"Zaman her şeyin ilacıysa , fazlası intihara girmez mi ?"
Oğuz Atay💚💚💚💚💚💚💚💚
Bir ...iki ...üç...hşşt,sessizlik ...
Gözlerimi açmaya tâkâtim yok,daha doğrusu cesaretim.
Neyden mi korkuyorum ? Göreceklerimden fakat en çok da göremeyeceklerimden ,kötü düşünceler zihnimi ele geçirirken yavaşça gözlerimi araladım, gözlerim bulanık görüyordu,kısık gözlerimi korkarak sağıma çevirdiğimde onu gördüm,sağ tarafına dönmüş,sırtı bana dönük bir şekilde yatıyordu sevgilim.
Ama hayır,buna hakkım yok,artık birbirimize ait değiliz, birbirimize dair ne varsa hafızalarımızda hepsi unutulmaya mahkûm.Peki ya dün gece yaşananlar neydi? Uyandığımdan beri buna verecek bir cevap arıyordum, karmakarışık duygular içerisinde ,bahçede kahvemi yudumlarken buldum kendimi.Gökyüzü de içimdeki kasveti hissetmiş olmalıydı ,gri bulutlar üstümdeki ağırlığı kat be kat artırıyordu,ağır ağır yerimden kalkıp elimdeki boş kahve bardağıyla içeri girdiğimde mahmur gözlerle bana bakan Caner'i gördüm . Mutfak kapısının kirişinde ,kollarını göğsünde kavuşturmuş beni izliyordu,ama bakışları niye böyleydi ? Dün geceden sonra aramızdaki buzlar erimemiş miydi ? Sadece 10 saniye içinde beynimde yüzlerce tilki cirit attı, "defolun beynimdeki düşünceler, terk edin zihnimi ! "
Demek istiyordum ."Senin ne işin var burada ?!"
Keskin ve sert sesiyle başımı kaldırıp ona baktım, yüzünde anlam veremediğim bir öfke vardı,dün geceki Caner'den eser yoktu.Neredeydi dün beni sevdiğini söyleyen ,beni istediğini ,yanında olmamı istediğini söyleyen adam ? Ben mi halüsinasyon görüyordum ? Yaşanılan her şey yaşanmamış mıydı yoksa ? Bu da bana zihnimin bir oyunu muydu ?
"Sana diyorum Serra,neden geldin evime !"
Kalp atışlarımın hızlandığını hissediyordum,az önce duyduklarım bu sefer halüsinasyon olamazdı.Caner tam şu anda bana 'niye evime geldin? ' diye hesap soruyordu.
"Ben ,Caner biz -" titrek ve kaygı dolu sesimle birlikte kapıya doğru ilerledim.Caner'in aniden kollarımı tutup beni sarsmasıyla bu sefer hiddetlenen o değildi,ben de hiddetlenmiştim, benim sevdiğim adam bu olamazdı,ona her şeyi hatırlatmak zorundaydım.
"Caner ben dün gece geldim-"
Lafımı bitirmeme müsaade etmeden beni kolumdan tuttuğu gibi mutfaktan çıkardı,koridorda ne olduğunu anlamadan yürürken sokak kapıya giden her adımda nefesim kesilecek gibi oluyordu.
"Caner biz dün beraberdik,ben dün gece geldim,sonra -"
"Ben hiçbir şey hatırlamıyorum."
Sesi imalıydı,ona yalan söylüyormuşum gibi davranıyordu.
"Sen ister hatırla,ister hatırlama," kolumu güçlü kolundan kurtarmak için savuşturdum."Biz dün geceyi birlikte geçirdik,"
Caner iki saniyeliğine hafızasını yokluyormuş gibi kaşlarını çattı,ona yardım etmek için ekledim :
"Ben buraya senden özür dilemek için gelmiştim , aramızdaki yanlış anlaşılmalar yüzünden sevgimizi bitir-"
"Bizim bir sevgimiz yok artık,bizim aşkımız da sevgimiz de beni aldattığın gün bitti !! Ne ailem,ne ailen,ne çevremiz,ne itibarım ! Hiçbiri senin umrunda olmadı ! " Nefes nefeseydi.
Güçlükle devam etti ,"En kötüsü de ben umrunda olmadım !!Serra ,biz ayrıldık, farkında mısın !" Ellerini birbirine vurdu 'bitti ' der gibi .
Caner de benim ona yaptığım gibi beni yargısız infaz ediyordu ,bunu benden öğrenmiş olmalıydı,