koridorda bir hiç'i değil, sessiz çığlıkları dinliyordum.

Kendime biraz daha dayanmasını söyledim, biraz daha zaman. Yerde ki onca beden arasında tanıdık bir yüz aradım. Ama hepsi bir kaç kere gördüğüm, alışıldık yüzlerdi. Daha fazla ayakta duramayacağımı anladığımda duvar kenarına çömeldim yavaşça. Gözlerim, gördüklerini seçemiyordu. Dünya benden bağımsız dönüyordu adeta.

Kulaklarımı sağır eden sessiz çığlıklar koridoru doldururken kapandı gözlerim. Ardından büyük bir boşlukta buldum kendimi.

Göz kapaklarım yavaşça aralandıktan sonra gözlerimi kırpıştırdım. Tavanı izledim bir süre, kendime gelmeyi bekledim. Anlamadığım, tahmin dahi edemediğim şeyler oluyordu. Kendimi bu korkunç karmaşaya yabancı buluyordum hala.

Kendimi topladığımda yavaş adımlarla doğruldum yataktan. Daha sonra kolumda ki kalkmamı engelleyen kabloları söktüğümde, hissettiğim hafif acıyla yüzümü buruşturdum. Etrafımda, yataklarda yatan bedenleri görmezden gelerek odadan çıktım. Olivia yı bulmak umuduyla ağır adımlarla ilerledim koridorda.

Koridor eskisi kadar ürkütücü görünmüyordu. Yerde hareketsiz bedenler, burnumu yakan o kötü koku yoktu. Her şey normale dönmüş gibiydi dışardan bakılınca. Fakat içimde fırtınalar kopuyordu. Bilinmezlik her hücremi işgal etmişti sanki.

Aynı hızla merdivenlere yöneliyordum ki Olivia nın merdivenlerden indiğini görünce duraksadım. "Olivia!" sesimi duyduğu anda kafasını kaldırarak beni gördü. Ardından hızlı adımlarla yanıma gelerek sarıldı. "İyi misin?" Bende aynı endişeli ses tonuyla karşılık verdim. "İyiyim, sen?"

"İyiyim bende. Neler oluyor Ashley?" dedi benden ayrıldıktan hemen sonra. "Bilmiyorum." dedim omuz silkerek. Sesli bir şekilde nefesini vererek etrafını inceledi. "Lisa yı bulmalıyız." Bana katıldığında merdivenlere yöneldik.

"Nerede olabilir?" Olivia mantıklı bir soru yönelttiğinde bur süre düşündüm. "İlk önce odasına bakalım." Onayladığına dair mırıltılar çıkararak yürümeye devam etti. Arkasından giderken bir şarkı mırıldanıyordum kendimin bile zor duyacağı ses tonumla. Bir yandan da ezberlediğim yolları izliyordum.

Bu sırada açılan bağcıklarım yüzünden son anda düşmekten kurtuldum. Yanaklarımı şişirerek umutsuzca baktım ayakkabılarıma. Daha sonra eğilerek ipleri elime aldım.

O anda duyduğum ses ile kaşlarım çatıldı. Bağladığım ayakkabımı serbest bırakarak ayaklandım ve yanımda ki kapıya yaklaştım. "Olivia!" İsmini duyduğunda arkasını dönerek bana baktı. Ona elimle gelmesini işaret ettikten sonra kapının ardında ki konuşmaya odaklandım.

"Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsiniz!" Diye bağırdı tanıdık bir kadın sesi.

"Özür dileriz efendim, biz de nasıl olduğu anlayamadık." Bunun üzerine yine aynı şiddetle geldi cevap. "Nasıl önlem almazsınız? O kadar çalışma, deneyler.. Hepsi yerle bir olabilirdi!" Bu sefer başka bir adam savunmasını yaptı.

"Tüm önlemler alınmıştı. Ama merak etmeyin patlamanın nedenini araştırıyoruz." Kadın eskisine göre yumuşamıştı fakat öfkesi, kelimeleri telaffuz edişinden bile anlaşılıyordu. "En kısa zamanda bulun."

Dark HouseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin