Serhat beni eve bıraktığında hemen üstümü değiştirip telefonumu elime aldım ve ona
mesaj attım."İyi geceler ,"
"İyi geceler Süreyya ,seni seviyorum ."
"Ben de ."
Sonra telefonumu kapatıp yatağıma uzandım.Ta ki telefonum çalana kadar .
"Hülya'm sen mis-"
Telefon ekranına baktığımda arayan Hülya değildi, Serhat da değildi ,hayır hayır Caner de değildi .Annem arıyordu.
İlk başta tereddüt etsem de açtım .
"Alo ,"
"Kızım ,en son geçen ay önce duydum sesini .Özledim seni ,"
"İyiyim ben , hayatımda her şey yolunda ."
"Ah kızım ,seni küçük yaşında gönderdiğim için çok pişmanım.Kardeşini de çok özledim.Her hafta mezar ziy-"Kardeşimi evlatlık verdiğini bildiğimi bilmiyordu .Hülya yanıbaşımdaydı. Yıllardır öldü deyip gösterdikleri mezar da boştu .Yine yalan söylüyordu.
"Tamam ,kapatıyorum."
"Bari bir kere anne dediğini duysam .Seni nasıl özledim bir bilsen ,hem kim bilir neler oluyor hayatında ben yokken."
"Tamam anne ,"
Zoraki bir şekilde anne demiştim ona .
"Güzel kızım ben 2 hafta sonra İstanbul'a geliyorum."
"Niye ?"
"Nasıl niye , aylardır görmüyorum yüzünü, özledim canparemi."
Telefonu kapattım.O kadar güzel şeyin arasında annem arayınca moralim bozulmuştu .Bir de yanıma gelmek istiyordu.Normalde herkesin annesi arayınca keyfi yerine gelirdi ,annesi gelince mutlu olurdu .Maalesef ki ben olamıyordum.Adil değildi dünya ,ve maalesef insanlar da .Yazarın Anlatımıyla
Serra eve geldiğinde ilk iş ablasını aradı.
"Alo ,
"Efendim kuzum,"
"Abla oldu bu iş ,Pelin ikna oldu artık ,"
"Çok sevindim canım ,"Süreyya annesiyle konuştuktan sonra morali bozulduğu için sesi pek keyifli gelmiyordu.Serra da bu durumu fark etti .
"Neyin var ,"
"Yok bir şeyim.Daha sonra konuşalım."
Kim bilir ne oldu diye düşündü Serra .
"Neyse tamam kapatıyorum ablacım."
"Görüşürüz ,""Cennet annelerin ayakları altındadır "denir .Peki ya her annenin ayaklarının altı cennet midir ? eğer öyleyse her doğuran anne değildir ya da bazı annelerin ayaklarının altında cehennem vardır da ,insan onu cennet bilir ...
2 Hafta sonra ...
Uçağı nihayet piste indi ,
Atatürk Havalimanına .Kızını aradı titrek ellerle Suzan .
Süreyya'yı aradı .
Telefon çalarken aklı geçmişe gitti...20 yıl önce ...
"Hasan nolur gitme , yalvarırım, ben sensiz yaşayamam ,bir başıma iki kız çocuğuyla ne yaparım ! Nolur beni düşünmüyorsan evlatlarını düşün !"
Hasan'ın sabrı taşmıştı.Sinirle Suzan'a okkalı bir tokat attı ,Suzan kendini yerde buldu .
"Yeter be kadın , istemiyorum seni de çocuklarını da .Anlamıyor musun ! Ben başkasına aşık oldum !"
Yattığı yerde bir eliyle yanağını tutup ağlayan Suzan başını kaldırıp kocasına baktı :
"O çocuklar senin de çocukların ,iki tane evlat verdim sana evlat ! Şimdi bir o*ospu için -"
Suzan'ı saçından çekip kaldırdı Hasan.
İşaret parmağını karısının yüzüne doğru salladı.İçindeki öfke benliğini aşmak üzereydi.
"Bir daha ,bir daha Filiz'e o*ospu dersen senin o ağzını kırarım."
Ardından hışımla valizini eline aldı ,son kez içeride korkuyla oturup ne olduğunu anlamaya çalışan kızlarının yanına gitti .